0.9

144 20 1
                                    

Kafeteryaya geleli tam beş dakika olmuştu. Tabii tek nedeni üçte biten dersten beş dakika önce geldiği için. Renjun kafeteryanın önüne vardığında, saat üçü bir geçiyordu. Bekletmemek için koşarak geldiği kafeteryanın önünde nefesini düzenlemek için bekledi biraz. Ardından kafeteryaya kadar geliş şekline tezat çok sakince girdi kafeteryaya.

Kafeteryaya havalı bir giriş yaptıktan sonra Renjun karşısına oturdu Jiheon'un. Jiheon yanındaki sandalyeyi pohpohladı. "Yanıma otur Renjun."
Renjun, Jiheon'un emrine itaat ederek ayağa kalktı ve yanına oturdu, Jiheon'un. Jiheon nazikçe Renjun'in başını kendi omzuna yasladı.

"Şimdi daha da rahat uyuman için sana bir şey söyleyeceğim." dedi Jiheon. Renjun mırıldandı sakince, hiçbir ümitin zihnini doldurmasına izin vermemek için. Jiheon, kalbindeki heyecanı bastırmak için kendi ellerini sımsıkı tuttu. "Ben de senden hoşlanıyorum."

Bir anda dudağından dökülenlerle başını kaldırdı Renjun. Jiheon hiçbir şey demesini istemiyordu çünkü hem Renjun'in uykusunun kaçmasından hem de yine Renjun'in tepkisinden utanmaktan korkuyordu. Renjun'in başını tekrar kendi omzuna yasladı. "Uyu hadi, yorgunsun. Biliyorum."

Renjun güldü. "Bunu düşünmekten uyuyamam ki."

Jiheon omuzlarını düşürdü. "Ben de bundan korkuyordum. Uyumaya çalış Renjun."
Renjun gülümseyerek kafa salladı. Gözlerini yumduğunda ellerine dokunan eller ile gülümsemesi suratına daha çok yayıldı. İşte şimdi Huang Renjun, kesinlikle doğduğundan beri en rahat uykusunu çekecekti.

Insomnia ☙ renjun + jiheon ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin