NEVER

9. Jeon kardeşler

UYARI!!!
Tesadüfen geldiysen,

+18
AŞIRI CİNSELLİK!
EŞCİNSEL İLİŞKİ!
ŞİDDET!
OLUMSUZ ÖRNEK!

"Üç şey" dedi Taehyung "sadece basit üç şey..."
Jungkook başını salladı ama neden yaptığını bilmiyordu. Alfa onu çok iyi manipüle ediyordu. "Birincisi" dedi Taehyung Jungkook'un çenesini tutarken "seni öpmek istiyorum, ikincisi penisinin tutulması hoşuna gitti mi merak ediyorum, üçüncüsü de tam şu anda üzerinde olan iç çamaşırını istiyorum!"

Jungkook'un gözleri aniden irileşti ve afallayarak Alfa'ya baktı. Başını geriye doğru çekti ve tutuşundan çenesini kurtarmaya çalıştı ama başarılı olamadı. "Yaptığın şeyi yapmayı kes!" dedi Jungkook. "Üzerimde baskı kurmaya çalıştığının farkındayım!" İtiraf etmese de kısmen başarılı oluyordu. Bir anda hiçbir koruma kalkanı oluşturamadan zihnine girmeye çalışmıştı. Yoksa çoktan çocuğun üzerine atlayıp ona saldırırdı.

"Ah!" dedi Taehyung alttan alta kıkırdıyordu. "Öyle mi yapıyorum? Hiç farkında değilim, affedersin" dedi ve çocuğu tamamen kaybetmemek için çenesindeki elini geri çekti. Evine kadar onu merak edip gelmesi bile bir gelişmeydi. Bunu kötüye çeviremezdi. Biraz geri çekilen Alfa ile Jungkook rahat bir nefes aldı. Yanlışlıkla mı yapmıştı bilmiyordu ama Alfa'ya tamamen güvenmek de salaklık olurdu.

"Öncelikle seni öpmeyeceğim" dedi Jungkook bakışları istemsizce diğerinin kalın dudaklarına gitti. Dudağının kenarındaki beni fark ettiğinde bir süre orada takılı kaldı. Benimkine benziyor diye düşündü. Saçma bir düşünceydi hemen bunu kafasından attı. "İstediğin hiçbir şeyi yapmayacağımı biliyorsun ama denemekten de vazgeçmiyorsun değil mi?" Taehyung yüzündeki gülümseme ile başını salladı "asla vazgeçmeyeceğim."

Jungkook başını salladı ve koltuktan kalkıp Taehyung'a yukarıdan baktı. "Yeterince güldün eğlendin. Lütfen okulda karşıma çıkma. Bu saçmalıkla uğraşacak kadar enerjim yok" dedi.
Taehyung duyduğu şeyle kalbinin kırıldığını hissetti. Ona hissettiği şeyi bir eğlence olarak görmemişti hiçbir zaman. Ya da saçmalık değildi. Gösterebilme şansı olsa onu iki saniyede buna ikna ederdi. Taehyung çatılan kaşlarıyla birlikte sertçe ona baktı. Babasından dayak yendiğinde bile kalbini bu kadar sızlarken hissetmemişti.

Koltuktan bir hırsla kalktığında Jungkook bir kaç adım gerilemişti. Alfa'nın istemeden havaya yaydığı huzursuz ve hayal kırıklığı dolu kokuyu aldığında yanlış bir şey yaptığını anladı ama çok geçti.

Taehyung canının acıdığını belli eder şekilde sızlanarak üzerindeki t-shirt'ü çıkarttı ve yere fırlattı. Gözleri maviye dönmüştü ama bir tehdit gibi durmuyordu. Jungkook ne yaptığını anlayamadan diğerinin vücuduna baktı. Her yeri çürük içerisindeydi. Karnındaki ve belindeki morluklar iğrenç bir renkteydi. Resmen bazı yerleri siyaha dönmüştü. Jungkook gördüğü manzaraya inanamadı. Taehyung pantolonunun arka cebinden çıkarttığı kumaşı açtığında Jungkook kayıp çamaşırıyla göz göze geldi.

Siyah çamaşırın önünde büyük bordomsu bir leke vardı. Kumaşın o kısmı kolalanmış gibi sertleşmişti ve Jungkook kan kokusunu ve Taehyung dışında başka bir Alfa'nın kokusunu kumaşın üzerinden rahatlıkla alabiliyordu.

"Yeterince gülüp eğlenmiş miyim?!" dedi. İlk defa onu bu kadar sinirli görüyordu. Hayal kırıklığı yerini saf bir kin ve sinire bırakmıştı. "Kaç kez daha anlatmam gerekiyor seni görmek için deli olduğumu?" Jungkook büyük bir pot kırdığının yeniden farkına vardı.
"Öyle demek isteme—" Taehyung onu kolundan tuttu ve kapıya kadar sürükledi. Jungkook şaşkınca bir ses çıkartmıştı ağzından. Evin kapısını açtı ve diğerine dışarıyı gösterdi. "Gülüp eğlenmek için bu kadar zahmete girmiyorum Jungkook!" dedi. "Ama belli ki sen baya zahmete girmişsin. Gerçekten dayak yiyip yemediğimi görmek ve eğlenmek için buraya kadar gelmişsin. Evet doğru! Gözlerinle de gördün, şimdi gidebilirsin!" ve kapıyı kapattı.