Cemreden:
Çok sıkılmıştım Merve'yi çağırdım.
Cemre: Kanka erik toplayalım mı.
Merve: Nereden çıktı.
Cemre:Bilmem canım çekti
Merve:Olur.
Cemre:Berke'yi çağırıyım mı.
Merve:Olur ama Berke arkadaşımla buluşacam demişti.
Cemre: Sorarız hayır derse Kürşatla gideriz
Merve: Tamam.
(Aradan 5 dakika geçer Berke arkadaşıyla birlikte gelecektir Kürşatta gelecektir.)
Tam kapıdan çıkıcakken Berke'nin telefonu çaldı açtı eliyle bir dakika dedi onayladım.
Berke geri geldi kolumu dürttü ve bana sessizce arkadaşımın birkaç arkadaşı gelcek izin verirsen Cemoş dedi kabul ettim.
Yola çıktık erik ağacına varmıştık piknik örtüsü serdik yanımızda yemek vardı örtünün üstüne dizdik ve o sırada bir araba geldi tam burda durdu.
Berke: Benimkiler.
Merve: Ne?!
Arabadan Yaren indi ve arkasından Cellat ve Ceren indi.
Hepimiz şaşırdık Yaren ve Berke'ye bakarak "siz çıkıyormusunuz" dedik hep bir ağızdan.
Berke: Hayır.
Yaren: Arkadaşız.
Cemre: Tamam hadi öyle olsun.
Ben Cellat'ı yeni farkettim göz göze geldik ikimizde şaşırdık.
Merve benim utandığımı anladı ve hemen konuyu değiştirerek ben Behzat'ı çağırıyım dedi Merve'nin kulağına fısıldayarak "saol" dedim göz kırptı. Behzat gelmiştir herkez kendi halinde takılırken Cellat Cemre'yi özel bir şey konuşcaz diyip ağaçtan uzaklaştırır.
