-15-

999 109 44
                                    

Dipperın yanağındaki sancı ile bir hıçkırık kaçtı ağzından.

Köşeye kaçtı.

Bill'in ona zarar vereceği aklının ucundan geçmezdi.

Bill pişmanlık ile.

'beni dinle çam ağacı'

Dipper derin bir nefes aldı.

'yalvarırım... Yalvarırım Bill dünyayı bırak... O zaman söz veriyorum yemine dokunmayacağım.'

Bir kere daha hıçkırdı.

'Lütfen.. lütfen...'

Bill Dipperın bu haline gülebilirdi ama canı acıyordu ve Korkuyordu.

Dünyayı bırakma konusuna gelirlerse.

Yaz tatili elinde sonunda bitecekti ve dipper'ı 1 sene boyunca göremeyecekti.

Bunu istemiyordu.

Dünyaya bu neden yüzünden gelmişti.

Dünyayı bırakmak istemiyordu.

Bir şeyler kaybetmekten nefret ederdi.

Ağlayan sevgilisini kaldırdı.

Göz yaşlarını sildi.

En sevdiği şeyi yapıp sarıldı ama Dipper karşılık vermiyordu.

Onlar sarılma dursun dışarısı harabeydi.

Gök yüzünde kocaman bir üçgen vardı.

Üçgen ışık saçıyordu.

Bazı toprak parçaları havaya uçuşuyordu.

Gök yüzü kan kırmızısıydı.

İnsanların aldığı önlemler bir bir yok oluyordu.

Gözler artık insanları taşa çevirmiyordu.

Artık onları en korkutucu kabuslarına hapis ediyorlardı.

Sonsuz uyku işte buydu.

Bill gayet huzurluydu.

Diğerlerinin aksine mutluydu.

Dipper suçluluk duygusunu iliklerine kadar hissediyordu.

İnsanlık onun yüzünden belki yok olacaktı.

Arkadaşlarının sesleri kulaklarından ayrılmıyordu.

Belki onlarla ölebilirim diye düşndü.

Artık insanların düşüncelerine kadar her şey Bill'in elinde olduğunu biliyordu.

Ama düşünmeden edemiyordu.

Kendisini şeytandan uzaklaştırdı.

Yanağı ağrıyordu.

'Bırakacak mısın?'

Bill in gözlerine yalvarırcasına baktı.

Bill kafasını eğdi.

Dipper göz yaşlarını sildi ve odadan çıktı.

Etrafına bakmadı pek önemli değildi onun için.

Gök yüzündeki üçgen her şeyi açılıyordu.

Kelimelere gerek yoktu.

Klübeye doğru ilerledi.

Stanford amca saç köklerini çekiştiriyor tanrıya dualarını sunuyordu.

Hell Road ||🅑︎🅘︎🅛︎🅛︎🅓︎🅘︎🅟︎Where stories live. Discover now