3

877 71 222
                                    

Lisa Harry'nin kendisine anlattığı bir anıyı dinlerken gülümsemesini yüzünden eksik edemiyordu.

Zayn'in Harry'nin varlığından ve Lisa için 'geçmişte' ne anlam ifade ettiğinden haberi vardı ama aynı evde yaşadıklarını hatta görüştüklerini bile bilmiyordu, anılarda adı birkaç kez geçen Harry'nin Lisa'nın tam karşısında oturan Harry olduğundan da haberi yoktu.

Harry ve Lisa, uzun uğraşlar sonucunda bu aynı binada bulunan alt ve üst kattan iki ev almışlar ve evi gizli bir dublekse çevirmişlerdi. Bu fikri hayata geçirmek her ne kadar uzun sürse ve maliyetli olsa da buna değmişti. Harry tabii ki hep Lisa'nın dairesindeydi ama herhangi bir tehlikeye karşı kolayca alt kata inebilirdi. Harry'nin eşyaları alt kattaydı zaten.
Lisa tanrıya şükrediyordu ki Zayn'in bu tarafta pek işi olmuyordu veya evine pek sık gelmiyordu.

"Sikeyim." dedi Harry gülücüklerinin arasından. "Çok zor bir çocukluk geçirmişim."
Lisa'da gülümsedi. Harry hakkında ezbere bildiği şeyleri tekrar dinlemek onu sıkmaz hatta eğlendirirdi fakat bugün diğer günlere göre daha sessizdi. Dakikalarca yemeklerini yediler ama sessizlik artık rahatsız edici bir boyuta ulaştı.

"Senin neyin var?" Lisa'nın her zamanki gibi konuşkan olmaması Harry'nin gözünden kaçmadı.

"Bir şeyim yok."

"Lisa." Harry kaşlarını kaldırdı. "Bana mı yalan söylüyorsun cidden? Seni senden daha iyi tanıyorum."

"Bir şeyim yok." Lisa daha inandırıcı olmak adına gözlerini onun gözleriyle birleştirdi ve göz temasını sürdürürken tekrarladı.

"Bir kez daha soruyorum bebeğim." Harry elindeki çatalı tabağına bıraktı. "İyi değilsin sen. Neyin var?"

"Dün çok yoruldum sadece." dedi Lisa, bakışları gerçekten yorgundu. "Oldu mu Harry?"

"Sikeyim." diye çıkıştı Harry, sandalyesini geriye iterek ayaklanmıştı. Birden yersiz yere ettiği küfür Lisa'yı korkutmuştu açıkçası. "Dün gece onunla neler yaptığını bilmek istiyorum mu sanıyorsun? Bu durumdan çok mu mutlu olduğumu sanıyorsun?"

"Harry sen ne diyorsun?" Lisa gerçekten anlamamıştı. Yorgunluğu genel anlamdaydı, dün gece onun anladığı gibi spesifik bir şey olmamıştı. Sadece gün geçtikçe hissettiği yorgunluk çoğalıyordu.
İkili bir hayat yaşamak çok zordu çünkü.

"Sevgilimi paylaşmaktan mutlu muyum sence ben? Sen her sabah tek sorumlu benmişim gibi davranırken bir şey hissetmediğimi mi düşünüyorsun?" Lisa sandalyesinden kalktı ve onun yanından geçip odasına girdi. Harry şu an garip bir şekilde sinirliydi ve konuşup ne kendisini ne de onu üzmeyi istemiyordu.
"Ben de istemiyorum böyle olmasını." Harry yine de onu takip etti.

"Bunu istememekte çok geç kalmadın mı?"

"Nereden bilebilirdim?" Harry'nin gözleri parlaktı.
"İşlerin bu kadar ciddileşeceğini bilmiyordum. Sadece ondan biraz para kaldırırız demiştim."

"Yeterince kaldırmadık mı sence?" Lisa evi gösterdi,  Zayn'den önce bu evi almalarının imkanı yoktu, ondan bu anlamda fazla para kaldırmışlardı hem de...

"Böyle olacağını bilmiyordum." Harry başını iki yana salladı. Bu içindeki birikmişliklerdi. Üç aydır neredeyse hiç konusunu açmamışlardı ama demek ki Harry'de tıpkı Lisa gibi bunu düşünüyordu.

"Ben de bilmiyordum." Lisa da Harry gibi yenilmişti. "Ama bu saatten sonra yapacak bir şey yok. Beni böyle bir şeye itmeden önce düşünecektin."

"Hiçbir şey için geç değil. Bir çaresini buluruz biz."

cards | zm-hsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin