4.BÖLÜM

380 143 48
                                    

Öncelikle herkese koccaaamann selamlar🤗👋:)

LÜTFEN OKUYUN !!!
Arkadaşlar hikayeyi yazıyorum ama pek beğenen , destek olan yok. Bilimiyorum belki de çok erken henüz ama gerçekten bu durum biraz moralimi bozuyor. Acaba silmeli miyim diyorum, ya da yazmak bana göre değil mi ki diyorum ama şöyle bi baştan sona bakarsam hikayeye güzel gidiyor. Aklımda baya bir olay var, özellikle geçmişleriyle ilgili felan ama bölümlerdeki beğeni o kadar az ki yeni bölüm atasım gelmiyor. Bir de 'zaten kim bakıyor kim beğeniyor ki' diye yazmaya üşeniyorum doğrusu. Lütfen beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin...

Sizce yazmaya devam etmeli miyim lütfen buraya yorumlarla belirtin.

Sizi tuttum kusura bakmayın.
Keyifli okumalar💕❣

***

--BADE--

Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm beyaz bir tavan olmuştu. Buraya nasıl getirildiğimi tam hatırlayamasamda , morgun soğuk zeminindeki uyuşan bedenimin , ismimin sayıklanarak kaldırıldığını anımsıyordum. Yerimden doğrulmak için küçük bir hareket ettiğimde kolumdaki acıyı hissederek yüzümü buruşturdum.

" Bade abla serum bitene kadar dinlenmelisin " diyen Salihin sesiyle onun da odadaki küçük koltukta uyukladığını farkettim. Saat kim bilir gecenin kaçıydı.

" Salih saat çok geç olmalı . Sen evine git istersen ben bu gece burda kalırım."

" Bade Hanım saat zaten 6.30'a geliyor. İzin verirseniz ben de sizinle kalayım. Hem oradaki halinizi görünce çok korktum... Lütfen abla kendini düşünmüyorsan Periyi düşün. Onun senden başka kimi kaldı?"

Salih'in dedikleri kafamda şekillenirken onun haklı olduğunun sonuna kadar farkındaydım.

Kolumdaki serumun bitmesine çok az kalmıştı ama beklemek istemediğimden tek hamleyle serumu yerinden çektim. Hızlı çekmem nedeniyle serumun çıktığı yerde kan toplanırken yanımdaki küçük çekmecenin üzerindeki peçeteyi koluma bastırdım. Salih'in şaşkınlıkla beni izlediğini görünce " Haklısın Salih! Peri'm için ayakta kalmalıyım . Şimdi düş bakalım peşime. Abime ve Derinime neden olan bu kaza nasıl olmuş öğrenmeliyiz." .

Salih' in arkamdan geldiğini adım seslerinden anlayabiliyordum. Koridoru dönmemle sol kolumdan birinin çekmesi bir oldu.

Henüz ne olduğunu anlayamadan yanağımda hissettiğim acıyla yüzümü buruşturmamak için zor tuttum kendimi. İşte bu son noktaydı. Sabrımın sınırını aşan son nokta.

Karşımda beni gözleriyle öldürmek istercesine bakan kadına karşı bütün hücrelerimi dolduracak kadar büyük nefreti hissettim. Bağırmak için açtığım ağzım Ahmet beyin araya girerek eşini karşımdan sürüklemesiyle tekrar düz bir çizgi halini aldı.


" Hanım ne yaptığını sanıyorsun sen?"
Ahmet Bey inandırıcılıkta sınıfta kalan bir oyun sergileyerek karısına bağırmıştı.

SAVAŞTA HER YOL MÜBAHTIR !!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin