glowykarol

evet, bu dünyadan korkuyordum. kendi kendime uydurduğum bir hayali dünyada yaşıyordum. böyle her şeyin daha iyi olacağını sanıyordum ama, her şey giderek daha kötü oluyordu. onlardan kaçmak için kendime yarattığım dünyada bile peşimi kötülükler bırakmıyordu. ve artık bu gerçeklik ile doğruluk arasındaki farkı ayırt edemiyordum. kişiliğimi kaybedip kaybolmuştum.

glowykarol

evet, bu dünyadan korkuyordum. kendi kendime uydurduğum bir hayali dünyada yaşıyordum. böyle her şeyin daha iyi olacağını sanıyordum ama, her şey giderek daha kötü oluyordu. onlardan kaçmak için kendime yarattığım dünyada bile peşimi kötülükler bırakmıyordu. ve artık bu gerçeklik ile doğruluk arasındaki farkı ayırt edemiyordum. kişiliğimi kaybedip kaybolmuştum.

glowykarol

"bir kitap kadar doldum ama beni okuyacak kimsem yok." diye düşünüyordum kendi kendime. sonra da beni okumak istemeyenlere hak verdim. ağır bir dille yazılmış, hiçbir zaman güzel olayların olmadığı, sonu belli olmayan bir kitabı kim okumak ister ki? beni okumalarını istemek bencillik olmaz mıydı?

glowykarol

keşke hayatımı tam şu anda durdurabilsem. unutulup gitsem, kimse beni tanımasa, üzüntü nedir bilmesem, zaman nedir unutsam, acıyı unutsam. ne kadar umutsuz bir istek, değil mi?
          
          yok olmak mı, neden ki? ölümden sonra bile unutulmayacak bir hayat yaşamak varken neden yok olup pes edeyim ki? dedi.
          
          bu sözü beni etkilemişti ama belki de hayatı tam öğrenmemiş, yoksa unutulmak istenecek birçok
          şeyin olduğunun farkında olurdu.