2 ay olmuştu. Ve hala kabuslar kesilmiyordu. Durmasını her şeyden çok istiyordu. Bu ailesinin de huzurunu bozuyordu. Ama gidemiyordu. Bunu düşünürken kendine şaşırdı. Ne zaman başkalarını dinlemişti ki? Şimdi niye Harry'yi dinliyordu?
O gece uyumadı. Herkesin uyuduğundan emin olunca kalktı ve eşyalarını hazırladı. Harry'ye son bir kez baktı. Ardından Edward'ın odasına gitti. Onu uyandırmayacak şekilde alnından öptü. Oradan çıkıp Alvina'nın odasına girince onu yatakta oturur halde buldu.
"Gidemezsin anne."
"Sen nereden biliyorsun?"
"Özür dilerim. Son zamanlarda aklın fazla karışık. Zihnini iyi koruyamıyorsun."
"Zihnine mi girdin? Hem de benden habersiz! Eğer girseydin bilirdim."
"Bilmezdin. Çok fazla şey düşünüyorsun. Ayrıca o deftere güvenmiyorum."
"Bu kadar yeter küçük hanım. Cezalısınız."
Asasını ona doğrulttu ve sözleri söyledi. Amacı hafızasını silmekti. Ama bir şey olmadı.
"Büyükbaban da annene aynı şeyleri yapıyordu. En sonunda kendi kızını delirtti."
Bu sefer en can alıcı noktasından vurmuştu. Delphi sinirle odadan çıktı. Banyoya girdi. Aylardır burada çok zaman geçiriyordu. Çünkü sürekli ağlıyordu. Normalde çok ağlamazdı. Ama gerçekten değişmişti. Bir büyü yaptı ve dışarı ses gitmesini engelledi. Sonra çığlık attı. Bu iyi hissettiriyordu. Ama kendi kızı bile bunu yapıyorsa, ne yapacaktı? Onu delirteceğini ima etmişti. Bunca şeyi nereden biliyordu? Zihni gerçekten bu kadar savunmasız mıydı? Biri zihnine girince hissetmeyecek kadar hem de. Bir süre daha orada öylece durdu. Rahatlayınca çıktı, çantasını aldı ve bahçeye çıkıp cisimlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELPHİ: Yeni Nesil
Fantasy*askıda* Delphini bu sefer daha büyük tehlikelerle karşı karşıya. Bir tarafta geçmişin getirdiği yorgunluk ve pişmanlık, diğer tarafta geleceğin sebep olduğu karmaşa. Küçük kızı Alvina'nın da ona destek çıktığı söylenemez. Harry ve Draco ne kadar y...