9

112 13 11
                                    

yorum olsa nasıl motive olurum biliyor musunuz..

+×+×

"Guanlin için gerekli olan özgür bir yaşam." Jaehwan üzerine basarak söyledi. Güzel omeganın başını dik tutarak ve sinirli ses tonuyla belirttiği bu cümleler alfasına saf bir zevk veriyordu. Ancak meselenin ciddiyeti, Minhyun'un onu şu anda çekerek öpmesine engeldi.

"Dışarıda neler olduğunun farkında mısın? O çok küçük, çıkamaz!" Jaehwan ateş gibiydi. Minhyun'un sözlerinin ardından çelik misali göğsüne bir yumruk attı. Bu eylemin alfa için bir etkisi yoktu ama odalarının içindeki gerilim yüklü hava bunaltıcıydı.

"Benim nerede büyüdüğümü sanıyorsun?!" diye bağırdı bu sözün sonrasında Jaehwan. "Ben soylu değilim, başıboş omeganın tekiyken ormanda büyüyerek güçlendim ve benim alfa oğlum sarayda bir hanım gibi büyüyemez!" Yanlış şeyler söylemiyordu. Minhyun onun sonuna dek haklı olduğunu biliyordu ama az ötesindeki odada beşiğinde uyurken tatlı bir kokuya sahip olan minik oğlunu yanından ayırma düşüncesi bile delirticiydi.

Ona hayal ettiğinden bile daha çok bağlanmıştı. Omegasının karnında iken farklıydı, tamamen temas edebilmek daha farklı. Bebekti o, minikti ve yıllardır kalbinin derinliklerinde saklanan yumuşak tarafı onunla birlikte ortaya çıkmıştı. Ve şimdi Jaehwan onunla ilgili hayallerini anlattıkça korkusunu gizleyemiyordu. Belki de sonsuza dek Guanlin bu halde kalsın isterdi. Her daim yanında ve güvenli.

"Anlamıyor musun?" Jaehwan tekrar seslendi. Minhyun yalnızca bakıyordu ve gözlerinin içindeki o garip hisler -ilk defa karşılaştığından olsa gerek- şok ediciydi. Jaehwan her seferinde daha sesli konuşuyordu ve bir süre sonra Minhyun transtan çıkmışçasına bakışlarını sertleştirdi.

Bir anda uzandı ve eşinin bileklerinden kavrayarak bedeniyle bedenini itti. Hızla arkaya savrulan bedenlerden biri duvara değdiğinde tamamıyla birleşmişlerdi. Omega sırtını derin nefesleri eşliğinde duvarda hissettiğinde alfasının ateş dolu gözlerine bakıyordu.

Büyük olan başını eğerek omeganın yüzüne uzandı. Neredeyse burunları değiyordu. Bu konumda alfa sesiyle konuşmaya başladığında Jaehwan'ın dizleri boşaldı. Neredeyse düşüyordu ama onu sıkı sıkıya kavrayan eller bir santim bile kıpırdamasına izin vermiyordu.

"Ben gittiğimde yavrumu salacak olursan.. sana yemin ederim Jaehwan.." devamını getirmeden tamamen eğildi ve dudaklarını birleştirdi. Öyle sert öpüyordu ki başta yalnızca acı vardı. Sıcak bir madde dudakları arasına bulaştı. Kan, alfa olanı daha da hiddetlendirmiş gibiydi.

Alt bedenini de doğru orantıyla omegasına bastırdı. Kontrol etmediği gücü acı veriyordu, biliyordu ama Jaehwan'ın zaten narin biri olmadığının, bundan zevk aldığının da farkındaydı. Ayrıca ikisi de sinirliydi.

Ateş ve su hiçbir zaman olmayacaklardı, onlar ateş ve baruttu. Birlikte yanar birlikte sönerlerdi.

Zevk, onlar için acının ardından hızla geldi.

Başta mırıltılar çıkaran Jaehwan minik bir anlık nefeste inlemiş ve alfanın gözlerinin değişmesine neden olmuştu.

"Omega.." Minik bedeni kucakladı ve kaldırarak yataklarına yöneldi Minhyun. Şimdiye kadarki sert hareketlerine rağmen yatağa yavaşça bıraktığı bedenin üzerine çıkmıştı. Ardından dudaklarını bir süre ayırdı ve yüzünü inceledi.

Saniyeler içinde dağılmıştı eşi. Çok güzel görünüyordu.

Bu sefer "Hwang Jae.." diye seslendi. Yüksek bir zıtlıkla öyle pamukça bir öpücük yerleştirdi ki dudaklara.. Jaehwan tekrar bağlandı alfasına.

beside u ¦ w1Where stories live. Discover now