özel hissettirmiyosunuz, özel hissetmeyi bekliyorsunuz. size sarf edilen çabaları görmeyip uğrunuza hiçbir şey yapılmadığını iddia ediyosunuz. nasıl bu kadar bencil ya da nasıl bu kadar kör olabilirsiniz.
sonra oturuyosun bi kıyı dibine. yanında birileri daha var. ama sadece varlar. aşabildim dediğin her an aslında aşamadığını, daha çok yıldığını fark ediyorsun. o an belki bi şişe alkol, belki gençliğini bitiriyosun tüm benliğine.
dışarıdan göründüğümün aksine farklı düşünüyorum, etrafa saçtığım gülümsemeler günün sonunda içimi yakıyor. olması gerekeni yapmak yerine çift oynuyorum. tüm bunların sonu koyu bir karanlığa ilerliyor.
paltomu tozlu bir askılığa koydum, kitaplarımı rafa kaldırdım. her şeyi akışına bıraktım, seni de sol yanımda. sonra fark ettim hiçbir şeyi aşamamışım ama bir şeylerin yerini değiştirdim. seni de solumdan attım zira artık seninde bir yerin yok.
göz bebeğim sen çiçekleri ölmüş bir harabeden, telleri kopmuş kemandan, satırları sallayacak kadar derin mısralardan, sönmüş bir çocukluktan sağ kalan en güzel şeysin.
huzursuzluk değil bu. tanımlaması güç bi boşluk duygusu. derin bir hüzün, belli belirsiz bi yavanlık var hayatımda. çaldığınız gençliğime bir değil bin özür borçlusunuz.