hogwarts sex 101/ drarry

Muggle Hastalığı

Günaydın sevgili -hayır sevgili değilsiniz işe yaramazın da işe yaramazı fanilersiniz- mugglelar. Yine ben, harika Draco Malfoy. Dün gece yaşanan olaylardan sonra buradayım Mcgonagall'ın dersinde.

Pansy ve Blaise, Goyle ve Crabbe ikili sıralara otururken Theodor kendisine yeni bir av bulduğu için beni yine satmıştı. Sıramda tek başıma otururken "mükemmel" altın üçlü yine derse profesörden sonra teşrif etmişlerdi.

Granger ve Weasley başka bir sıraya geçerken tabi ki bir klişe olarak Potter yanıma kurulmuştu, aman ne güzel.

"Malfoy."

"Potter."

Dünden sonra hiçbir şey olmamış gibi davranıyor olmak garipti, gerçi işime gelmiyor değildi. Bana yardım ettiği gerekçesi ile övünse daha da kötüsü garip sesler çıkarttığımı yaysa babamın kulağına gitmesi kaçınılmaz olurdu.

Mcgonagall ders anlatırken dikkatle onu dinlemeye başladım. Derse dalmışım ki bacağıma değen şeyle irkildim. Potter kısa bacaklarını açabildiği kadar açmış, sırada yayılmışta yayılmış. Büyücüdeki rahatlık kimsede yok!

"Potter kısa bacaklarını yaymayı kes, benim bacaklarıma değiyorsun."

"Ah pardon Malfoy, fark etmemişim."

Yüzündeki garip ifade şüphe etmeme neden olsa da Mcgonagall tarafından azarlanmamak için fazla düşünmeyip dersi dinlemeye devam ettim.

"Potter kes şunu."

Beşinci defa uyarışımdan sonra garip gülümsemesi ile tekrardan özür dileyip bacaklarını çekti. Değmemesi için kendimi duvara yanaştırmam bir şey fark etmiyordu maalesef. Bacakları mı uzuyordu Potter'ın anlamıyorum ki!

Mcgonagall ders anlatmayı bitirip tahtaya yazdıklarını not almamızı isterken Potter'ın dizime değen dizini umursamamaya çalıştım. Tüy kalemi parşömen üzerinde hareket ettirirken bacağıma konan el ve kulağımın dibinde hissettiğim nefes ile ürperdim.

"Hey Malfoy, mürekkebim bitti seninkini kullanabilir miyim?"

Yutkunurken mürekkebi ona uzattım. Hay bin ifrit ben ne diye yutkunuyorum ki? Kafamı Potter'a doğru çevirirken dibimde olması ile kendimi duvara yapıştırıyorum. Kısa diyorum ama adam kendini nasıl yaydıysa sıranın dörtte üçünü kaplamış bana anca duvara yapışmak kalmış.

"Kişisel alanımı ihlal ediyorsun Potter ayrıca beni sıkıştırıyorsun. Duvara yapıştım baksana."

Zümrüt gözleri biraz kararmış gibi biraz daha yüzüme yaklaşıyor, napıyor bu? Kafa mı atsam ne yapsam dibime girdi Yaralı Kafa.

"Kişisel alanını ihlal ediyorum" yüzünü bir kez daha yaklaştırıp tekrardan kişisel alanımı ihlal etti.

"Seni sıkıştırıyorum." bacaklarını ve gövdesini dibime getirip beni  kendisi ve duvar arasında sıkıştırdı. Sıcakladığımı hissediyorum, neden sıcaklıyorum?

"Seni duvara yapıştırıyorum." elleri ile gövdemi duvara yapıştırıken sesimi bulmaya çalışıyorum, Merlin bu çocuk bana ne yapıyor?

"Dersimiz bitmiştir çocuklar."

Duyduğum Mcgonagall'ın sesi ile Potter'ı hızla iktiriyorum. Orantısız güç kullanmış olsam gerek sıradan kaymakla kalmıyor, yere sert bir şekilde düşüyor.

Panikle etrafa bakarken şimdi herkesin gözü bizim üzerimizde. Daha da panikliyorum. Potter'ın üstünden atlayıp kapıya koşarken Pansy'e sesleniyorum.

"Lavaboya gitmem gerek benim eşyalarımı da sen toplarsın."

"Draco ne demek sen toplarsın, ev cinin mi var senin burada? DRACO!"