tamyokdeureul meokko jara natji

933 95 625
                                    

(İki hafta öncesi)

"Sungchan, yurda geri dönelim mi artık?" diye mırıldandı Shotaro, tuttuğu eli yavaşça bırakırken.

Yurdun etrafında gezmişlerdi maskeleriyle, etraf çok kalabalık değildi zaten. Birbirlerine destek olmak için el ele durmuşlardı ve Shotaro dakikalarca ağlamıştı Sungchan'ın göğsünde. Çok yorgundu ikisi de, dışarıdan kusursuz görünen hayatlarının sahne arkası acılarla doluydu ama hayallerini bırakmamak için katlanıyorlardı buna.

Sungchan, elindeki sıcaklık hissi gidince düşüncelerinden ayrılıp kendisinden kısa bedene baktı ve gülümsedi hafifçe.

"Sen git istersen, ben de şu marketten biraz tatlı alıp geleyim. Beraber yeriz sonra, olur mu?"

Shotaro yorgunca gülümseyip esnerken Sungchan da gözyaşlarını sildi arkadaşının. O da ağlamak istiyordu ama en azından Shotaro'nun yanında değil, Shotaro'ya destek olabilmesi için güçlü kalması lazımdı.

Shotaro yurda gitmek için arkasını dönecekken Sungchan aklına takılan şeyle durdurdu onu.

"Taro... Bir şey soracağım ama ani tepki verme."

"Tamam, sor hadi."

"Diyelim ki ben birinden hoşlanıyorum... Ama bir WayV üyesinden. Tepkin ne olurdu?"

Shotaro duyduklarına şaşırmıştı ama gözleri parlıyordu bir heyecanla, dudakları kendiliğinden aralanıp ufak bir çığlık attığında Sungchan gülerek susturmuştu onu.

"Aman Tanrım!" diye heyecanla fısıldadı kısa olan. "Kim, kim? Kendimi shipper hayranlar gibi hissediyorum şu an!"

"Ya, birisi değil! Yalnızca sordum işte."

"Hııı, aynen. Ama o kişinin kim olduğunu en kısa zamanda söyleyeceksin bana!"

"Tamam ya, söylerim sonra. Hem sen yurda dönmeyecek miydin?"

Sungchan gülüp gözlerini devirirken Shotaro da dil çıkarmıştı ona, ama fazla uzatmayıp gülümseyerek gitmişti.

Sungchan yalnız kaldığında markete girdi, girmeden önce marketin adının yazılı olduğu ışıklı tabela çekmişti dikkatini.

"XXX Marketi mi? Ne değişik isim."

Tatlı reyonlarının arasında dolanırken gözüne çarpan muzlu gofretlerle gülümsedi. Onlardan birkaç tane alabilir ve yurda götürebilirdi, tatlıyı herkes seviyordu ne de olsa. Ama yirmi üç tane gofret almak istemiyordu- Hem o gofretlerin yirmisi Lucas'a giderdi büyük ihtimalle.

Daha küçük çikolatalara bakarken başının döndüğünü, gözlerinin karardığını hissetti. Dizleri titremeye başladığında dayanamayıp yere çökmüştü, başını tutup kendisine gelmeye çalıştı.

O sırada Sungchan'ı fark eden bir market görevlisi yanına gelmiş ve telaşla kaldırmıştı onu.

"Efendim, siz iyi misiniz?"

"İ-iyiyim ben... Bir şeyim yok."

Sungchan zorlukla gülümserken market görevlisi inanmamıştı ona.

saat yediyi bir geçe // sungyang ✔️Where stories live. Discover now