hayatı yaşamak ciddi anlamda çok garip çünkü yaşanılan hiçbir olay hiçbir zaman yaşamın kendisi kadar beklenmedik ya da ani olamıyor. bu kişiler, durumlar kavgalar ve akla gelebilecek her şey için geçerli. son zamanlarda hayatımın bu kadar ani gelişmesi beni hem aşırı heyecanlandırıyor hem de çok korkutuyor. çünkü tam 11 gün sonra hayatım boyunca hiç gitmediğim bir şehirde ielts sınavım var, bazı günler çalışmaktan kafayı yiyorum uyurken izlediğim videoları rüyamda görüyorum bazen de hiç aklıma bile gelmiyor. tam olarak 33 gün sonra sat sınavım var, bu zamana kadar asla çalışmadım ama nedense yapabileceğime inanıyorum. yks'ye 40 küsür gün kaldı, tam olarak bilmiyorum bile. ydt'de eşit ağırlıkçı olarak 70 net yapıyorum, tytm daha kötü ama olsun 60 yeter bence. sadece sınav özelinde değil, yıllardır kafamda, etrafımda bir şekilde dönen insanları tek bir sinirle içimden attım, 1 ayda 5 kilo verdim, dünyanın her yerinden üniversite arıyorum, gidebileceğim ülkeleri yaşayabileceğim hayatları düşünüyorum. hangi ülke olursa olsun sevgilimi de yanımda götürmek istiyorum, ielts sat demeden istediğim bütün sınavlara benimle giriyor. hayatımda ilk defa bu kadar ani değişiklikler yaşanıyor ve ben 5 ay sonra nerede olacağımı bilmiyorum, hangi ülkede hangi evde nasıl bir yatakta uyuyup hangi bölümde okuyacağımı bilmiyorum. hayatımda ilk defa her şeyin geçici olduğu ve her türlü düzenin bir gün değişeceği bu kadar ani bir şekilde yüzüme çarpıyor. bir yandan ağlamak ve bir yandan gülmek istiyorum. daha önce hiç yaşamaktan bu kadar korkmadım ama hiç bu kadar heyecanlı da olmadım. yaşamaktan tek beklediğim şey eninde sonunda gerçekten nefes alabildiğimi hissettiğim bi yerde olmak.