maezeret

Ellerim kalem tutamayacak kadar yorgunlar artık. 

maezeret

Bittik mi Albayım?
Reply

maezeret

Düşüncelerimi kağıda dökemeyecek kadar yoğun.
Reply

maezeret

Gece saat bir,
              
          Uyumuyorum uykum yok. 
          Seni arıyor yüreğim ne söz dinler ne imkansız
          Ellerim dokunuşunu, burnum kokunu, gözlerim gözlerini, 
          kulaklarım sesini arıyor 
          Arıyor ki ne aramak 
          Bütün duygularım tasvir ediyor zaten seni
          Burdasın yanımdasın gibi 
          Her nefeste kokun doluyor ciğerlerime
          Her göz kırpışta gözlerin orda tam karşımda 
          Çok özlüyorum seni içim sızlıyor 
          Ağlamak istiyorum bağırmak
          Ama daha çok sevdiriyor ki bunlar seni.

maezeret

İnsanoğlu aptaldı, özgürlüğün soludukları temiz hava olduğunu sanarlardı. Hâlâ birileri için yaşadıklarını iddia ederken aynı zamanda özgür olduğuklarını da iddia ediyorlardı. Gözlerini yaşadıkları aşkın kararttığını düşünürken mahvolmaya yüz tutmuş hayatları öylece onları bekliyordu. Mahvolmuş hayatları yüzlerine bakıyor, zincirlenmiş oldukları demirleri gösterip; " Hâlâ özgürüm diyebiliyor musun? " diye soruyordu çaresiz sahiplerine.

maezeret

Tanrı'nın bize vaad ettiği bu upuzun yolda. Hızlıca koşmaya başlıyoruz. Koşmaya ilk başladığımız da çok hızlıyız, yolun sonunda ne olduğunu merak ediyoruz. Zaman geçiyor, yine koşuyoruz ama merakımız azalmış, öylesine koşuyoruz sonra bir yerden sonra duruyoruz, yoruluyoruz, tanrı soruyor bize neden durdunuz? Yorulduk diyoruz, koşmaktan, merak etmekten ve hatta yaşamaktan yorulduk diyoruz, tanrı hafifçe gülümsüyor ve yolun sonunda ne olduğunu bize gösteriyor, yolun sonunda ise terk edilmiş bir bank bulunuyor. Yorulduğumuz için orada dinleneceğimizi düşünüyoruz ve tekrardan koşuyoruz. En sonunda bank'a ulaşıyoruz, dinleniyoruz. Tanrı yanımıza geliyor ve her birimizi bileğimizden öpüyor, sonra üşümeyelim diye kuru toprağı bir battaniye misali üzerimize örtüyor. Yaşam bitiyor, dinleniyoruz.

maezeret

Mavi okyanusun hırçın dalgalarında oradan oraya savrulan cansız bir bedendim şimdi. Tam 21 yıl boyunca yaşamıştım hayat denen şeyi, bir çok mutlu anım, berberinde berbat gecelerimde ölümü düşlediğim olmuştu. Fakat inanır mısın? Hiçbir gece bedenimin tanımadığım biri tarafından kullanılıp, bir çöp yığını gibi uçsuz bucaksız bir okyanusa terk edileceğini düşlememiştim. Toz pembe hayaller kurardım hep, canımın azrail tarafından güzelce alınacağını, ya da kırık bir cam parçası ile canıma kıyamacağını düşünürdüm. fakat yazdığı kader ile birlikte Tanrı'nın ne kadar acımasız olduğunu; aniden önüme çıkan ıssız ve de sessiz ölümle, saniyeler önce atmayı durduran kalbimle, dünyaya aciz bir gülümseme sunarak veda ederken anlamıştım.

maezeret

" Biz o gün tanışmadık. " dedi bana. Güzel gözleri dolmaya başladığında titreyen elini sol göğüsüme bastırdı. " Ben burayı kazanmak için, kendimi sana göstermek için çok çabaladım. " dedi. Ardından yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve sessizce devam etti sözüne. " Biz tanışmadık, ben seni buldum. "

maezeret

Sana ait olan, seni bulur.
Reply