Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Günler hızla geçip gidiyordu.Felix okulda Hyunjin'le vakit geçiriyordu,beraber çıkıyorlardı ve Felix oradan dershanesine giderken Hyunjin her seferinde tekrar ve tekrar arkadaşlarının yanına geç kalıyordu.Her şey monotondu.
Cuma günü gelmişti ve Felix dershanesinden çıkınca cebinde duran broşürü çıkarmıştı.Dershanesine yakın olduğunu gördüğünde daha da sevinmiş ve yürüyerek beş dakika içinde mekana ulaşmıştı.Kapıyı açtığında sağır edici bir müzik ve görmeye alışık olmadığı büyük bir kalabalık onu karşılamıştı.Resepsiyon yazısını okuduğunda resepsiyonist kızın yanına ilerleyip broşürünü vermişti.
Önce bilet alması gerekiyordu. "Borcunuz 26.000 Won."Felix ödemeyi yaptıktan sonra kadın eline ücretsiz içecek kartını tutuşturmuş ve sıradaki müşteriyle ilgilenmeye başlamıştı.
Felix buralara çok yabancıydı.İçeri taraflara ilerlediğinde barmen çocuğu görmüştü "Ne istersin?"
Felix tezgaha bakındı ifadesizce "Bira lütfen."
Birasını aldıktan sonra akrep ve yelkovan tam gece yarısını gösteriyordu.Hyunjin'in çıkmasına az kalmış olmalıydı.Oturduğu sandalyeden konuşmalara misafir oluyordu.
"Bugün son günleriymiş,vokalleri ayrılıyormuş."
"Kavga mı ettiler acaba?"
"Şu gitarist çocuk çok iyi değil mi?Adı Hyunjin'di sanırım.Evet evet,Hwang Hyunjin."Felix elindeki bardağı sıktığını anlayamayacak kadar gerilmişti.
Sonunda Hyunjin'i sahnede izlerken içinde uçuşan kelebekleri umursamamaya çalışıyordu.Gitar çalmayı seviyordu.Çalarken kendini kaybediyordu.
Grup 3 şarkı söyledikten sonra veda etmişti.Felix kalabalığı yarıp kulise ulaşmak için büyük çaba sarfediyordu,üstelik bu çabayı sarfeden yalnızca o değildi.
"Hadi Eunmi,utanmana gerek yok.Sonuçta Hyunjin'i bir daha sahnede göremeyeceksin git ve onun numarasını al."kız Felix'ten önce kulise dalmıştı bile.Felix ise kapının ardından odanın boşalmasını bekliyordu.
Kız sergilediği utangaç tavırla dikkat çekmişti. "H-hyunjin."kekelediği duyuluyordu.
"Ben sizi en başından beri takip ediyorum.Büyük hayranınım."demiş ve söyleyeceği şeye hızla geçmişti "Acaba kız arkadaşın var mı?"
Felix kapıda beklediği yerde daha da küçülürken nefes alamadığını hissetti "Yani,aah,yanlış anlaşıldım sanırım.Numaranı alabilir miyim?"
Felix için son noktaydı.İpler kopmuştu.Az kalmış olan birasını tamamen bitirdi ve hızlı adımlarını çıkışa yönlendirdi.Kalabalık Seul sokaklarına kendini attığında içtiği biranın da etkisiyle başı dönüyordu.
Felix'in telefonu çaldı.Şaşırtıcı olmayan bir şekilde Hyunjin'di.Telefonunu açtı. "Felix-" ardından sesini duymasıyla kapattı.Ama tekrar arıyordu.
"Neredesin?"Felix tekrar kapattı. 'Canım yanıyor' diye düşündü 'Canım çok yanıyor.'
Kendini parkalardan birinin kum havuzuna atmıştı ve geceyi izliyordu.
'Daha fazla uzamadan bitirmeliyim.' dedi
'Unutabilirim'
'Hiçbir şey olmamış gibi davranabilirim.'
Telefonu tekrar çaldı.Bu sefer açmıştı.Hyunjin'in endişeli sesini duydu. "Felix,neredesin?"
"Bir parkın kum havuzundayım." ve telefon kapanmıştı.
