Lavanta Kokulu Ayçiçeği |《 +18 》| g×g

Bölüm: 5 "Seni Özledim"

BÖLÜM 5: "SENİ ÖZLEDİM"
     Ellie'nin ağzından:

  Son görüntülü konuşmamızın üzerinden yaklaşık 3 gün geçmişti ve ben cesaret edip yazamıyordum . Neden böyle olduğunu asla anlamamakla beraber şu 3 günde bolca düşünmüş ve kendimle kavga etmiştim. Peki ya neden?

  Bu kızla konuşurken resmen kendimi kaybettiğimi fark etmiştim. Ben bu değildim. İnsanlara bu kadar çabuk çekilen ve kendini bu denli kaybedebilen birisi değildim. Fakat bu kızla konuştuğumda kendim olmaktan çok liseli bir ergen gibi davranıyor ve sonrasında aynı bu şekilde kendimle kavga ediyordum. Bunu ne kadar çok tekrarladığımı fark ettiğimde bir süre inzivaya çekilmeye karar verdim -yaklaşık 3 gün- Bu kıza karşı içimde ne var bilmiyordum. İsmini , yüzünü ya da onun hakkında hiçbir şey bilmememe rağmen onun yüzünden kendimle kavga ediyor üstüne üstlük ona karşı ne hissettiğimi bile sorguluyordum. Bu kesinlikle ben değildim.

  Ben sadece işini umursayan ve arada yatağına kız atan birisiydim ve insanları umursamazdım. Fakat bu kızı o kadar umursuyordum ki iş kendimi sordulamaya kadar gelmişti. Bu da neydi böyle? 'Ellie kendine gel ve derhal özüne dön.' Diyen iç sesimi susturduktan sonra herşeyi son 3 günde yaptığım gibi boşverdim ve telefonumu elime alarak biraz instagramda dolaşmaya başladım. O sırada karşıma asistanım Hye-Su ' nun instagram hesabı çıktı.

  Kendisi bir koreliydi ve oldukça ilginç bir kızdı. Aynı zamanda gerçekten duru bir güzelliği vardı. Bembeyaz bir teni , koyu renk upuzun saçları ve çok güzel gözleri vardı. Aynı zamanda işinde de oldukça iyiydi. Hatta şuana kadarki tüm asistanlarımdan çok daha çalışkandı. İşini mükemmel yapardı. Bunların yanında çok çekingen bir kızdı. İş dışında bana herhangi bir fiziksel yaklaşımı olmamıştı. Diğer asistanlarımdan onu ayıran en belirgin özelliklerden biriydi bu. Genelde insanlar benimle vücudum için çalışmak isterdi. Amaçları altıma yatmak olurdu hep. Fakat o böyle değildi. Onu gerçekten seviyordum -çalışanım olarak- ve bu zamanda onun gibi biri asistanım olduğu için gerçekten şanslıydım.
Ben asistanımı düşünürken telefonuma bir mesaj geldi.

  Kediciğim: Annecik bana 3 gündür yazmıyorsun iyi misin?

  Kediciğim: Seni merak ediyorum.

  Ellie: İyiyim bebeğim önemli birşey yok.

  Ellie: Şu sıralar biraz yorgunum bu 3 günü de kendime ayırmaya karar verdim. O yüzden yazmadım.

  Kediciğim: Ama biraz da bana vakit ayırman gerek annecik.

  Kediciğim: Bu kızın ilgiye ihtiyacı var.

  Ellie: Peki bebeğim ne yapmak istersin.

  Kediciğim: Bilemem ki.

  Kediciğim: Sadece seni özledim.

  Ellie: Sana birşey soracağım bebeğim.

  Kedicigim: Tabii annecik sor.

  Ellie: Senin hakkında birşey bilmiyorum. İsmini bile. En azından ismini söyleyemez misin?

  Kediciğim: İsmimi değil ama lakabım gibi bir şeyimi söyleyebilirim. Tam lakap sayılmaz ama bazı arkadaşlarım bana böyle seslenir.

  Ellie: Pekala sanırım şimdilik bununla idare edebilirim.

  Kediciğim: Bell