kuduse_meftun

"Olur da bir gün farkında olmadan tutulursan bir imtihan fırtınasına, Rahman’a yasla gönlünü. O’nun şefkat limanına sığın ve vazgeç haramda arayış içersine girdiğin huzurdan. Yüreğinin dehlizleri inşirahı keşfetsin. Çünkü, çünkü.. Allah için vazgeçersen kaybetmezsin.
          	
          	Hadi, gönlünden akan yaşları sil veda etmek üzere, ahirette baki kalsın…" 

ksczye

https://my.w.tt/jBMi6RGXVP
          
          Eflatun bir çift sarmıştı tüm bedenimi...
          Ya , imtihanım olacaktı!
          Ya, da kadınım!
          
          Bu iki üç cümle özetler miydi ?
          
          Sinan , Sinan Çetin. 
          Sen bu hikayede en zorlu prensin.
          En zorlu iki imtihandan geçeceksin ve buna sabırla, Allah'ın verdiği en güzel nimet , zekan ile halledeceksin. Bunu başarabileceksin. 
          
          O zorlu iki imtihan nedir peki?
          -Aşk 
          ve 
          -İman
          
          Prens olabilmişsen bu imtihandan geçebileceğini biliyorsun!
          
          /O N A    E Ş L İ K   E D E R   M İ S İ N?/

kuduse_meftun

"Olur da bir gün farkında olmadan tutulursan bir imtihan fırtınasına, Rahman’a yasla gönlünü. O’nun şefkat limanına sığın ve vazgeç haramda arayış içersine girdiğin huzurdan. Yüreğinin dehlizleri inşirahı keşfetsin. Çünkü, çünkü.. Allah için vazgeçersen kaybetmezsin.
          
          Hadi, gönlünden akan yaşları sil veda etmek üzere, ahirette baki kalsın…" 

kuduse_meftun

İbn’i Sina’dan;
          
          Her hastalığı yapan bir kurttur. Yazık ki onu görecek elimizde âlet yoktur. (Mikroskop)
          
          İnsanlar ileri sürdüğünüz nedenlere, içtenliğinize, çektiğiniz acıların ağırlığına ancak siz öldükten sonra inanırlar. Yaşadığınız sürece durumunuz şüphelidir, çok çok sizden şüphe ederler, bu kadarına hak kazanabilirsiniz.
          
          Çok gerekli olmadıkça ilaç kullanma!
          
          Benim gönlümün kırılmaz sabrı, senin gönlünün yumuşamaz katılığı var. Şu halde sevgilim aşk yolunda ikimiz de sert taşız.
          
          2 öğün sağlık,3.öğün hastalıktır.
          
          Dünya harcını kendisi alan padişah benden daha mutlu ve hiçbir bey de benden bahtiyar değildir; fakat siz bu zevki bilemezsiniz. Dünya hırsı peşinde olanların gözleri bunları seçemez, onlar tek gözlüdür.
          
          Ben öküzden korkarım çünkü onun silahı var ama aklı yok.
          
          Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört beş saat kadar daha yeme. Şifa hazımdadır. Yani kolayca hazmedeceğin miktarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, yemek üstüne yemek yemektir. Yani vücuda en muzır, dört beş saat ara vermeden yemek yemek ve yahut lezzet için çeşitli yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmaktır.
          
          Tıp, insan vücudunun, hangi araçlarla iyileştiğine ve hangi müteharrikin insan vücudunu sağlıktan uzaklaştırdığını araştırır.
          
          Açıktır ki, önce var olmayıp sonra var olan her şey, kendinden başka bir şeyle belirlenir.
          
          Bütün hastalıklar esasen yenilen ve içilen şeylerden ileri gelmektedir.
          
          Cahil bir hekim ölüm kampının yardımcısıdır.
          
          Sağlıklı yaşam için beslenme, beden hareketleri ve uyku üç ana kuraldır.
          
          Dünya bir eğlence ve oyun yeri değildir.
          
          Aletlerin en faydalısı kalemdir. Bir şişe mürekkep bir külçe altından hayırlıdır.
          
          Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.
          
          Şifasız hastalık yoktur; irade eksikliğinden başka. Değersiz bitki yoktur; tanınmamasından başka.
          
          (1000 küsur yıl önce genç kardeşim…)
          
          

kuduse_meftun

İbni Sina´nın Meşhur Eseri El-Kanun Fit-Tıb ve Tercümesi
          
          Yüz yetmişe yakın eseri olan  İbn-i Sînâ´nın tıb sâhasında en büyük eseri  El-Kânun fit-Tıb adlı kitabıdır. Beş ciltten meydana gelen eser, öğrencilerin kolaylıkla anlayabilecekleri şekilde kısa notlar ve özetler hâlinde yazılmıştır. On ikinci asırda Lâtinceye tercüme edilen Kânun, Avrupa üniversitelerinde ders kitabı hâline gelmiştir. On yedinci asrın ortasına kadar Fransa´da Montpellier ve Belçika´da Louvain üniversitelerinde mecbûrî ders kitabı olarak okutuldu. Batı dillerine  çevrilen Kânun ilk defâ 1473 senesinde Milano´da basıldı. 1500 senesine kadar Galen´in (Calinos´un) iki ciltlik eseri bir defâ basılmasına rağmen, Kânun on altı defâ basıldı.
          
          

kuduse_meftun

Tıpta,  onun dönemine kadar hiç bilinmeyen:
          
          Kanın, gıdâyı taşıyıcı bir sıvı olduğunu buldu.
          
          Akciğer hareketlerinin pasif olarak göğüs hareketleri ile ilgili bulunduğunu buldu.
          
          Diâbette  idrârdaki  şekerin varlığını buldu.
          
          Kızıl hastalığını buldu.
          
          Yine ilk defâ ameliyatlarda uyutucu ilâçları kullandı.
          
          Hastalıkların mikroplardan geldiğini ilk bulan da  İbn-i Sinâ´dır.
          
          Dokuz yüz sene evvel; “Her hastalığı yapan bir kurttur. Yazık ki, bunları görecek bir âletimiz  yoktur.” (mikroskop) diyerek mikropların varlığından bahsetti.
          
          İç hastalıkları, bedeni parmaklarla sertçe yoklayarak tesbit etme metodu da ona âittir.
          
          İlk filitre kullanarak suyu mikroplardan temizleme fikri de İbn-i Sînâ´ya âittir.
          
          İbn-i Sînâ´ya gelinceye kadar beyin gibi gevşek, kemik gibi sert dokuların iltihaplanmayacağı iddiâsını ilk defâ o reddetmiş ve “Kemikler de iltihaplanır” diyerek bu görüşü çürütmüştür.
          
          Enfeksiyonez beyin iltihâbını diğer akut enfeksiyonlardan yine ilk defâ o ayırmıştır.
          
          İbn-i Sînâ aynı zamanda İran humması adını verdiği  şarbonu açık ve tam bir  şekilde îzâh etti.
          
          Genetik yolla hastalıkların yaratılıştan olabileceğini bunun ise, organ üzerinde  şekil, fonksiyon bozuklukları ile kendisini gösterebileceğini bildirdi.
          
          Karaciğer hastalıklarını ve sarılığı en iyi  şekilde târif etti.
          
          Karaciğer hastalığında; sindirim bozuklukları, kanamalar olabileceğini, dalak ve mesânenin fizyolojisini bozacağını bildirdi.
          
          Sarılığın, karaciğer dokusunun bozulmasından veya safra yollarındaki tıkanıklıktan ileri geldiğini açıkladı.
          
          Akılhastaları, Avrupa´da karanlık deliklerde, mağaralarda dayak yiyip ağır zincirlerle bağlanırken,  İbn-i Sînâ bunlara insanca muâmelenin daha faydalı olacağı fikrini ileri sürdü.
          
          Sara hastalığı ile ilgili olarak, cinden bahsetmekte ve Kânûn´da; “Hastalıklara birçok maddeler sebeb olduğu gibi, cinnin hâsıl ettiği hastalıklar da vardır ve meşhurdur.” demektedir
          
          

kuduse_meftun

İBN-İ SÎNÂ (980-1037)  Batı’da Avicenna olarak bilinir.  İbn’i Sina,  Buhara yakınlarındaki Afsan’da,  980 yılında doğdu.  Zeki ve kuvvetli bir hafızaya sahipti.  Küçük yaşlarda Kur’an öğrendi.  Dönemin alim ve bilginleri ile sık sık görüştü, onlardan dersler alarak Mantık,  felsefe,  tıp ilimlerinde kısa sürede söz sahibi oldu. İbn’i Sina;  Edebiyat , Felsefe,  Mantık,  matematik,  Fizik,  Kimya, Astronomi, Arkeoloji ilimlerinde devrinin en önemli çalışmalarını yapan alimdir ama esas ve en büyük uzmanlık alanı tıptır.  tıp konusuna ağırlık verdi.  Tıpta bir müddet hocalarından ders alıp,  daha sonrada tıpla ilgili eserleri tek tek tetkik ederek, bilgilerini genişletti.  Daha onaltı yaşlarında iken,  tabiplerce bir tıp otoritesi kabul edilerek,  bilgilerinden faydalandılar.  İbn-i Sina;  bu arada fıkıh ilminde de kendini yetiştirirken,  mantık ve felsefeye de ağırlık veriyordu.  Felsefe ve tıp alanında oldukça büyük bir üne kavuştu. İbn-i Sina;  tıp âlimliğinin yanında,  mükemmel bir İslâm felsefe sistemi kuran ilim adamıdır.

kuduse_meftun

Müslüman Bilim Adamları
          
          1. Akşemseddin: Pasteur ’dan 400 sene önce mikrobu bulmuştur
          
          2. Ali Kuşçu: Büyük astronomi bilgini. İlk defa ayın şekillerini anlatan kitabı yazmıştır.
          
          3. Ebul-Vefa: Trigonometri’de tanjant,cotanjant,sekant,kosekant ’ı bulan büyük alimdir 
          
          4.Biruni: İlk defa dünyanın döndüğünü ispat etmiştir.
          
          5. Ebu Kamil Şü’ca: Avrupaya matematiği öğretmiştir.
          
          6. Ebu Ma’şer: Med-Cezir (Gel-Git) olayını ilk o bulmuştur.
          
          7. Battani: Dünyanın en büyük kaşifidir. Trigonometrinin kaşifidir
          
          8. Cabir Bin Hayyan: Atom bombası fikrinin babası ve kimya biliminin atası büyük alim
          
          9. Cezeri: 8 asır önce otomatik sistemin kurucusu ve bilgisayarın babasıdır
          
          10. Demiri: Avrupalılardan 400 sene önce zooloji ansiklopedisini yazmıştır.
          
          11. Farabi: Ses olayını ilk defa fiziki yönden açıklamıştır.Sesin fiziki izahını ilk defa o yapmıştır
          
          12. Gıyasüddin Cemşid: Matematikte ondalık kesir sistemini ilk o bulmuştur.
          
          13. İbn Cessar: Cüzzamın sebebini ve tedavisini 900 sene önce açıklamıştır
          
          14. İbn Hatip: Vebanın bulaşıcı bir hastalık olduğunu ilmi yoldan açıklamıştır
          
          15. İbn Firnas: Wright kardeşlerden bin sene önce ilk uçağı yapıp uçmayı gerçekleştirdi.
          
          16. İbn Karaka: 900 sene önce harika bir torna tezgahı yapmıştır
          
          17. İbni türk: Cebirin temelini atan bilginlerdendir
          
          18. İdrisi: Yedi asır önce bugünkü ne çok benzeyen dünya haritası çizmiştir
          
          19. İbni Sina: Eserleri Avrupa üniversitesinde 600 sene ders kitabı olarak okutmuştur. Tıbbın babasıdır. AVRUPA ya göre adı AVICENNA’dır.
          
          20. Kadızade Rumi: yaşadığı asrın en büyük matematik ve astronomi bilginidir. Fizik kurallarını astronomiye uyarlamıştır
          
          21. Kambur Vesim: verem mikrobunu R.Koch’tan 150 sene önce keşfetmiştir
          
          22. İbnünnefis: avrupalılardan üç asır önce küçük kan dolaşımını keşfetmiştir
          
          23. Piri Reis: 400 sene önce bugünküne en yakın dünya haritasını çizmiştir.