nsdiyebirii

Merhabalar!
          	
          	
          	Size ilerleyen bölümlerden spoiler vermek istedimm! İyi okumalar.
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	Elleri gözyaşlarımı silmek için yanaklarıma uzandığında bir adım geriye çekildim. 
          	
          	"Gerek yok."dedim. Gerek yoktu çünkü. Şimdi akan gözyaşlarımın birisi tarafından silinmesi bir anlam içermezdi. O zamanlar silen, duyan, gören olmamıştı. Şimdi silseler ne değişirdi? Benim gözyaşlarımın 12 yaşındayken silinmesine ihtiyacım vardı. 
          	
          	
          	                                 •••
          	
          	
          	"Ben bilerek mi yapıyorum bunları?! Ben salak mıyım kendime zarar veriyim?! Bana bunu alıştırdılar! Bana bunu öğrettiler! Bende alıştım, öğrendim! Sevdim lan ben acı çekmeyi. Anlıyor musun?! Evet, kendime zarar vermek benim hoşuma gidiyor! Her defasında dahasını yapmaya çalışıyorum! Merak etme öldürmem kendimi. Hayır, ben o kadar aciz değilim. Kendimin ağzına sıçarım ama asla öldürmem." Sakin olmaya çalışıyordum ama kendime söz geçiremiyordum. 
          	
          	12 yaşımdaki gibi ellerimi sımsıkı bastırdım ağzıma. Tırnaklarımı yanaklarıma geçirdim. 
          	
          	"12 yaşımda böyle susturdum kendimi tuvaletlerde."
          	
          	İki elimde saçımı buldu ve asıldım.
          	
          	"Böyle kıydım saçlarıma. Hayır, kesmedim. Buna bile izin vermediler!" 
          	
          	Bir tutam saçımı kavradım ve sertçe çekerek kopardım. Ellerimi usulca saçlarımın arasından çektim ve kopardığım tutama bakarak tebessüm ettim. Bu sefer yüzümdeki tebessüm samimiydi, içtendi. Kopardığım parçayı Barış'a gösterdim ve aynı tebessümle konuşmaya devam ettim.
          	
          	"Bak! Bunları ne kadar tekrar ettim biliyor musun? Canım acıyor Barış. Çok acıyor. Bu acıyı seviyorum. Çok hoşuma gidiyor Barış. Seninde gitti mi?"diye sordum ona karşı.
          	
          	
          	                              •••
          	
          	
          	Barış beni sevmesin. Beni sevmeyi, sevmesin. Ben onu sevmeyi seviyorum. Ben onun yaşamını söndürürüm, biliyorum. Barış beni hiç sevmesin. Zararlı Barış çıkmasın. 
          	
          	Oğlum ben bilmem ki sevilmek nedir?
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	
          	(((:   Düşüncelerinizi alabilirim sanırım.
          	

nsdiyebirii

@ nsdiyebirii  büyük bir spoiler değil biliyorum ama buralarda olduğumu hatırlatmış olayım. (:
Reply

kardelenzorlamabacim

selam cinim naberrr

nsdiyebirii

@ gitburadagagan  bide bildirim gelse bana efsane olcak
Reply

kardelenzorlamabacim

valla seninle konuşsam muqö olacak
Reply

nsdiyebirii

Merhabalar!
          
          
          Size ilerleyen bölümlerden spoiler vermek istedimm! İyi okumalar.
          
          
          
          
          
          
          
          Elleri gözyaşlarımı silmek için yanaklarıma uzandığında bir adım geriye çekildim. 
          
          "Gerek yok."dedim. Gerek yoktu çünkü. Şimdi akan gözyaşlarımın birisi tarafından silinmesi bir anlam içermezdi. O zamanlar silen, duyan, gören olmamıştı. Şimdi silseler ne değişirdi? Benim gözyaşlarımın 12 yaşındayken silinmesine ihtiyacım vardı. 
          
          
                                           •••
          
          
          "Ben bilerek mi yapıyorum bunları?! Ben salak mıyım kendime zarar veriyim?! Bana bunu alıştırdılar! Bana bunu öğrettiler! Bende alıştım, öğrendim! Sevdim lan ben acı çekmeyi. Anlıyor musun?! Evet, kendime zarar vermek benim hoşuma gidiyor! Her defasında dahasını yapmaya çalışıyorum! Merak etme öldürmem kendimi. Hayır, ben o kadar aciz değilim. Kendimin ağzına sıçarım ama asla öldürmem." Sakin olmaya çalışıyordum ama kendime söz geçiremiyordum. 
          
          12 yaşımdaki gibi ellerimi sımsıkı bastırdım ağzıma. Tırnaklarımı yanaklarıma geçirdim. 
          
          "12 yaşımda böyle susturdum kendimi tuvaletlerde."
          
          İki elimde saçımı buldu ve asıldım.
          
          "Böyle kıydım saçlarıma. Hayır, kesmedim. Buna bile izin vermediler!" 
          
          Bir tutam saçımı kavradım ve sertçe çekerek kopardım. Ellerimi usulca saçlarımın arasından çektim ve kopardığım tutama bakarak tebessüm ettim. Bu sefer yüzümdeki tebessüm samimiydi, içtendi. Kopardığım parçayı Barış'a gösterdim ve aynı tebessümle konuşmaya devam ettim.
          
          "Bak! Bunları ne kadar tekrar ettim biliyor musun? Canım acıyor Barış. Çok acıyor. Bu acıyı seviyorum. Çok hoşuma gidiyor Barış. Seninde gitti mi?"diye sordum ona karşı.
          
          
                                        •••
          
          
          Barış beni sevmesin. Beni sevmeyi, sevmesin. Ben onu sevmeyi seviyorum. Ben onun yaşamını söndürürüm, biliyorum. Barış beni hiç sevmesin. Zararlı Barış çıkmasın. 
          
          Oğlum ben bilmem ki sevilmek nedir?
          
          
          
          
          
          
          
          
          
          
          
          
          
          (((:   Düşüncelerinizi alabilirim sanırım.
          

nsdiyebirii

@ nsdiyebirii  büyük bir spoiler değil biliyorum ama buralarda olduğumu hatırlatmış olayım. (:
Reply

nsdiyebirii

Merhabalar millet!
          
          Çok erken oldu değil mi yaa? Kxhsjdhsjdhsjdh
          
          Abi valla gözümü bı açtım yataktayım, bı kırptım otobusteyim, bı kırptım etin başındayım, bı kırptım evdeyim ve hâlâ etle uğraşıyorum, bı kırptım şimdi de yatağımdayım. Nasıl oldu bende anlamadım NXHSJXHSJXHSJX.
          
          
          Hepinizin bayramı mübarek olsun. Tamam yeter bu kadar, harçlıklar nerde???

nsdiyebirii

@ nsdiyebirii  ayıb ediyosun be kardeşim canın sağolsun 
Reply

nsdiyebirii

Merhaba millet!
          
          Biliyorum belki bölüm bekliyorsunuz ama bir karar aldım.
          
          Tesadüf'ün bölümlerini yazmaya devam edeceğim fakat yayınlamayacağım.
          
          Şöyleki bölümler çok geç geliyor ve kopukluklar yaşanıyor. O yüzden hem sizi bekletmemek adına hemde daha iyi olduğunu düşündüğüm için böyle bir karar aldım. Tesadüf tamamen bittiğinde düzenli aralıklarla bölüm yayımlamaya başlayacağım. Endişelenmeyin, Nur ve Barış gibi iki mükemmel karakteri asla ziyan etmeyeceğim (:
          
          Herkese hayırlı Ramazanlar!!

nsdiyebirii

!!9. Bölüm Alıntı 2!!
          
          
          
          
          "Barış."dedim uykulu sesimle.
          
          "Efendim."dedi. Kibarlığına yüzümü buruşturmak istesem de devam ettim.
          
          "Bir gün parka gider miyiz?" diye sordum.
          
          "Sen? Sen ve parka gitmek? Bide ben?"dedi şaşkın sesi.
          
          Gözlerimi devirdim.
          
          "Soruma cevap ver!"dedim sert bir sesle.
          
          "Gideriz tabii ki! Ama ne yapacağız ki biz parkta?"
          
          "Bilmem."dedim omuzlarımı silkerek.
          
          "Salıncakta sallanırız. Belki birbirimizi geçmeye bile çalışırız. Ne dersin, ha?"
          
          "Sallanırız sallanmasına da, biraz fazla uçtun sanki? Beni geçebilmeyi düşünecek kadar..."
          
          "Beni çok hafife alıyorsun Barış Kaya?!"dedim sert bir sesle.
          
          Bir gün olurda bu hayalim gerçekleşirse o salıncaktan tepetaklak düşecek bile olsam Barış'ı geçeceğimden emindim.
          
          "Owww!"dedi gülerek.
          
          "Fazla mı hafife alıyormuşum? Tamam, susuyorum."dedi ama gülmeye devam etti.
          
          Benimle dalga mı geçiyordu? Kaşlarımı çattım ve sinirle ona dönerek garip bir cisme bakıyormuşum gibi bakmaya başladım.

nsdiyebirii

!!!9. Bölüm alıntı!!!
          
          
          
          
          
          BARIŞ KAYA
          
          
          
          "Bana sarılman için ölüme sırtımızı mı vermemiz gerekiyordu? Olsun, sen bana bir kez daha sarılacaksan ben ölümü şah damarıma kazırım. Ölümü nefesim gibi solurum gerekirse. Bunu yaparım Nur!" Derin bir nefes aldım ama vermek istemedim. Ciğerlerime çektiğim taze nane ve papatya kokusunu ciğerlerime hapsetmek istiyordum. 
          
          Yanımdayken derin derin nefes almak daha mantıklıydı sanki? Histerik ve kısa bir nefes verdikten sonra fısıldamaya devam ettim.
          
          "O an çok saçma ama aklıma bu şarkı geldi. Hayır hayır, bana sarıldığın zaman değil. İki dakika önce sadece. Kendimi buz gibi zemine bıraktığımda sana her ne kadar rahatmışım gibi gözükmeye çalışsam da üşüyordum. Ne anlamda üşüdüğümü bende bilmiyordum." Kaşlarımı çattım ve o zaman neden üşüdüğümü bir kez daha düşündüm.
          
          "Üşüyordum ama sanki beni üşüten şey soğuk değilde başka bir şeydi sanki. İşte tam da bu zaman aklıma geldi şarkı. Normalde nadiren dinlerim ha!" Normal seste şarkıyı mırıldanmaya başladım.
          
          Aç bana kollarını,
          Sar yine öyle tut, bırakma...
          
          Yüzüme yeniden kondurduğum tebessümle devam ettim.
          
          "Sonra bana bi sarıldın. Bu sefer bilinçli yaptın gibi sanki? Neyse, sonuçta sarıldın diyebiliyorum. Bu yakışıklı, karizmatik, uzun boylu, çekici, zeki, çevik ve mükemmel ötesi adama sarılmak her melodinin harcı değil. Ama ben sadece bir melodi duyuyorum. O melodi bana sarılmayı bırakmaz değil mi? Bana her zaman sarılmak istersin, değil mi?"şarkının devamı geçti zihnimden ve yeniden mırıldanmaya başladım.
          
          Sev beni delicesine,
          Kimseye verme canımı da yakma
          Çok severim güzelim...
          
          Melodinin seni nasıl sarıp sarmaladığını öğrendim ve zihnimden geçen şarkı da buydu. Başka şarkılarda var seni tarif edebilecek çünkü seni melodilerle anlayabiliyorum ancak. Başka türlü yapamıyorum. 
          
          Siz hiç bir melodiye sığındınıp sarıldınız mı? 
          
          Melodi bana, ben ona sığındım. Melodi bana, ben ona sarıldım. 
          

nsdiyebirii

Bölüm çok erken geldi değil mi? KDHSJXHSJXHSJDH.
          
          Özür diliyorum. Bugün tahmin ettiğimden daha yoğun bir gün geçirdim. Bölümü anca hazırlayabildim. Umarım beğenirsiniz. 
          
          Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Yorumlarda buluşmak üzere...