Çok Güzelsin

4.2K 205 168
                                    

Ay 3,5k olmuş okunma anneme saçımı savurup duruyom "Kızın star be be yim" diyerek maösçqfşşgl niysee keyifli okumalarrr

-HARRY'NİN AĞZINDAN-

Neville ile çocukların yanına döndüğümüzde delirmemeye çalışan bir Hermione ile karşılaştık. Neville ile birbirimize bakıp gülümsedik. Hermione bizi görünce daha sakinleşti, gözlerini bana dikip beni tarttı. En iyisi en yakın zamanda, hatta bugün Hermione ile konuşmak.

Hermione'ye bakıp gülümsedim, o da bir şeyleri içimde halledip onunla konuşmaya hazır olduğumu anlayıp bana gülümsedi. Gülümsemesi hala yüzünde bana bakarken Ron'un ensesine ağır bir tokat patlattı. Gözlerim büyürken ikisini izlemeye devam ettim, Godric bizi korusun, Hermione'nin tersi pisti.

Uyanan Ron şaşkınlıkla konuştu. "Ha? Noldu? Ders mi bitti?"

"Ronald dersler dinlemek içindir, uyumak için değil!"

"Hermione ben seherbaz olmak istiyorum bitkiler seherbaz olunca ne işime yarayacak ki!"

"Dersten kalırsan seherbaz olamazsın Ronald!"

Ron yanaklarını şişirip nefesini verdi, her zamanki tartışmaları olduğu için sesimi çıkarmadım, ayrıca ben de bir bakıma Ron'a katılıyordum.

**********

Akşam yemeği için yemek salonuna indiğimde Draco'yu görememiştim. Yemek biteseye kadar gözlerim Slytherin masası ve salonun girişi arasında gidip gelse de Draco yemek yemeye gelmemişti. Yerimden kalkıp çıkışa yöneldim.

"Nereye Harry?"

Omuz silkip cevapladım Ron'u "Hiç sadece fazla yedim sanırım, biraz dolaşacağım."

"Oh kabız olursan annemin yaptığı iksirden içebilirsin iyi gelior."

Utançla kızarıp bozarırken Draco'nun burada olmamasına sevinmiştim resmen. Hermione'ye yalvaran gözler ile bakınca hemen ne istediğimi anlayıp cübbesinin cebinden çıkardığı Hogwarts Bir Tarih kitabı ile Ron'un kafasına vurup bağırdı. "RONALD"

Uh, bu acımış olmalı. Acaba bu çocuğu vura vura biz mi bu hale getirdik? Birinci sınıftaki halini hatırlayıp kafamı olumsuz yönde salladım, hayır Ron hep böyleydi.

Onları arkada bırakıp yemek salonundan çıktım, çıkarken Ron Hermione'ye sızlanıyordu hala.

İlk kızlar tuvaletine baktım ama orada değildi, bahçeye çıktım ardndan. Quidditch sahasına indim ama orada da değildi. Son olarak Karagöl'e bakmaya karar verirken neden haritayı yanıma almadım diye kendime kızıyordum.

Draco'yu Karagöl'ün yanındaki ağacın altında görünce rahatlayıp derin bir nefes verdim. İlk seslenmek için ağzımı açtım ama daha sonra yanına gidip onu şaşırtmak daha keyifli durdu. Yanına gittiğimde ise onu kafası ağacın gövdesine yaslı uyumuş halde buldum.

Çok savunmasız ve masum duruyordu, ona bulaşma isteğimi körüklüyordu bu hali. Eğilip suratına üfledim, huylansa da uyanmadı. Burnuna hafif bir öpücük kondurdum, burnunu kırıştırdı; çok tatlı, onu yalayıp yutmak istiyorum.

Kravatını gevşetip çıkarrtım ardından gömleğinin düğmelerini yarıya kadar açtım. Boynuna yaklşıp derince soludum,yetmeyince yavaşça dudaklarımı dokundurdum. Dudaklarımı aralayıp dilim ile tadına baktım teninin. Teninin beyazlığı beni kendimden geçirirken dayanamayıp daha sert bir şekilde öpüp okşamaya bir yerden sonra emmeye başladım.

Hala uyanmayan Draco'ya baktım, uykusu derindi. Yarıya inmiş gömleğinin arasından gözüken kırmızılıklara ilerledim. Dişlerimin arasına alıp sıkıştırdığımda Draco'dan ses duyabilmiştim sonunda.

hogwarts sex 101/ drarry Where stories live. Discover now