ⅩⅣ

1.2K 109 46
                                    

Kurumuş yaprakların ve toprağın üstündeki çıplak ayaklarıma baktım. Güneşin ilk ışıklarının vurduğu ağaçlarla dolu ormana göz gezdirdim. İçime derin bir nefes çektiğimde hızla koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bilmeden koşarken zorlukla arkama -beni kovalayana- baktım. Gördüğüm yüzü anımsayıp daha hızlı koşmaya başladım. Ağzımdan bir çığlık boşalırken tekrar arkama dönüp baktım. Yüzünde mimik oynamadan peşimden koşuyordu.

"Ne istiyorsun?" Nereye gittiğimi bilmeden ağaçların arasından sıyrılıyordum. Çıplak ayaklarım koşmaya devam ettikçe ayağıma batan taş ve dallarla kana bulanıyordu. Nefes almaya çalışırken arkama zorlukla döndüm. Olduğu yerde öylece durmuş bana bakıyorken ayağım takıldı ve yaprakların üzerine acıyla düştüm. "Kaçmana gerek yoktu."

"Eninde sonunda yakalayacağımı biliyordun. Canını yakmayı ne çok seviyorsun."

Dirseklerimden güç alarak zorlukla doğruldum ve kanlı ayağıma dokundum. Yavaşça kalkıp ona dönmeden önümdeki aynaya ilerledim. "Bunun burada ne işi var?" Aynanın önüne geldiğimde yansımamda görünen kıza baktım. "Bu..." Yavaşça yanıma yürüdü ve aynada ki yansımamın arkasında durdu. "Sensin." Elimle saçlarımı kontrol ettim. Aynadaki kızdan farklı bir saç rengim vardı. Tekrar aynaya döndüm. "Bu kız senin kolların arasındaydı." Derin bir nefes aldım. "Ölüydü." Hafifçe yaklaşıp eliyle saçlarımı arkaya attı. Aynadaki yansımasına baktım. "O kız sensin."

Gözlerimi kırpıştırdım ve ona döndüm. "N-nasıl?" Elini yüzüme yerleştirdiğinde korkuyla irkildim. Bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kaparken elimden hiçbir şey gelmeden öylece durdum. Dudaklarını dudaklarımın üzerine yerleştirip daha önce hissetmediğim kadar huzurlu bir öpücük bıraktı ve çekildi.

Kapalı gözlerimi araladığımda karşımdaki kahverengi gözleriyle irkildim ve bir adım geri attım. "Açelya?" Eliyle belimi kavrayıp aynaya döndürdü. Aynadaki tanıdık görüntümle kaşlarımı çattım. Kulağıma fısıldadı. "Estelle." Gözlerimi korkuyla yumdum.

Kapalı gözlerimi aralayıp aynadaki yansımamıza göz gezdirdim. "Ne?" Gözlerimi yumup gördüğüm iki kızı anımsadım. Odamda işittiğim konuşmayı... Ardından gözlerimi araladım. "Kitaptaki karakterleri mi görüyorum?" Güldü ve beni kendine döndürüp yavaşça elimi tuttu. "Biz bunları yaşadık Estelle."

Kaşlarım istemsizce çatılırken hızla ellerimi çekip ittirdim. "Ne saçmalıyorsun?" Başını alayla yana eğdi. "Kim olduğumuzu sen de biliyorsun."

Kendimi yere bıraktım ve yüzümü dizlerime gömdüm. "Ne istiyorsunuz benden?" Yanıma eğilip elimi yavaşça kavradı. Ardından dizlerime gömdüğüm yüzümü kaldırdı. Eliyle ıslak yanağımı severken gözlerime beni etkisi altına almak ister gibi uzunca baktı. "Tek istediğim sensin." Elini kalbime doğru yaklaştırdı. "Delice atan kalbin." Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Ruhun." Gözlerimi yumdum. Parmağını dudağımın üzerinde gezdirdi. "Biz birbirimize bağlıyız."

Fısıldadı. "Bu yüzden kim olduğumu çok iyi biliyorsun Estelle." Gözlerimi araladım.

Sanki vücudum benden bağımsız hareket ediyor gibi -sanki beni kontrol eden ben değilmişim gibi- farkında olmadan fısıldadım.

"Marina."

Best Mistake • gxgWhere stories live. Discover now