hepinize merhaba! son zamanlarda beni rahatsız eden bir durum var, gören veyahut dikkate alan olur mu bilmiyorum ancak biraz da olsa içimi dökmek için yazıyorum bu satırları. stains on the mirror adlı kurgumu 7 temmuz 2022’de yayımladım. o gün doğum günüm olduğundan aslında sıradan bir kurgu değildi benim için, kendime verdiğim bir hediyeydi. hikâyesi 2022 yılından öncesine dayanıyor, nereden baksanız kurgu üzerinde bir yıl boyunca kafa patlatma sürecim de var. kurguyu yayımladığımda haklı olarak severek yaptığım bir hobiye verdiğim emeklerin karşılığını almak istedim. her yeni bölüm yayımladığımda bölümü neredeyse kimse görmüyordu. kendi kendime çalıyor, kendi kendime oynuyor gibi hissediyordum. sonrasında instagram’da tanıtım yapmaya ve wattpad destek gruplarına katılmaya başladım. destek grupları bir yere kadar fayda sağladı ancak bana düzenli bir okuyucu kazandırmadı, çoğu yazar adayı kurguma yorum yapmak için yorum yaptı. böyle olmayacak, biraz da tiktok’ta tanıtım yapayım dedim ama onun da pek etkili bir sonuç olduğunu düşünmüyorum. yeri geldiğinde buradaki birkaç yazar adayına karşılıklı yorum yapmak için yazdığım bile oldu. demem o ki ben elimden gelenin fazlasını yapıyorum ama karşılığında motivem olabilecek en ufak bir şey alamıyorum.
takdir edersiniz ki kendimi geliştirebilmem için eleştirilerinize ihtiyacım var, aksi takdirde yerimde saymaktan öteye geçemem. bunun arkasında düşündüğünüzün çok daha ötesinde emek var. normalde stains on the mirror’u bu moralsizlik ile çoktan yazmayı bırakmam gerekiyordu ancak kurgum o kadar içime sindi ki devam etmekten de kendimi alamıyorum. bölüm sayısı arttıkça en azından kurgumu daha çok keşfedenlerin olacağını düşünmüştüm ancak yanılmışım. bu saatten sonra ne yapmam gerekiyor onu da bilmiyorum, zira sabrım fazlasıyla tükendi… başınızı şişirdiysem kusuruma bakmayın, hepinize iyi akşamlar dilerim.