"İş sırasında ikimizin de burada olması sorun olur mu?" Diye sordu Jimin -- sorun çıkarmak istemiyordu.
"Olmaz. Müdürümüz bugün şirkete gelmeyecek, dışarıda." Jungkook, Jimin'in boynundaki izi okşarken cevap verdi.
"Bak, benden nefret ettiğini biliyorum -- ki bu duygu karşılıklı, ama şimdi hayatta kalmak istiyorsan birlikte olmamız gerekiyor-" Jimin hemen olumsuz anlamda başını salladı. "Lanet olsun, seninle birlikte olmayacağım, seni pislik parçası." Jungkook'un elini itti.
"Aramızdaki bağ her geçen gün daha da güçlenecek. Ne istersen onu yap, ama o zaman sana yardım etmeyeceğim." Jungkook soğuk bir şekilde yanıtladı.
"Yardımına ihtiyacım bile yok." Jungkook'un yanından geçerken hep yaptığı gibi dil çıkardı ve onu hafifçe itti.
"Sıcaklarsan bastırıcılar al! Yapışkan kokunun burnumun etrafında olmasını istemiyorum!" Jungkook lavabodan çoktan çıkmış olan Jimin'e bağırdı ama ne yazık ki Jimin onu duyabiliyordu.
Kızgınlıkla gözlerini devirerek çalışma masasına oturdu ve dosyalarını önüne koyarak çalışıyormuş gibi yapmaya çalıştı.
Ya Taehyung ısırılmış bir omega istemezse? Hepsi bu pisliğin hatası!
Jimin düşünceleriyle başka bir dünyadayken, Taehyung'un ona seslendiğini duymuyordu bile.
"Park Jimin?" Jimin, Taehyung'un elinin omzuna dokunduğunu anlayınca irkildi. Bu kadar dalmış olduğunun farkında değildi, ama haklıydı, onu suçlayamazdınız yaşadığı sorun kolay bir şey değildi.
"Aman tanrım, üzgünüm." Jimin çabucak özür diledi bu tatlı hâline gülümsedi Taehyung.
"Sorun yok, sadece geçiyordum ve neden kaşlarının bu kadar çatıkdığını biraz merak ettim." dedi, tapılası gülümsemesini tekrar ortaya çıkararak.
"Beklenmedik bir şey ortaya çıktı ve ben sadece bu konu hakkında düşünüyordum." Cevapladı onu Jimin utangaç bir şekilde, onun kendisini merak ettiğini söylemesi unu uyandırmıştı.
O sırada diğeri lavaboda birkaç dakika geçirdikten sonra, kimsenin bir şeyden şüphelenmediğinden emin olarak dışarı çıkmıştı.
Jungkook, Taehyung, ve Jimin konuşurken odalarına girmişti. Yine mi bu adamla konuşuyordu, üstelik sanki demin onunla kavga eden de o değilmiş gibi rahat görünüyordu ve bu Jungkook'un sinirini bozmuştu.
Farkına bile olmadan sessizce homurdandı. Kendisi de ne yaptığını anlayamadı ama kesin olan biraz zamana ihtiyacı vardı.
Deliriyorum, aman tanrım bu kötü-
Gözleri kararmadan ve Taehyung'a saldırmadan önce, Jungkook hızla büyük odadan çıktı.
İçerideki diğer çalışanlar gibi Jimin de ona ne olduğunu merak ederek Jungkook'un odadan çıkışını izledi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
________
Bu fic 27 bölüm bu yüzden pek bölüm birleştirmem ama maksimum 20 bölüme bitiririm
