< 11 >

924 105 165
                                    

Gon son hızda aşağı düşerken Killua korkuyla açtığı gözleriyle ona bakıyordu. Gon gözlerini kapamış olacakları beklerken kimsenin beklemediği bir şey oldu. Gon yerle arasında birkaç metre kala sanki belinde bir ip bağlıymışçasına bir anda yukarı fırladı. Kendisi olayın verdiği şaşkınlıkla bağırırken Killua saf bakışlarla olanları izliyordu. Gon hastanenin de biraz üstüne doğru çıkıp tam olarak birinin kolları arasına düştü. Gon gözlerini araladığında tanıdık kıyafeti gördü ve korkuyla bakışlarını kendisini kucağında tutan bedenin yüzüne çevirdi. Yüzündeki sırıtışla beraber sapsarı gözlerin parlaklığına şahit oldu Gon. Ardından nasıl buraya geldiğini düşündü.

Bungee Gum.

Hisoka Gon'a bilmiş bir gülümsemeyle bakarken Gon ise şaşkınlığa uğramıştı.

"Üzgünüm ama şu an ölmenin zamanı değil. Bu kadar çok istiyorsan ilk benimle dövüşmelisin. Gerçek bir savaşın ardından hâlâ istekliysen..." derken dudağını yaladı ve Gon'un yüzüne yaklaştı Hisoka. "...Seni seve seve öldürürüm." diyerek cümlesini tamamladıktan hemen sonra Gon'u kucağından indirmeden aşağı atladı. Gon bir şey diyemiyordu. Bunlar ne ara olup bitti haberi yoktu. Killua yeniden aşağı düşen Gon'u fark ettiğinde bu sefer bakışlarını sinir esir aldı.  Gon Hisoka'nın yakalarını sıkıca tutarken Hisoka'yla bir şeyler konuştular. Ardından Gon istemeye istemeye kolunu Hisoka'nın boynuna doladı. Hisoka tek elini Gon'dan ayırıp ikisi yere çakılmadan önce gücünü kullanarak yavaşladı. Yere geldiklerinde ikisinde de en ufak çizik yoktu. Killua sinirle bakışlarını hâlâ birbirine sarılan ikilide gezdirirken Gon hızla geri çekildi. Bakışları Killua'ya döndüğünde masmavi gözlerin sulandığını gördü. Killua sinirden ve korkudan titreyen bedeniyle Gon'a bakarken Gon gözlerini kaçırdı.

"Baka!"

Killua ona bağırdıktan sonra birkaç adım ötede olan Gon'a yaklaştı ve hızla kollarını boynuna sardı. Gon dengesini kuramayarak yere düşse de geri çekilmedi. Killua yerde Gon'un üzerine uzanıyordu. Kırılan kaburgalarında bür sızlanma hissetse de şu an umrunda değildi. Hisoka yüzündeki sırıtışla onlara baktı ve alayla konuştu.

"Ne kadar da dokunaklı bir sahne."

Gon Killua'nın omzundan Hisoka'ya 'seni öldüreceğim' bakışı attığında Hisoka sırıtışını genişletti. Killua ve Gon'un göz yaşları birbirlerinin üzerlerine akarken Hisoka sıkıldı ve ikisini tişörtlerinin yakalarını tutup kaldırdı ve sarılan ikiliyi ayırdı.

"Yeter bu kadar ben bunaldım."

"Hisoka."

Killua sinirli bakışlarını yumuşattı ve bakışlarını Hisoka'ya çevirdi. Hisoka ona merak ve beklentiyle bakarken Killua gözlerini kaçırdı ve bir elini ensesine çıkardı.

"Bunu söyleyeceğim hiç aklım gelmezdi ama, teşekkürler. Sana borçlandım."

Hisoka dudak büzerek Gon'un yüzüne eğildiğinde Gon geriledi.

"Sende bana borçlanmalısın Gon. Sonrasında bir öpücükle bu borcu kapatabiliriz."

Killua'nın gözleri alev alırken yaralı olmasını umursamadan Hisoka'nın yakaların yapıştı ve koyulaşmış gözleriyle ona baktı.

"Borcumu ödemeden öldürtme kendini, Hisoka."

Hisoka mümkünmüş gibi sırıtışını büyüttü ve ellerini teslim olurcasına havaya kaldırdı.

"Tamam tamam, dokunmadık sevgiline. Gerçi bir ara kapacağım haberin olsun."

"Ne?!"

"Ne?!"

self sacrifice || killugonWhere stories live. Discover now