Merhaba!
Ben bir yandan bölümü bitirmeye çalışırken sizi de çok beklettiğim için 21.bölümden ufak bir alıntı paylaşmak istedim sizinle. İyi okumalar.
“Doğan’ı çağıracağım, konumuz bu değil. Bana doğruyu söyle neler oluyor o konakta? Sana kötü mü davranıyorlar? Mutsuz musun orada?” diye öfkenin karıştığı büyük bir endişeyle kız kardeşine bakmaya devam etti.
Şirin kısa bir tereddüttün ardından, “Yok öyle bir şey.” diyerek bakışlarını kaçırdı.
“Ailesine karşı beni savunuyor ne demek o zaman? Açıkla bana.”
Şirin’in kalbi korku ve heyecanla hızlanmaya başladığında gözlerini kısa bir an kapatıp sakinleşmeye çalıştı. Ahlas’ın ikisinin mahremi hakkında söylediklerini hatırladı.
“Özelimi birilerine anlatmaya niyetim yok abi.” diye ilk kez ağabeyine karşı çıkan bir laf söylemiş oldu. “Kötü şeyler yaşamıyorum, eşimle gayet mutluyum. Ahlas ne olursa olsun hep benim yanımda ve beni el üstünde tutuyor. Endişelenecek bir şey yok.”
Korkut beklemediği cevap karşısında afalladı ama bir yandan da kardeşinin bu duruşu karşısında mutlu oldu. Eşini ve yeni ailesini bu kadar koruyup benimsemesi iyi bir şeydi, onlara alıştığı, kendi ailesi gibi gördüğü anlamı taşıyordu bu. Bunları düşünürken bir yandan gözünün önüne kendi konakları ve Göknur geldi. Genç kadın bu konağa hiç alışmamıştı, başlarda ailesi onu aralarına almak için çabalasa da bu hiç mümkün olmamıştı, özellikle Doğan’ın tavırları bunda çok etkiliydi. İçinde oldukları bu durum onu utandırdı. Göknur’a karşı yaptıkları haksızlık bir kez daha açıkça yüzüne çarptı.
“Senden bir ricam olacak, abi.” dedi Şirin durgun bir sesle.
“Söyle, abim. Ne istersen başım gözüm üstüne.”
“Göknur’a göz kulak ol, lütfen. Gerekirse Doğan abime karşı da koru kolla onu, ezdirme. Benim hatırım için onu da kız kardeşin say ve gözün gibi bak ona.”