veoans

milli atak gecirdigim geceden gunaydinlar amk

veoans

my parents welcomed me with loving arms

veoans

life is unfair, kill yourself or get over it
Reply

veoans

normal, happy childhood back on course
Reply

veoans

but within an hour were back at each others throats
Reply

veoans

kaya sansarlarını saklayan ormanlar ağlıyordu
          dolmuşlar, unutulmuşlar ve çarşamba günleri ağlıyordu
          baktığım her şeyi öldürüp öldürüp bırakmıyordu ağlamak
          kalbim bana günahlarımı hatırlat.
          ben onun gözyaşı olabilmek için sana ne yaptım
          içimde vahiyler ağlıyordu
          içimde sevdiğim kadının içi ağlıyordu
          ben ağlıyordum
          garipti gidişi,
          tarihin çizdiği bütün haritaları yalanlar gibi

veoans

mutsuzum
            mutsuzluğun ansiklopedisi oldum bu pezevenk şehirde
            her günüm a’dan z’ye kan
            çünkü nahif çocuklar yağmurda yanarak büyür şehirlerin tersine
Reply

veoans

yağmurda
            tüm geçmişimi unuturcasına sana sarıldım
            sen de kırmızı bir gülün içindeki elini yüzüme sil
            nasılsın? diye soracak olursan 
            ağlıyorum 
            nasıl ağlıyorsun? soracak olursan 
            bir kadeh rakıya bir damla kan damlar gibi
Reply

veoans

şimdi hayat
            tanrının sessizliği kadar kimsesiz
            şehrin kafasına sıkılması gereken bir mermi kadar imkansız orada dünyada
            dünyanın tüm cumhuriyetleri kan içinde kalsın
            kara karanfillere yaltaklanan akşamlarda aynaya baktım
            yüzümdeki aynanın yalnızlığını okuyamadım
            burada yalnızlık beni delilikle terbiye etti
            gideceğini bilmektense uyumak istiyorum
            sen gitmeden uyandığımda da kendimi ölü bulmak
Reply

veoans

ben hala çocukmuşum ve dizlerim hala kanıyormuş meğer. kanıyorum ben yine. sana mı, kendime mi; içime mi, dışıma mı? kanıyorum. sana kanmak mı, uğruna kanamak mı, henüz onu dahi bilmiyorum. unutamıyorum adını. kırgın değilim ama zamanında öyle bir kırılmışım ki parçalar oturmuyor yerine. tenime batıyor, boğazıma batıyor. kırgın değilim ama tam da olamıyorum.

veoans

seni kendimden tanıdım çocuk.
          yüreği sürekli çiğnenen bir yol,
          gövdesi acılardan acılara köprü.
          biraz öfke, biraz umut, çokça onur
          olan kendimden

veoans

eğildim öptüm yıkık alnından. 
            uzaktın, kıyamadım sessizliğine.
            biraz daha dedim içimden, biraz daha;
            gün olur, onuru güzel çocuk,
            acı da yakışır insanın yüreğine.
Reply