Cemreden:
Şu içmeye gidicektim telefonuma mesaj geldi şu içmeye giderken mesaja bakıyordum bı anda Cellat ile çarpıştım onu görünce gözlerim dolmuştu odama kaçıcakken kolumdan tuttu:
Cellat: Nereye.
Cemre: Odama.
Cellat: Cemre senle bir şey konuşcam.
Cemre: Tamam ama kısa kes.
Cellat: Gel otur.
Bana sandelye çekti oturdum ve konuşmaya başladı.
Cellat: Bu gün neden hep benden ağlayarak kaçıyorsun???
Cemre: Üzgünüm.
Cellat: Neden?
Cemre: Bak herşeyi sana açık açık anlatcam ama kızma.
Cellat: Tamam.
Cemre: Hani sen eskiden bana Nutellam diyodun ya.
Cellat: Evet.
Cemre: Şimdi sen Ceren'e Nutellam diyince duygulandım.
Cellat: Tamam bi sorum daha var.
Cemre: Sor.
Cellat: Neden Erik Ağacına gelmeyi kabul ettin?
Cemre: Ben söyledim zaten gidelim diye.
Cellat: Neden Erki Ağacı?
Cemre: Biliyosun ben orayı çok severim zaten senle buluşma yerimizi orası hatırlarsın işte bende çok sevdiğim için istedim.
Cellat: Tamam iyi geceler(gülümser).
Cemre: İyi geceler.
Cellat beni çok zor durumda bırakmıştı terledim kızardım ama sonunda kurtuldum peki kafamda tek soru var "Ben Cellat'ı Seviyor Muyum?"...
Cellattan:
Cemre'nin cevabı beni üzmüştü bizim Ceren'le sadece arkadaş olduğumuzu anlamıyordu ve bende ona söylemedim peki neden söyleseydin belki mutlu olurdu bı saniye o hala mutfaktaydı hemen mutfağa koştum onu göremedim odasına çıktım kapısı açıktı ona görünmeden içeri baktım uyumuyordu mutfağa indim ve bu gün piknikten kalan kurabiyelerin birazını tabağa koydun birazda süt koydum cemre uyuyamayınca süt içerdi odasına çıktım hala uyumamıştı içeri girdim elimdeki tepsiyi onun sehpasına bıraktım.
Cemre: Saol
Cellat: Bişey demeyi unuttum.
Cemre: Ney?
Cellat: Biz Ceren ile sevgili değiliz yani aslında öyleydik ama geçen ay ayrıldık artık arkadaşız.
Cemre'nin yüzünde kocaman bir gülümseme vardı sonradan bı anda sahte bir üzgün ifade ile "Üzüldüm" dedi.
Cellat: Üzülmedin anlaşılıyor.
Cemre: Yani Ceren iyi birisi ama sevgili oluncak gibi değil ondan.
Cellat: Tamam hadi öyle olsun.
Cemre'nin yanında yattım kurabiye yedim oda hem kurabiye yedi hemde süt içti. Uyuyakaldı bende onu izlerken uyuyakaldım birlikte uyumuşuz. Bir anda bı ses ile irkildim bu Kürşat'ın sesiydi.
Kürşat: Uyan Cellat.
Cellat: Noldu ya.
Kürşat: Neden Cemre'nin odasındasın?
Cellat: Uyuya kalmışım.
Kürşat: O zaman kalk Berke görmesin.
Cellat: Neden?
Kürşat: Cemre'yi kıskanıyor.
Cellat: Sevgililer mi?
Kürşat: Hayır ama Berke kıskanıyor.
Cellat: Tamam ama bunu kimseye söyleme.
Kürşat: Tamam tamam.
Cemre'nin başından öpüp kalktım. Dışarı çıktım marketten yumurta alacaktım bir afiş gördüm "Balo" afişi aldım buruşturup cebime attım marketten yumurta aldım sonra aklıma Cemre geldi ve birde Nutella aldım bir fotokopiciye gittim.
Fotokopici: Merhaba.
Cellat: Merhaba.
Fotokopici: Ne bastırcaktınız.
Cellat: Ben kendim yapsam.
Fotokopici: Tamam.
