31.12.2020
Keyifli okumalar. 🍁
▪️
17 gün.
Parmağımda Umut Atıfoğlu'nun yüzüğünü taşıyalı 17 gün olmuştu. İki haftadır her şey o kadar yolunda gidiyordu ki artık kötü ve umutsuz düşüncelere hayatımızda yer yoktu. Umut günde neredeyse dört öğün yemek yiyordu. Tabii ki zorla. Kahvaltıda birlikte hunharca patates ve tost yiyorduk. Artık aklı ve midesi de alışmış olacak ki ben hazırlamadan patatesleri dilimlemeye başlıyordu.
Not terapisine ise tam gaz devam ediyorduk. Yatak odasının kapısında bana evlilik teklifi yaparken sorduğu soru asılıydı. Sanırım bu onun da hoşuna gitmişti ki evin içinde elinde yapışkan not kağıtları ile geziyordu.
"Güzelim?"
Güncel olayları takip işi de son gaz devam ediyordu tabii. Dikkatimi kucağımdaki bilgisayardan alıp kapıda dikilen Umut'a verdim.
"Efendim canım?"
Ellerini kaldırdığında bir elinde tarak diğerinde tıraş makinesi olduğunu gördüm. Tek gözümü kırparak elindekileri işaret ettim.
"Ensemi düzlesene."
Bilgisayarı koltuğa bıraktım ve hızla ayağa kalkıp karşısına geçtim.
"Emin misin? Sonra laf etme."
Boş bakışlarla elindekilere ve ardından bana baktı.
"Bunu dedin hiç emin olamadım şimdi." diye mırıldandı.
"Sen başına oynatmasaydın yamuk olmayacaktı ki." Yaklaşık on gün önce Umut'un ense tıraşını yapmıştım ve başını kaydırdığı için başının arkasına doğru küçük bir çizik atmış bulunmuştum.
"He gülüm he." diye söylendiğinde kaşlarımı çattım. "Elinde ustura olsaydı şu an yoğun bakımda olurdum."
"Aşk olsun." dedim alınmış gibi. Hayır alınmamıştım. Çünkü az da olsa haklıydı, birazcık.
"Neyse." dedi. "Sana güveniyorum. Tekrar tıraş eder misin?" Tereddüt edeceğini düşündüm ama güveniyorum derken gayet ciddiydi. Elindekileri alıp sırıttım ve koşar adım banyoya gittim. Arkamdan geldi ve sakin hareketlerle önce tişörtünü ardından ona zorla giydirdiğim beyaz atletini çıkardı. Aynanın karşısına geçtik ve bana göz kırpmasını izledim.
"Atlet çok yakıştı." dedim samimi bir sesle.
"Ne demezsin. Emekli olmuş baba gibiyim." Saçlarını tararken sırıtıyordum. Onu elinde kumanda ile TV karşısında beyaz atlet ile oturmuş bir şekilde hayal ettim.
"Hiç de bile." diye itiraz ettim. "Mabel de giyiyor kliplerinde."
"Mabel Matiz mi?"
"Hı hı." Tıraş makinesini çalıştırdım ve dikkatli hareketlerle ensesindeki saçları kazımaya başladım.
"Ona mı daha çok yakışıyor bana mı?"
İstemsizce güldüm ve burun deliklerimden elime ulaşmayı becerebilen nefesime hayret ettim. Gülerken elim titremişti ve ne yazık ki Umut'un sadece ensesini değil, kulak hizasına kadar düz bir çizgi atarak başının arkasını da tıraş etmiştim. Makineyi susturdum ve aynadan yüzüne baktım. Tepkisiz ve şaşırmamış bir ifadeyle aynadan bana bakıyordu.
"Aslında..." dedim mahcup bir ifadeyle. "bu kestik atma işi son zamanlarda moda oldu."
Kısa süren bir gülüşle bana baktı. "Sana aylar önce dediğim bir sözü hatırladım. Dünden beri düşünüyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HALASKAR
Teen Fiction"Bana bir iyilik yap." Bu cümle, iki kişinin umudu oldu. 23.08.2019 ♂️ 28.02.2021 © Hikayenin tüm hakları saklıdır. ©