0.5

141 22 19
                                    

Baekhyun zorlukla cebindeki telefonu çıkarıp Jongin'i aradığında gözlerini kucağında uyuyan kızdan çekmedi. 

"Alo?"

"Sahildeyiz. Amara uyudu."

"Geliyorum hemen." 

İki saniyelik konuşmaları sonlandığında Baekhyun derin bir iç çekti. Jongin'den hoşlanmıyordu. Hem de hiç hoşlanmıyordu. Amara'yı da onunla bırakmak istemiyordu. Ama şu durumda bununla alakalı sorun çıkarabilecek konumda değildi. 

Bu düşüncesi kızı saran kollarını sıkılaştırmasına sebep oldu. Amara'dan dökülen kısık inleme yaptığı hamlenin kötü sonuçlandığını gösterdi. Boştaki eliyle saçlarını okşadı."Üzgünüm."

Çok geçmeden de yanlarına Chanyeol ve Jongin geldi. Gamzeli olanın yüzüne yayılan geniş gülümseme Baekhyun'u da gülümsetti. Chanyeol, Baekhyun'un ona tekrar kendini sevdireceğini biliyordu. 

Jongin ileri, Amara'yı kucağına almak amacıyla uyuklayan bedene uzandı ama Baekhyun buna izin vermek istemediğinden bakışlarıyla onu durdurdu. Yavaşça ayağa kalkarken o, Jongin geri kaçtı. "Araba kafenin önünde kaldı."

"Tamam. Gidelim."

Önden adımladığı anda Chanyeol kocaman sırıtarak yanına geldi. "Arayı kapatmışsınız."

"Sadece uyuya kaldı Chanyeol." İnkar etmeye kalksa da ima ettiği şey hoşuna gitmiş dudağını kemirmesine sebep olmuştu. 

"Başka bir şey olmadı yani?"

"Tabi ki de olmadı."

"Peşinden gelirken üzgün görünüyordu."

"Beni takip edeceğini düşünmemiştim." Baekhyun doğruyu söylüyordu. Kafasında dönen tüm o düşüncelerin içinde Amara'nın onunla birlikte kafeden ayrılacağı yoktu. "Sen kalkar kalkmaz o da ayaklandı." 

Fark etmediği bu gerçek oğlanı daha da mutlu etti. Şöyle bir gözlerini uyuyan yüzde gezdirdi ve Jongin arabanın kapısını açana kadar da anın keyfini çıkardı.

***

Amara kıpırdayamadığı için rahatsızlık duyup gözlerini açtığında kendine gelebilmek için bir süre tavanı izledi. Daha çok kalkabilmek adına güç toplamaya çalışıyıyordu doğrusu. Açılan kapının sesini duyduğunda ise huysuzca söylendi. "Nini artık uyandığımda hiç yanımda olmuyorsun." 

Karşı taraftan bir cevap beklese de duyduğu poşet hışırtıları dışında bir cevap alamamıştı. Kaşlarını çattı ve ufak iniltileriyle doğrulmaya çalıştı. Sırtına destek veren ellerin sahibiyle de gözleri kocaman oldu. "Baekhyun?"

"Günaydın. Gecikme için üzgünüm. Senin için yiyecek bir şeyler almaya gitmiştim. Buranın kahvaltılarını sevmediğini duydum."

"T-teşekkür ederim." Amara'nın sesi gördüğü manzara yüzünden hala şaşkın olduğunu belli ediyordu. Baekhyun onun bu şaşkınlığından faydalanıp saçları arasına bir öpücük kondurdu ve onun için aldığı yemekleri poşetlerinden çıkartmaya koyuldu. Odaya yayılan kokuyla birlikte Amara'nın karnı guruldadı. Oğlan buna gülüp yatağın sonundaki hareketli masaya dizdi her şeyi. "Yüzünü yıkayacak mısın?"

"Hı-hı."

Yatağın başına doğru bir adım ilerlese de tereddütlü davrandı. Amara'nın ona dün geceden sonra eskisi gibi mesafeli davranmayacağını biliyordu ama sınırını tam olarak belirleyemediğinden de yavaş olmaya çalışıyordu. 

Brightness | Byun BaekhyunWhere stories live. Discover now