"Şşş, Sungchan!"
Sungchan, kendi adını tanıdık bir sesten duyunca zorlukla da olsa açmıştı gözlerini. Başını tutup acıyla inledi, yine de doğrulmaya çalışmıştı. Tabii doğrulma çabaları hiçbir işe yaramadı, sırtı tekrar yattığı yatağı buldu.
"Niye hareket ediyorsun aptal? Yaralısın, sabit dur!"
Sungchan sonunda kendine gelebildiğinde, başında endişeyle dikilen Mark'ı görmüştü.
"Mark hyung, ne oldu bana?"
"Yangyang gerizekalısı kafana matara attı. Hem de içi suyla doluydu. O matara benim kafama gelse karpuz gibi dağılmıştım yani."
"Sendeki şu karpuz aşkı..."
"Sus! Biricik aşkıma laf edemezsin!"
"Tamam ya tamam."
Sungchan gülecekken başına saplanan ani ağrıyla inlemişti tekrar. Mark endişeyle izledi arkadaşını.
"Sen iyi misin? Bayıldıktan sonra çekimleri ertelediler, başına pansuman yapıp odana çıkardılar, aslında iyi olman lazım ama-" Mark durup iç çekti. "Başın bayağı kanadı ya..."
Bu sözlerin üzerine Sungchan kaşlarını çatacakken odaya dalan iki bedeni gördüğünde alt dudağını ısırmıştı mutsuzca.
"Vay vay, birileri burada işi pişiriyor, ha?" diye sırıtınca Jaemin, hemen yanındaki Dejun onaylamıştı onu. "Neden bu ezikle berabersin Mark? Çekimleriniz aksadı onun yüzünden, hiçbirimizin emeğine saygı gösterdiği yok!"
Sungchan bu ağır sözlerle sızlayan kalbini susturmaya çalıştı. Kendisini savunamayacak kadar güçsüzdü. Dolan gözlerini saklamak için başını eğerken ne zaman geldiğini bilmediği Yangyang'ın sesini duydu.
"Ağlamak sana çok yakışıyor. Umarım bir an önce bitap düşersin ve gruptan siktir olup gidersin. İstenmiyorsun, anla işte!"
Dejun ve Jaemin zaferle bir çak beşlik yaparken Yangyang yüzündeki pis sırıtmayla bakıyordu ağlamamak için kendisini sıkan Sungchan'a.
"Başındaki yara izi de çok yakışmış! Ama keşke o kalın kafanı kırabilseydim."
Sungchan sessiz kaldı. Fiziksel acı umrunda değildi. Sevdiği çocuktan bu lafları işitmek... Bunlar çok ağırdı işte.
Sonunda Yangyang, Dejun ve Jaemin gittiğinde Mark ağzına gelen tüm küfürleri saymaya başlamıştı sessizce.
"Siktiğimin orospuları, sırf aram iyi kalsın diye sesimi çıkarmadım ama bu sefer çok ileri gittiler piçler. Yakın arkadaş değil, zebaniler resmen!"
Mark'ın haklı yakınmasına Sungchan kendisini tutamayıp kıkırdadı gözyaşları içinde.
"Sorun değil hyung, onları kaybetmemek istemeni anlıyorum. Benimle durup kendini yormana gerek-"
"Sus! Sen benim arkadaşım, üyem değil misin? Canın acıdığında yanında durmayacağım da ne yapacağım?"
Mark, küçüğünü azarladıktan sonra sıkıca sarıldı ona. Sungchan, Mark'ın kalbine hayran kalmıştı. Bu sevgiye ihtiyacı vardı, yanında olacak birilerine ihtiyacı vardı. Geri Mark'a sıkıca sarılırken yumuşak bir ses tonuyla ayrılmak zorunda kalması uzun sürmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
saat yediyi bir geçe // sungyang ✔️
Fanfiction[bxb] "Aynı grupta olmamız seni sevmemi engellemez, küçük Liu." Wattpad'deki ilk Sungchan x Yangyang kitabı. ఌ düz yazı & texting highest ranking: #1 - nct2020 #1 - dejun #1 - yang...