•Who?•

4.4K 344 666
                                    

(135 vote ve 500 yorum sınırı)
(Vote vermeyi ve bolca yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar )

Gözlerimi açtığımda başımda tarif edilemez bir ağrı vardı. İlk başta gözlerimi açmakta zorlansam da, bir süre sonra güneş ışığına alışmış ve açabilmiştim. Ne zaman uyudum, nerede uyudum, kaç saattir uyuyordum bilmiyorum.

Etrafıma baktığımda, odamda olmadığımı fark ettim. Anın etkisiyle hızlıca yatakta doğruldum ve etrafı inceledim. Önceden hiç görmediğim bir odadaydım. Benim evim değildi, bizimkilerin de evlerinden biri değildi.

"Bir saniye, bu koku Bayan Edwards'ın kokusu değil mi?"

Yavaş hareketlerle kafamı eğdim ve üstümdeki pijamalara baktım. Benim pijamalarıma benzemiyordu ve yatmadan önce üstümü değiştirdiğimi de hatırlamıyordum. Bayan Edwards gibi kokuyordu. Düşündüğüm şey olabilir miydi, yoksa saçmalıyor muydum?

Üstümdeki yorganı kenara atıp yataktan çıktım. Etrafa bakarken, aynı zamanda da dün en son ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. İçimde anlamsız bir tedirginlik ve korku vardı.

"Jade."

Aniden odanın kapısında beliren Bayan Edwards'la iki üç adım geriye gidip, korkuyla elimi kalbime koydum. Korkudan dolayı nefesim sıklaşmıştı. Halüsinasyon görüyor olabilir miydim, yoksa gerçekten Bayan Edwards siyah bir gecelik ve açık dalgalı saçlarıyla karşımda mı duruyordu?

"Uyanmışsın, günaydın."

Üstüne çok bakmadan, gülümseyerek kafamı eğdim. Geceliğin üstüne bir şey daha giyinmişti ama yine de utanıyordum.

"G-günaydın B-bayan E-edwards."

"Utandığını ve şaşırdığını bu kadar belli edemezdin, aferin sana Jade."

Kaşlarını çatıp, kafasını yana eğerek bana baktı. Gözlerimi olabildiğince kaçırmaya çalışıyordum.

"İyi misin Jade?"

"Sizin evinizde uyanmam, üstümde pijamalarınızın olması, karşımda açık dalgalı saçlarınızla ve siyah bir gecelikle durmanız dışında hiçbir sıkıntı yok Bayan Edwards."

"İyiyim."

Gülümsedi ve yaslandığı kapı kirişinden bana doğru baktı.

"Büyük ihtimalle neden burada olduğunu düşünüyorsun şu an."

Kafa salladım.

"Dün arabada uyuyakaldın, çantanı karıştırıp anahtarını almak istemediğim için taşıyarak evime getirdim seni. Sorun olmamıştır umarım."

"Nasıl o kadar derin uyuyabildim ki ya?"

Kendi kendime söyleniyordum.

"Olabilir öyle şeyler. Sabah erken kalktın, araba yolculuğu da yaptık, ardından baya yürüdük ve saatlerce köpeklerle oynadın. Ata bindik, tekrar yürüdük ve tekrar araba yolcuğu yaptık... Epey yorulmuşsundur."

Kafamı aşağı ve yukarı sallayarak utangaçça gülümsedim. Gülümsediğim anda aklıma üstümdeki pijamalar geldi. Onları Bayan Edwards giydirmiş olamazdı değil mi?

"Üstündeki pijamaları düşünüyorsan eğer, onları gece ben giydirdim sana. Gözlerimi kapattım merak etme. Üstündekilerle rahat edemezsin diye düşündüğüm için değiştirdim."

Yanaklarım alev gibi yanarken yere doğru bakıyordum. Beni taşıyarak evine getirmiş ve üstümü değiştirmişti... İşin kötüsü, ben bunları hatırlamıyordum. Dünkü öpücükten sonra bayılmamak için kendimi zar zor tutmuşken, bir de bunları o öpücüğün üstüne yaşasaydım sonsuz bir uykuya dalardım sanırım.

Teacher or Lover {gxg}Where stories live. Discover now