0.3 | beautiful killer

10.3K 349 370
                                    

Düzenlendi.
---

Gitmeden önce, biraz eğlenmek istemez misin?" dediğinde gözlerin kocaman açıldı, saklayamadığım şaşkınlığımın gözlerimden okunduğuna emindim. Kaldı ki öyle bir havası vardı ki, duygularımı saklasam bile tek bir bakışıyla ruh durumumu çok rahat çözebileceğini anlamıştım. Sözde psikoloji öğrencisiydim, şu an ana dilimi bile unutmuş gibiydim.

"İstemem.." dediğimde beni buna zorlayacağını sandım, hatta buna emin olduğumu bile söyleyebilirdim. Kalbim korkuyla yerinde kasılmıştı. Bunu düşünmemem için hiçbir sebep yoktu, sonuçta o kötü olandı, katil birinden her şeyi beklerdim. Geçmiş travmalarım bunu beklermiş gibi gün yüzüne çıkarken titremeye başlayan bedenim gözlerinden kaçmadı.

Ama o beni şaşırtarak, "Pekala." dedi ve benden uzaklaştı. Açıkçası bunu beklemiyordum. Beni zorlaması gerekmez miydi? Şu ana kadar zihnimde kurmuş olduğum tüm kalıpları çürütmüştü.

Bir katil için fazla saygılı, kibar ve zarif davranıyordu. Sakindi, hiçbir zaman, hiçbir şey için telaş yapmayacağı izlenimini vermişti bana. O kadar iyi bir kriz yönetimi vardı ki, onu otel odasında bastığımda bile fevri bir tepki vermemişti.

Terleyen avuç içlerimi eteğimin kumaşına sildikten sonra ona bakıp, komodinin yanındaki mini buzdolabına doğru ilerlemesini izledim. Sanki her zaman geldiği bir yermiş, her şeyin yerini biliyormuş gibi dolabı açıp içinden bir içki şişesi çıkardı ve yan taraftan bir kadeh alarak kenardaki koltuğa bıraktı gösterişli bedenini. "Bana öyle bakma." dedi beklemediğim bir anda. "Bir katil olabilirim ama beni istemeyen birini zorlamam."

Ayakta öylece durmuş, ikazına rağmen öylece ona bakıyordum.

"Otursana," dedi çenesinin ucuyla yatağı göstererek.

Koltuğa o oturduğu için, oturmak için yataktan başka seçeneğim yoktu. Kafamı iki yana salladım oturmayacağımı belli etmek için. Kaşlarını kaldırdı bir anlığına, fakat daha sonra içkisini kadehe doldurmak için gözlerini benden çekti.

O boşlukta rahat bir nefes almaya çalıştım, tabii eğer o bana yeniden bakmasaydı bunu başarmış olacaktım. Gözleri yeniden gözlerimle buluşunca nefesim boğazımda tıkandı.

"Oturmanı istiyorum, Adele. Bu kadar inatçı bir kız olmayı bırak ve dediğimi yap, lütfen." Gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırdım. Lütfen mi demişti o?

Tanrım, eğer tüm bu gördüklerim bir kabussa lütfen bir an önce uyanayım. Tüm hayatımın yalan olduğunu fark etmek üzereyim, diye düşündüm. Bunları düşünürken ayaklarımın benden izin almadan hareket ettiğini fark etmiştim. Aptalsın, Adele Cera. Tam bir aptal.

Yatağın kenarına geçip oturduğumda bir ayağını diğerinin üzerine attı ve bana bakarak kadehindeki içkiden bir yudum aldı. Erkeksi hareketi kalbimin göğsümün içinde bir takla atmasına sebep oldu. Bunun sebebi uzun süredir cinsel bir deneyim yaşamamış olmamdı, başka bir cevap kabul etmeyecektim.

"Her zaman bu kadar inatçı biri misindir?" diye sorduğunda derin bir nefes aldım. Ağzımdan çıkan şeylerin üzerine düşünmeye fırsatım bile olmamıştı. Üzerimde bıraktığı güçlü etki, her alanda kendini gösteriyordu ve bundan nefret ettim. "Ben inatçı falan değilim."

hotel room | harry stylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin