"Stüdyoda işim bitti, son düzenlemeler de yapıldıktan sonra bir çıkış tarihi belirleriz." Debora kafasını sallarken bu durumdan hoşnut olmadığı oldukça belliydi.
Albümdeki hiçbir şarkıdan memnuniyet duymuyordu çünkü Julia ile ilişkimizi destekleyen bir albüm değildi şimdiden. Yeni oluşmaya başlıyordu uyuşturucu, anlamsız seks ve umutsuzca aşktan bahsediyordu.
Bir kadın hakkında yazıyordum ve onun Julia olmadığı oldukça açıktı. Madison şimdiden hayatıma her koldan sızıyordu. Doğrusu hayatım sadece o olmuştu, duyduğum bu kalp acısı beni daha çok dibe çekiyordu.
Sanki kan kaybından ölüyormuşum gibi.
"Eğer her şeyi konuştuysak ben artık gidebilir miyim?"
Koltuktan ayağa kalktığında dudaklarım arasındakı otu bırakıp kafamı salladım. Üzerimdeki gömleğin düğmelerini açıp tişörtüme yürüdüğümde duyduğum şaşkın sesi ile başımı ona doğru çevirdim.
"Yeni bir dövme mi yaptırdın?"
Gözlerini kısarak bana doğru adımladığında göğüsümün ortasındakı dövmeye bakıyordu dikkatlice.
"İnanamıyorum. Sen delirmişsin!" Söylenerek sesini yükselttiğinde gözleri bana inanamıyormuş gibi baktı. Telefonunu çantasından çıkardığında kaşlarımı kaldırıp onun ne demek istediğini anlamaya çalıştım.
İnstagram sayfama girip Madison'ın hesabına girerek bir fotoğrafını yakınlaştırdı. Yeniden dövmeye ve fotoğrafa bakarak "Ben zaten anlamıştım sen aniden böyle bir kızı takip etmeye başladığında. Bu şarkılarında bahsettiğin kız değil mi? Şimdi de bir sevgilin varken onun gözlerini göğüsüne mi dövme olarak yaptırıyorsun?"
Sıkkın nefesimi dudaklarım arasından vererek siyah tişörtü kafamdan geçirdim. "Debora, kaç kez söylemem gerek bilmiyorum ama bu benim özel hayatım ve sen dahil hiç kimse buna karışamaz."
Saniyelik sahte bir şekilde gülümseyip kendimi yeniden koltuğa attım ve ince bir şekilde sardığım otu yeniden dudaklarım arasına yerleştirdim.
Daha fazla bir şey söyleyemeyeceğinin farkında olan Debora gergin yüz ifadesi ile evimden çıktığında oyun konsolunun kolunu alarak araba yarışı başlattım.
Aradan geçen on dakika sonra zil çaldığında pizzamın geldiğini düşünerek oyunu durdurdum ve kapıya doğru yürüdüm. Yardımcıları tüm gün evin içinde sevmediğim için onlar haftada birkaç kez sabah saatleri gelip gidiyorlardı. Özelimi yaşamayı seviyordum ve açıkçası yalnız olmak bana bu dönemlerde daha iyi geliyordu.
Beyaz kapıyı çekerek açtığımda gördüğüm yüz bir anlık nefesimin teklemesine sebep oldu ardından çekingen gülümseme ve zarif ses tonu ile yutkundum şaşkınca.
"Selam. İçeri girebilir miyim?"
Başım yavaşça olumlu anlamda salladığında içeri geçmesi için geri çekildim. Daha önce buraya geldiği için emin adımları salona geçtiğinde arkasından yöneldim. Onun üzerindeki beyaz ceketi çıkararak koltuğa oturmasını izlerken değişik hissler içerisindeydim.
Burada olduğu için mutluluk yaşıyordum ama diğer yandan geliş sebebi beni tedirgin ediyordu. Onu karşımda görmek bir çocuğun ilk defa çikolata tatması gibiydi; oldukça şaşkın bir mutluluk.
"Bir konu hakkında konuşmak istiyordum. Önce nasılsın?" Dudakları üzerindeki kalbime ışıltılar saçan gülümsemesine bakarken karşısına geçerek oturdum.
"İyiyim. Sen nasılsın?"
'Zaten kötü durumdaydım, şimdi sensiz harab olmuş durumdayım.' Aslında söylenmesi gereken gerçekler bunlardı.
"İyiyim. Zayn Malik'in evinde otururken nasıl iyi olmayayım ki? Hele güvenlikten geçerken sonuna kadar yüzüme açılan kapılar ile." Alay edercesine gülerek konuştuğunda ona katılarak gülmüştüm.
O güldüğünde ona katılmak için dolup taşıyordum.
"Sormayı unuttum, sana içmek için ne getireyim?" Gözlerimi ondan daha yeni alabilmeyi başardığımda aklıma gelmişti. "Önce konuşmak istiyorum." Uzun saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdığında onu dinlercesine başımı salladım.
"Son günlerdir bunlar aklımda, özellikle son konuşmamızdan sonra. Eminim sadece bir anlık gelişmiş şeylerdi, sen çok sarhoştun o gece." Onun konuşmasını dinlerken onu hafifçe onaylamak zorunda kalmıştım.
Sadece tek bir gece sanıyordu onun için olan duygularımı, ama ben haftalardır bu durumdaydım. Bunu cinsel olarak umarım algılamamıştı en azından, çünkü onu gerçekten seviyordum. İlk defa bu duyguyu derinden tatmayı başarırken bana getirdiği müthüş bir acı vardı. Karşısında oturmuş söylediklerini onaylıyor ve gülümsüyordum ama ondan paramparça olduğumu gizliyordum sadece. Bu konuşma devam ederken varacağı durağı tahmin edebildiğim için yaşadığım acının devam edeceğinden emindim.
"Yani söylemek istediğim seninle arkadaş olmayı çok büyük içtenlikle isterim. Düşünsene arkadaşlarıma 'Zayn Malik ile arkdaşım' derken nasıl havalı olacağımı."
Gülerek konuştuğunda gözlerimi aşağı çevirip bir anlık ardından yeniden yüzüne çevirerek gülümserken başımla yavaşça onayladım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Arkadaşlarına 'Zayn Malik ile sevgiliyim' derken asıl nasıl havalı olacağını düşünmeliydi.
Bu hayalini kurduğum şey değildi ama ona yakın olma düşüncesi beni heyecanladırıyordu. İstediğim konum bana çok uzak olduğu için bununla yetinmem gerekiyordu. En azından onunla vakit geçirebilecektim.
"Tabii ki arkadaşlığını çok isterim. Bu yüzden ilk görevim olarak iki pizza daha sifariş vereceğim." Ellerimi dizlerime vurup ayağa kalktığımda gülümserken beni onaylamış ve mutluluğunu açıkça göstermişti.
Telefonumu alarak kulağıma götürdüğümde onun benim enerji içkimi dudaklarına götürüşünü ve oyun kumandamı alışını izledim.
Keşke üzerinde tişörtüm de olurken birlikte kalplerimizi de bölüşebilseydik.
🤎
Nerede yorumlar? Onları da artık görmek istiyorum her okuyucumdan. Beni kırmıyayın ve hikayeye ilgi gösterin.
