papazav0dka

Beni sev yada öldür sen bilirsin. 

papazav0dka

papazav0dka

Bu hissi sevmiyorum.
            Yemin olsun bunu yaşamamak için kalbimi dondurmuştum.
            Fazlasıyla yüksekteyim. 
            Hiçbir sesi kaldıramaz da kulaklarım müziği içerim. 
            İçinden geçtiğim bir portal bana zamanla gerçeği öğretti. 
            Fazlasıyla yüksekteyim. 
            Sallanan adımlarım...
            Katlanamaz bu yolda yürümeye. 
            
            Canım yanıyor.
            Aklıma hakim olamıyorum.
            Kendimi oyalıyorum.
            
            Ölümden döndüm, kimse yoktu.
            Hayattan bahset, bir ölüye örnek olsun.
            Hiçbir şey söyleyemedim.
            Bu acılar sanki boğuyorlar beni.
            
            Boğazımda ağrı kesici.
            Fazlası bir bok hissettirmez, eksiği ayakta tutuyor cin gibi.
            Ölümsüzlük iksiri...
            Uzun süredir hissizim.
            Gitmek istediğim bir yer yok.
            Yok yapmak istediğim hiçbir şey.
            
            Saatlerdir uyuyorum.
            Komada bedenim ağlıyor. 
            Çayın tadını özledim.
            Sağlığımı özledim. 
            Her şeyimi özledim. 
            Halimden memnun değilim.
            Bir şeyler değişene kadar apansız aklıma gelir, bekleyeceğim. 
            
            Bir şeyler değişene kadar... 
            Bu sinama koltuğunda Joker'i izleyeceğim.
            Değişmek isteyeceğim. 
            Şimdilik hayat çekilmez.
            Okul yüzün-üze bakacak değilim. 
            Güzel bir ses...
            Tek istediğim uyumak diyelim. 
            Peki ya göreceğim rüyalar?
Reply

papazav0dka

Müzeyyen: Diyelim ki gitmedim. seninle beraber olmaya devam ettik. Ne değişecekti? Ne yapacaktık?
            
            Arif: Sevişirdik.
            
            Müzeyyen: Başka?
            
            Arif: Sabahları beraber uyanırdık. Ben senden önce kalkardım. Senin uyuyuşunu izlerdim, sonra sen uyanırdın. Bana gülümserdin.
            Sonra, sabahları çayı tek şekerli içtiğini, günün diğer saatlerinde şekersiz içtiğini biliyor olurdum, o ilk şekeri ben atardım çayına, zarifçe eritişini izlerdim. Sonra, en çok boynundan öpülmeyi sevdiğini biliyor olurdum.
            
            Müzeyyen: Güzelmiş.
            
            Arif: Sonra dışarı çıkardık. Dışarda yağmur yağıyor olurdu. Biz şemsiyeyi almazdık. Sırılsıklam olurduk. Sonra sen bana sokulurdun ama saçağın altına hiç girmezdik. Sonra sen üşütürdün. Ayakların buz gibi olurdu. Ben sana en sevdiğin o mavi çoraplarını getirirdim. Sonra bayramları babaannenin mezarını ziyaret etmeye giderdik.
            
            Müzeyyen: Gider miydik gerçekten?
            
            Arif: Giderdik. Hayatta en sevdiğin kadın için ağlayışını izlerdim senin. Hiçbir şey yapmazdım, gözyaşlarını silmezdim, seni teselli etmezdim. Orada öylece ağlayışını izlerdim senin. Başka insanların mezarlarının arasında dolaşarak, hayatın ne kadar şahane bir şey olduğunu düşünürdüm. Sonra… Sonra hiçbir şey yapmazdık. Öylece otururduk. Çok bilinmeyenli bu sorunun yanıtını arardık. Hayat bizi yalancı çıkarana dek, bulduğumuz cevapları doğru sanardık...
Reply

papazav0dka

Çok yara aldım senden haberin
            olmadan. Çok kırıldım senin yüzünden sen bilmeden.
            Çok ağladım belki de ilk defa biri için sen duymadan
            Ama çok da mutlu oldum seninle sen farkındayken.
            Çok huzur buldum sen sarıldığında isteyerek.
            Çok güldüm belki de en çok senin yaninda sen
            güldürürken.
            Ve çok ayrı kaldım senden belki isteyerek belki
            istemeyerek.
            Bir gün bir kez daha ve son kez buluşacağız.
            Son kez sarılacağIz, son kez üstü kapalı yaralarımızı
            sarmaya çalışacağız, son kez gülüp, son kez
            ağlayacağız.
            Her şey son bulduğunda yaşanan her şeyi belki
            birimiz sonsuza kadar kalbine gömecek ve belki
            birimiz hiç unutmayacak.
Reply