1. Bölüm: Davet

391 13 91
                                    


Başlama tarihinizi buraya bırakabilrsiniz🍷

Bu bir son değil, başlangıç❄

****

Elimdeki kırmızı şarabı yudumlarken bir yandan da bu sıkıcı davetin bitmesini bekliyordum. Yine şaşalı bir davet verilmiş ve yine herkes elbise defilesinden fırlamışcasına giydikleriyle yarışıyorlardı.

Kadehimdeki son yudumu yudumlarken gözüme ilişen bir çift göz oldu. Geceden beri bir an olsun o gözler üstümden ayrılmamıştı. 

Son yudumumu onun gözlerinin içine bakarken içtim ve sürdüğüm rujdan dolayı kan kırmızısı olan dudaklarımı yaladım. Gözleri dudaklarıma indiğinde siyaha çalan kahve rengi gözlerin on kat karardığını gördüm. Kadehimi yanında durduğum masanın üstüne bırakıp "Beyler, Bayanlar sohbetinizi bölmek istemezdim ama bana birazcık müsade. Salonun zenginliği beni biraz boğdu" dedikten sonra gülümsedim. Dediklerimle birlikte masada bulunan ünlü isimlerin kahkaha atması bir oldu. Çantamı elime aldıktan sonra masadan ayrıldım ve yalının terasına doğru adımladım ütümdeki cesur yırtmaçlı elbisemle. Her bir adımımda gözler daha çok üstüme değiniyor ve kim olduğumu sorguluyorlardı ama alabildikleri bir cevap yoktu. Buradaki hiç kimse benim kim olduğumu bilmiyordu.

Salonun bir çok kadını güzel olmak için saatlerini harcayıp, büyük bir servet harcasa da bu cemiyetin salon hanımefendileri, güzellik ve gösteriş konusunda yanımdan dahi geçemezlerdi. Ukalalık olarak ya da burnu havada bir insan gibi söydiklerim altı boş değildi.
Buğday sarısı tenimle, mankenlerin bile imrenerek baktığı düzgün fiziğimle, kara kaşım ve yeşil gözlerimle bu salonun en güzel kadını bendim.

Hangi masanın yanından geçsem ne söylüyorlarsa duyuyordum keskin kulaklarım sayesinde.

"Fazlasıyla güzel, böyle bir sevgilim olsa ona nefes aldırtmaz, yataktan çıkartmazdım" dedi yabancısı olduğum adam. Dedikleriyle dudaklarım usulca yukarıya doğru kıvrıldı, kafamı hafif yana eğdim ve konuşan adama baktım. Yanında bir kaç iş adamı bana bakıp bir şeyler söyleyip gülüşüyorlardı. Sonra gözlerimi ona çevirdim ve tam gözlerinin içine bakıp "Oruspu Çocuğu" dedim, kısık olan sesim bu gürültülü olan salonun içinde daha da kaybolmuştu ama onun gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında mekik dokuduğu için ne demek istediğimi anlamıştı. Dediklerimi anladığı an elinde olan kadehini sıkmış ve gözlerini kısıp bana bakmıştı.
Ona göz kıptım ve gülümseyip yoluma devam ettim.

Sonunda terasa çıkabilmiştim. Çantamı mermerin köşesine bıraktıktan sonra kollarımı birbirine dolayıp yalının bana sunduğu o eşsiz güzel, deniz manzarasını izlemeye başladım. Dedikodunun dibini bulan bir kaç kişi dışında birde ben vardım. Orada bulunan bir kaç gözün üstümde durduğunu hissetsem de umursamadım. Giydiğim şarap rengi gece elbise sayesinde tüm gece salonun gözü üstümdeyi. Aslında daha çok derin ve casur yırtmaç ve derin göğüs dekoltesinin de etkisi olabilirdi.

Esen rüzgarla birlikte burnuma gelen denizin yosun ve iyot kokusu huzur vermişti bana. Usulca gözlerimi kapattım ve kendimi denizin dalga seslerine bıraktım. Kulaklarıma ulaşan bu dingin melodi huzurun temsiliydi.

Esen rüzgarla gözümün önüne bir kaç tutam saç telim geldi. Yüzümdeki huzurlu gülümsemeyi bozmadan, kavuşturduğum kollarımı çözüp gözümün önüne gelen saçımı çekicektim ki benden önce bir el davrandı. Tenimi okşayarak o tutamları uzaklaştırdı yüzümden.

Hırsla gözlerimi açtım ve o elin sahibini görmek için soluma döndüm hışımla.

Karşımda tüm gece gözünü biran olsun benden almayıp, beni izleyen yabancı vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 04, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırmızının Elli Tonu +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin