33.bölüm-Kabulleniş

67 5 0
                                    

"Ya Mert! Bir durur musun lütfen?"

Mert yamuk duran sırt çantasını hızlı
adımlarla uzaklaşırken düzeltmeye çalıştı.

"Dursana. Konuşalım."

Mert hız kesmeden yürümeye devam etti. Sonunda Hande Mert 'e yetişip onu durdurdu.

Kolundan çekilen Mert aniden kesilen hızıyla sendeledi. Kendine geldiğindeyse ciddi bir ifadeyle Hande'ye baktı. Hande ise nefesini düzenlemekle meşguldu.

"Anlatacak mısın artık?"

Mert başka bir yöne bakıp soruyu duymamış gibi davrandı.
Hande Mert'in montunun fermuarını kapatırken konuşmaya devam etti.

"Bir şey söylemeyecek misin bu olay hakkında?"

Mert bu sefer köşeye sıkıştığını biliyordu. Kaçmaktan yorulmuştu ve Hande'ye baktığında sonunda içini açabileceği biri olduğunu gördü. Onun heyecanlı bakışlarında herhangi bir yargılama değil, merak görmüştü sadece.

"Hande, durum çok karışık. " dedi sonunda umutsuzca.

Hande durumun biraz ciddi olduğunu yeni anlamış olacak ki kaşlarını çattı.

"Seni tehdit falan etmiyor, değil mi?"

Mert hemen başını olumsuz anlamda salladı.
"Hayır. Öyle bi şey değil."

"Ne o zaman?" dedi Hande anlam veremeyerek.

"Beni o tehdit etmiyor. Beni onun varlığı tehdit ediyor."


***


Hande siparişlerini verip oturdukları masada ayağa kalkarak montunu çıkardı. 

"Çıldırtacaksın beni. Çatlıyorum meraktan."

Mert güldü.
"Konuşacak bir şey yok aslında."

Hande göz devirdi.
"Yapmaa... O zaman izin ver şu mesajları okuyayım."

Mert kaşlarını çattı.
"Sanmıyorum."

"O zaman doğru düzgün anlat. Bak... seni yargılayacak değilim. Bunu sen de biliyorsun."

Mert elindeki poşet şekerle oynamaya devam ederken onayladı.

"Biliyorum Hande. Sadece kendime bile itiraf edemediğim şeyleri pat diye sana söyleyemem."

Hande sandalyesini gıcırtılı bir şekilde Mert'e yaklaştırdı. Koluna girip omzuna kafasını koydu.

Mert uzun süren sessizlikten sonra durgun bir sesle itiraf etti.

"Kafamı karıştırıyor. Her şey normal gidiyorken bir anda karşımda beliriyor. Bir şeyler söylüyor. Sonra hiçbir şey olmamış gibi gidiyor."

Mert bölünmek istemeyerek anlatmaya devam etti.
"Belki de bunların hepsini ben yanlış yorumluyorumdur. Koca bir çukura düştüm. Ne yapmam lazım bilmiyorum. O etrafımdayken düzgün düşünemiyorum."

Hande varlığını belli etmek istercesine nefes aldı.

"Ondan hoşlanıyor musun?" diye sordu sakince.

Mert bu net soru karşısında elindeki paket şekeri yavaşça masaya bıraktı. Gözlerini bir noktaya sabitleyip düşüncelere daldı.

"Ne? Hayır. Niye böyle söyledin?"

Hande imalı bir şekilde Mert'e baktı.

Mert, "Bilmiyorum." diye itiraf etti sonunda.
"Ama bu çok saçma değil mi?" diye Hande'ye döndü aniden.

Gençlik Başımda Duman (B×B)Where stories live. Discover now