Kuzeninin kınasına gidersiniz.
William: O bu durumdan senin gibi hiç memnun değildi, ama annenle başa çıkabilecğenizi de sanmıyordunuz.
Beraber yerlerinize oturdunuz.
"Burası neden bu kadar gürültülü ve bu sandalyeler pelvis kemiklerimi ağrıtıyor (kalça kemiği)"
"Bir süre katlanmak zorundasın, annemin bir sene çenesini çekmekten iyidir."
William'ın elini tuttun, William sana bir bakış attı. Sonra boştaki eliyle de senin elini tuttu. Bu tatlı an fazla uzun sürmedi çünkü annen ikinizin sandalyesi arasındaki boşluğa bir sandalye yerleştirip oturdu.
"Sizi yanlız bıraksaydım da sıvışsaydınız dimi? Yok öyle."
William ve sen derin bir iç çektiniz.
Zamanımızın çoğunu ucuz kuruyemiş yemekle ve William'ın zehirlenmemeniz için yer fıstığını seçmekle geçti.
"Evet, bayağnlar ve bayyylar şimdi romantik bir dans için çiftlerimizi sahneye çağırıyoruz."
Salon yavaşça karardı ve sahnenin üzerinde kırmızı, mor pavyon ışıklarını andıran ışıklar düştü.
Çifter yavaş yavaş sahneye çıkıyor, sen ve William'da boş boş bakıyordunuz.
O sırada ikinizde annenin dırseğini böğürünüzde hissettiniz. Dirseğiyle sizi dürterek başıyla garip garip haraketler yapıp sahneye çıkmanızı işaret ediyordu.
William ve sen birbirinize tükenmiş gözlerle baktınız.
"Ee hadi ama iki dans edin. Ne biçim sevgilisiniz."
Kaçış yolu yoktu. Homurdana homurdana kalktınız.
Sahnenin diğerlerinden uzak bir köşesine geçtiniz, William ellerini senin beline koydu, sen de ellerini onun omzuna koydun. Kalitesiz slow şarkı eşliğinde haraket ettiniz.
"Buraya gelmek zorunda kaldığın için üzgünüm William. Türkiye'ye geliş zamanının sinir kuzenim düğününe denk geldiğini bilmiyordum."
Üzgün üzgün ona baktın.
"Sorun değil (S/A). Hem, her ne kadar müzik kulak kanatıcı olsa da seninle dans ediyor olmak güzel."
Anlayışla gülümsedi.
Sen de ona kocaman gülümsedin, sonuçta onu gülümserken görmek sık olan bir şey değildi.
Dudaklarınızı yaklaştırırken William cırtlak kırmızı bir abiyenin kuyruğunun ayaklarına dolanmasıyla tökezledi.
"Bir insan böyle bir şey giyerek kendine ve başkalarına neden acı çekitrir ki?"
Gözlerinden öfke akıyordu.
"Şş William şuna bak."
Elinle annenle beraber oturduğunuz masayı gösterdin.
William gözlüğünü düzeltip o yöne baktı, annen onun yaşlarında birkaç kadınla beraber derin bir sohbete dalmış gibi görünüyordu.
"Bence kaçmak için iyi bir zaman ne dersin?"
William ikinci bir şey söylemeden elinden tutarak kalabalığın arasından çıkışa ilerledi.
"Türkiye'ye bir daha gelirsek bunu akrabaların bilmese iyi olur."Ronald: Aslında oldukça heyecanlıydı, öyle ki neredeyse bir saattir saçını yapıyordu.
En sonunda dayanamayıp kafasına kitap ile vurdun.
"Ronald altı üstü kafasız kuzenimin kınasına gidiyoruz, kraliçeyi görmeye değil!"
Apar topar evden çıkıp düğün salonuna vardınız. Siz vardığınızda çoktan kına için hazırlıklar başlamıştı.
"Bu telaş ne? Neden kızların kafasına duvaklı taç var? Onlar da mı evlenecek?"
"Hayır, Ronald. Birazdan kına yakılacak."
Ronald kınanın ne olduğunu bilmiyordu ama yakmak kulağa ilginç gelmişti.
"İzleyebilir miyiz?"
Omzunu silktin
"Tabii, neden olmasın."
Beraber insan çemberinin arasına katıldınız.
Kadınlar kına türküsü söyleyip gelinin etrafında dönmeye başladılar.
Ronald tamamen şaşkına dönmüş durumdaydı.
"(S/A) bunlar ayin mi yapıyor?"
"Hayır hayatım, bu bir gelenek. Gelinin ağlaması için acıklı türküler söyleyip dans eder gibi etrafında dönüyorlar."
"Peki neden gelini ağlatmak istiyorlar ki? Mutlu olması gerek."
Onun sarı saçlarını karıştırdın.
"Ona çok kafa yormaya gerek yok, şahsen ben de anlam veremiyorum."
Aradan baya süre geçmesine rağmen gelinin ne ağladığı ne de en ufak bir duygusallık belirtisi gösterdiği vardı.
O sırada yanında birinin hıçkırarak ağladığını duydun, baktığında Ronald'ın salya sümük ağladığını gördün.
"Ronald! Sen neden ağlıyorsun?"
"Bilmiyorum *Burun çekme sesi* bu şarkı çok duygusal."
Elini onun omzuna koyup göz yaşlarını sildin.
"Duygusal kekim ağlama. Hadi eve gidelim bu kadar kültür şoku sana fazla geldi."

ESTÁS LEYENDO
Kuroshitsuji : Tepkiler
De TodoI've never fallen from quite this high Fallin' into your ocean eyes Those ocean eyes __________ ~İlk bölümler yokmuş gibi davranalım, n'olur. ~Sfw, Fluff, angst yazıyorum. ~Nsfw, şiddet içerikli şeyler yazmıyorum. ~İsteklerinizi söyleyebilirsiniz...