jeoniervis

apocalypse

jeoniervis

Keserle yontulmuş bir ağzı var sabahın
          varınca bayrakları, marşları duyuyorum
          başım çılgınca sarsılan dallarla uğraşıyor
          durup dineliyorum bütün taframla
          bütün taframla, bütün yumruklarım, bütün
          hantal yüreklerin olduğu orda

jeoniervis

bu her seferinde ağlatıyor seni
          bana sevgini bu şekilde gösteriyorsun
          kalmamı bekleyeceğini söyleyerek
          bunun canını yaktığını biliyorum,

jeoniervis

            belki bir gün senin için değişirdim
            fakat hislerime hakim olamıyorum
            keşke iyi biri olsaydım
            keşke şu anda sana sevgimi verebilseydim
Reply

jeoniervis

tut ki gecedir
          karanlık sıvaşır ellerine camlardan
          birden kırmızıya döner
          trafik ışıkları
          kükürtlü dumanlar yükselir
          korkuya batmış
          camkırığı adamlardan
          tehlikeye büyür sakalları
          tut ki gecedir
          ihbarlar birer sansar
          bir telefondan bir telefona atlar
          yeraltı örgütleri tetik üstünde
          adres değiştirmiş silah kaçakçıları
          

jeoniervis

fahişeler birbirinden kuşkulanıyor
            tut ki gecedir
            katiller huzursuz
            hırsızlar sinirli
            hainler ürkekçedir
            elleri telefona kendiliğinden uzanıyor
            ihanete gece müthiş bir gerekçedir
            ihbarlar birer sansar
            bir telefondan bir telefona atlar
            ihanet bir bilmecedir
Reply

jeoniervis

ay ışığına batmış
          karabiber ağaçları
          gümüş tozu
          gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
          yaseminler unutulmuş
          tedirgin gülümser
          çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
          çünkü ayrılık da sevdaya dahil
          çünkü ayrılanlar hala sevgili
          hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
          her an ötekisiyle birlikte
          her şey onunla ilgili