2.

1.2K 141 104
                                    

Hoseok eline tutuşturulan kağıtı çöp sanıp, buruşturmuştu. Ve tam adamın yanından ayrılırken adam Hoseok'un bileğini yakalamış ve yanındaki koltuğa oturtmuştu.

"Hey seni aptal host, sana o kağıdı buruşturman için vermedim. Onu aç ve oku" Hoseok neye uğradığını şaşırmıştı ama yanındaki adamın yaygara çıkarmaması için dediğini yapmıştı. Okuduklarını tekrar beyninden geçirirken gözleri büyümüş ve şaşkınlıktan ne yapacağını anlayamamıştı. Şişirttiği gözleriyle adama bakarken adam Hoseok'un bu haline sinirlenip bileğini sıkmıştı.

"Seni aptal, burada senden daha akıllı birileri yok mu? Bana pilotu çağır ahmak."

Hoseok'un sabrı taşmıştı ama kendini idare etmezse adam kağıtta yazdığı gibi çantasındaki silahla onu gebertirdi. Sakinleşmeye çalışmış ve adamın dediği gibi Yoongiyi yani pilotu çağırmak için doğrulmuştu. Adam o hareket ederken yeniden elini tutmuş ve kendisine çekmişti. Çok yakındılar ve Hoseok maskenin izin verdiği kadar adamın gözlerini görmüştü.

"Bana bak aptal herif, eğer ahmakça bir sey yaparsanız bedelini ödersiniz"

"Tamam" demiş ve kolunu adamın elinden kurtarmıştı.

Koşar addımlarla pilot kabinine dalmıştı. Gördükleriyke bu gün kaçıncı şokunu atlattığını anlamamıştı. Jungkook kucağındaki Tae ile öpüşüyordu. Yoongi ise yüzünde buna katlanmakta mecburmuş gibi ifadeyle uçağı kontrol ediyordu. Orada olduğu biildirmek için hafifçe öksürmüştü. Yoongi hafifçe kafasını yana eğmişti onu görmek için. Kookun üzerindeki Tae ise kızarmış dudaklarını eliyle örterek yerinden kalkmış ve kabinden çıkmıştı. Kook ise bir şey olmamış gibi Hoseoku selamlamıştı.

"Yoongi sana ihtiyacım var, hemen benimle gelmelisin" demişti Hoseok

Yoongi sırıtmış ve Kook'a bakarak kontrolü eline almasınl sağlamıştı.

"Noldu? Uçakta mı yapacağız? O kadar mı zor durumdasın Hoseok?" Yoonginin sorularıyla yüzünü buruşturmuştu Hoseok.

"Ne saçmalıyorsun be adam? Düş önüme anlatacağım burada olmaz" Kook uçağı kontrol ederken dediklerini duymasa iyiydi. Kafası karışır, heyecan yapardı.

Yoongi Hoseokla birlikte çıkarken ne diyeceğini merak ediyordu. Uçakta Seokjin ve Namjoonun bulunduğu kabine geçip o ikisinin de burda olmasıyla rahatlamıştı. Çünki bu adamlar çok çılgındı şimdiye kadar tüm uçak sorunlarında bir yol bulurlardı.

"Ne yani? Namjoon ve Seokjinin yanında mı yapacağız? Ya da 4lü mü? Kusura bakma Hoseok ben grup sevmem" dedi Yoongi alayla.

"Kes sesini seni azgın herif. Aklın bel altı, şu an can güvenliğimiz 0 sen nelerden bahs ediyorsun"

"Seokjin, Namjoon beni dinleyin"

"Yoongi şüphelendiğim adam uçak korsanı çıktı. Bana bir kağıt verdi. Kağıtta uçak korsanı olduğu, silahı ve bombası olduğunu. Eğer 2 milyon dolar vermezsek uçağı patlatacağını yazmış." Yoongi ve Namjin Hoseokun dediklerine şaşırmıştı.

"Emin misin Hoseok? Belki sadece çöptür verdiği kağıt ya da delinin biridir adam"

"Hayır Namjoon. Ben de çöp sanmıştım ama kolumi sertçe sıkıp silahını göstermişti. Ve sayısız hakaret yağdırıp tehtid etti" Hoseok konuşurken Yoongi sinirlendiğini hiss ediyordu.

"Gidelim bakalım Hoseok kimmiş sana dokunan bu piç" diyerek Hoseoku önüne alarak yürümüştü. Yolcu kabinine gelince Hoseok gözleriyle Yoongiye adamı göstermiş ve kulağına çantasının kucağında olduğunu fısıldamıştı. Adam Hoseok ve Yoongiyi görünce pilotun Yoongi olduğunu anlayıp gözleriyle gel işareti yapmıştı. Yoongi tam gidecekken Hoseok elini tutmuş ve dikkatli olmasını söylemişti. Yoongi bir gülümsemeyle onu yanıtlamış ve adamın yanına yürümüştü.

Az sonra adamla Yoongi çok sinirli bir şekilde konuşurken Hoseok dayanamamış ve yanlarına gitmişti. Yoongi onu görünce gitmesi için uyarmıştı. Hoseok ise gitmemek için direnip yanında kalmıştı. Konuşmaları hararetlenirken adam bir göz kırpımında Hoseoku tutmuş ve yanına çekip silahını ona doğrultmuştu.

"Bana bak pilot bozuntusu eğer istediğimi yapmazsan bu rehini öldürürüm, sonraysa tüm uçaktakileri." Yoongi sinirli gözleriyle Hoseoku yiyip bitirirken adama dönüp "Eğer ona bir şey yaparsan seni parçalara ayırırım. Elimden kurtulamazsın" demiş ve sinirle oradan ayrılmıştı.

Hoseok ise Yoongiyi dinlememenin verdiği utanç ve pişmanlıkla dudaklarını kemiriyordu. Uzun zaman geçmişti bu adamla oturalı. Artık içinde kalan son umut sönmek isterken, kabine kadın giyisileriyle girip tam arkalarındaki koltuğa oturan Namjoonu görmesiyle tamamen kopmuştu dünyadan.

Grumpy ~SopeМесто, где живут истории. Откройте их для себя