SAHRA
Bulutların rüzgâra,rüzgarın yağmura karıştığı bir gün daha...
Bir zamanlar yağmurdan ve karanlıktan çok korkardım.Nedendir bilmiyorum ama o zamanlar hep yağmurun göğün gözyaşı olduğunu düşünürdüm.Hatta öyle ki onu kızdırıp ağlatana çocuk aklımla bende kızardım.Oysa ki şimdi yağmur gözyaşım,karanlık tek sırdaşım olmuştu.
Camı döven damlaları kaç dakikadır izliyordum bilmiyorum.Gerçi bunun bir anlamı yoktu.
İki yıl önce başlamıştı her şey.Önce her daim gülen gözleri solmuş,sonra yavaş yavaş çökmeye başlamıştı.Tıpkı susuz kalan bir çiçek gibi günden güne solmuştu.
Çocukluk ya işte anlayamamıştım o zaman.Her zaman ki gibi babamla kavga ettikleri için bu haldedir diye düşünmüştüm fakat yanıldığımı çok geç de olsa anlamıştım.Meğerse kötü hastalığa yakalanmıştı Annem.Can yarım,can yoldaşım, her şeyim göğüs kanseri olmuştu.
Bakışına,giyimine,kuşamına,konuşmasına,merhametine ama en önemlisi Anneliğine hayran olduğum kadın gözlerimin önünde yok oluyor,günden güne eriyordu.Yaklaşık uç aydır elden ayaktan kesilmiş,yatağa mahkum olmuştu.Bu durum beni kahrediyor,çaresiz hissettiriyordu ama elimdende hiç bir şey gelmiyordu.
"Kuzumm..Su"
Yağmur damlalarına eşlik eden göz yaşlarımı silip ağzı kapalı sürahinin olduğu yere doğru ilerledim.Temiz bardağa suyu doldurup gülümseyerek yatakata yatan Annemin yanına gittim.
Koca yatakta küçücük kalmıştı.Ne rüzgarın bile kıskandığı saçlarında saç kalmış,ne de uzun kirliklerinden..Bu illet hastalık hepsini hiç olmamış gibi acımadan alıp götürmüştü.
Allahımmmm...
Ne zordu dünya üstünde ki en sevdiğin varlığın gözlerinin önünde eriyip gitmesi ve hiç bir şey yapamadan öylece elleri kolları bağlı durmak...
"Getirdim Annem" deyip başını kaldırdım ve bir bebek edası ile küçük yudumlarla içmesini bekledim.Yaşım on beş.Sorsan daha çocuktum anamın gözünde.Lakin çocukluğumu unutalı çok olmuştu.Kardeşim öldüğün de gitmişti çocukluğum elimden.Annemin hastalığı ile de tamamen gömülmüştü.
Yavaşça başını yastığa koyup bardağı sehpaya bıraktım.
"Canım kızım..Kurban olduğum.Bilmemmi sanırsın döktüğün göz yaşlarını.Ağlama boncuğum.Yakışmıyor sana ağlamak."
Ah canım anam ah.Ben ağlamayayım da kimler ağlasın...
"Ağlamıyorum Annem."diyebildim sadece.Ne kadar konuşmak istesemde konuşamiyordum işte.Boğazım düğüm düğüm oluyordu.Gözlerimin içine her baktığında boynuna sarılıp beni bırakma diyesim geliyordu.
"Baharlarım kışa döneli çok oldu.Acılar bile sınamaktan vazgeçti beni.Biliyorum öleceğim.Çok yakın bunu hissediyorum.Aslına bakarsan sevinmiyor değilim çüñkü-"derin bir nefes almış konuşmaya devam.etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANETİN BEDELİ
RomanceGöğsünün ortasında ki yangını dindiremeyen bir adam... Çaresizce söndürulemeyen bir yangının ortasından kaçıp,kendine yeniden bir hayat kuran ve hiç beklemediği bir anda kendini tekrar yangının ortasında bulan genç bir kadın... Ve hiç beklenmedik bi...