Operasyon: Bebek - Türkçe Çeviri

Bölüm 3: Diğer Sorunlar

Herkese iyi okumalar~

»»——⍟——««

   Korkutucu Kara Kertenkele takımının liderinin, Silahlı Dedektiflik Ajansı'na gün gibi geldiğini görmenin yarattığı kısa şokunu ardından Kunikida kısa bir süre sonra sakinliğini tekrardan kazanarak konuşmaya başladı. "Ne istiyorsunuz? Ajansımız suçluların ihtiyaçları ile uğraşmıyor." Bu sözün üzerine Hirotsu'nun iç çekişi zor da olsa duyuluyordu.

   "Organizasyonlarımızın arasındaki ateşkesin hala geçerli olduğuna inanıyorum. Bunu söylemek ne kadar acı verici olsa da Patronumuz kendisini büyük bir çıkmazın içerisinde buldu. Yardımınızı istiyoruz ve tabii ki de hizmetiniz için ücretinizi vermeye hazırız." Ardından yine konuşmaya başlayarak "Sizi temin ederim ki bu davada hiçbir yasa dışı faliyet bulunmamaktadır. Buna daha çok... kişisel bir dava diyebiliriz." diyerek bu sözleriyle Mori'nin talebini olabildiğince belirsiz bir şekilde verip veremediğinden emin olamayarak ekledi ancak Dazai'nin o büyük burnuna ve merakına erişebileceğini ve belki de onu işbirliği yapmaya ikna edebileceğini düşünüyordu. Ve gerçekten de Mori'nin kişisel probleminden bahsettiği zaman Dazai, uzandığı o büyük kanepeden somurtarak başını kaldırmıştı. Hirotsu o sırada 'Eğer bir hayvan olsaydı yüzünde keşmekeş bir ifade ve yapmacık bir rahatsızlık göstermesine rağmen kulakları büyük bir ilgiyle havaya kalkardı.' diye düşünmüştü.

   Dazai her zamanki ifadesiyle "Son zamanlarda çok çalışıyorum." diyerek şikayet etti. Ardından iş arkadaşına surat asarak devam etti. "Bununla birlikte Mori-San'ın kişisel problemleriyle ilgilenmiyorum ki bunlar hakkında çok fazla şey öğrensek bile büyük ihtimalle saçma sapan bilgiler olacaktır. Üzgünüm ancak bununla ilgili her ayrıntıyı zavallı Kunikida-Kun ile paylaşmaktan kendimi alıkoyamadım, gerçekten de böyle bir işi almanın önüne geçmeliydim."

   Kunikida bu istek üzerine sersemlemiş gibi gözüküyordu ve görünen oydu ki Liman Mafyası'nın Patronu hakkında kişisel bir istihbaratın onlara zorla verilmesinin ihtimalinin milyonda bir olabileceğini çoktan anlamıştı bile, verilen bilgi her ne kadar daha sonra işlerine yaramayacak olsa da Mori gibi bir adamın onlara bu türden bir iyilik borçlu olması belki de bir gün Ajansın hayatını kurtarabilirdi. Öte yandan bakacak olursak belliydi ki Dazai sinirlemmişti.

   Hirotsu biraz daha ısrar etmeye karar verdi. "Nasıl düşündüğünü anlıyorum Dazai-Kun ancak bununla beraber en azından sorunumuzun ayrıntılarını dinlemeniz için ısrar etmek durumundayım. (Çünkü Mori onu öldürür) Bunları anlattıktan sonra sorunumuzu çözmek isteyip istemediğinize karar verebilirsiniz."

   Dazai'nin "Bilemiyorum." diyerek karşılık vermesine rağmen bunun ilgisini çektiği açıktı ancak uzandığı kanepenin diğer tarafına merakla yuvarlandığını da göstermemişti. "Bu kulağa çok sıkıcı geliyor."

   Sonunda eski ortağının yeni işinde bile böyle uyuşuk olması Chuuya için fazla gelmişti. Bunun üzerine Hirotsu'yu birden kenara itti ve odanın içine daldı.

   Chuuya, Dazai'ye "Dinle beni seni işe yaramaz uskumru!" diyerek seslendi ve ardından devam etti. "Hemen şimdi tembel k*çını bu kanepeden kaldırıyor ve bizi dinliyorsun, aksi takdirde-" Chuuya'nın sesindeki tehdit tonu düşündüğünden daha hızlı etkisini yitirmişti, bu istediği şey değildi. Daha söyleyeceklerini tamamlayamadan Chuuya'nın sinirli sesinden bile daha heybetli bir ses odanın içinde yankılanmaya başlamıştı. Küçük kız hala kollarındaydı ve şuanda kendinden geçmiş bir şekilde ağlıyordu. Chuuya nasıl tepki vereceğini bilemeden dikkatini çabucak bebeğe vermişti ancak Dazai'ye karşı sinirle atıp tutmasının bebeği korkutmuş olabileceğini de anlamıştı.