Bölüm 17 - Julien XVI

390 56 16
                                    

Telefondan gelen kısa ve tiz yardım çığlığı kafeteryanın sessizliğini delip geçmişti. Karşısında oturan Fei Du bile duymuştu. Luo Wenzhou numarayı tekrar aradı fakat ulaşamadı. Sadece kısa bir ses duyulmasına rağmen arayanın siyah taksi* şoförü Chen Zhen olduğunu anlamıştı.

*(Legal olmayan taksiler)

Chen Zhen, Chen Yuan'ın telefon görüşmesi dışında asılsız duran tahminler yüzünden Wang Hongliang'ı ihbar etmiş ve hiçbir şekilde somut kanıt gösterememişti. Chen Yuan ya abisine yük olmaktan korktuğu için geride hiçbir şey bırakmamıştı ya da Wang Hongliang tarafından susturularak "uyuşturucuya el koyma" kisvesi altında tüm ipuçları yok edilmişti.

Luo Wenzhou Chen Zhen'den hiç değilse kız kardeşinin eski fotoğraf albümünü alabilmişti. Ayrılırlarken genç adamın tatminsizliğini açıkça hissetmiş ve kasıtlı olarak ona emir vermişti: "Kanıt olamayacak şeyler hakkında gevezelik edip araştırmaya çalışma. Bir şey hatırlarsan istediğin zaman beni ara. Kanıt bulmak için kendini tehlikeye atsan bile faydası olmayabilir. İşe yaramaz bir şey çıkması ihtimalini de hesaba katmalıyız." Luo Wenzhou, duygusal ve mantıksal yönleri ele almasının velet Chen Zhen'in sorun çıkarmaması için yeterli olacağını düşünmüştü. Fakat daha bir gün geçmeden başını belaya sokmayı başarmıştı.

Luo Wenzhou kabuksuz karides tabağını Fei Du'ya doğru itti. "Sen devam et. İşin bittiğinde tabakları kendin temizle. Halletmem gereken bir iş var bu yüzden çıkıyorum."

Fei Du tamam ya da hayır dememişti. Yavaşça bir paket limon aromalı siyah çay açıp ağız dolusu içti; hem ekşi hem de acı olduğundan sevmemişti. Bir kenara atıp aceleyle ayrılan Luo Wenzhou'yu dikkatle izledi.

Luo Wenzhou Chen Zhen'in iletişim bilgilerini biliyordu fakat az önce arayan numara tanıdık değildi. Rüzgâr gibi Huashi Bölgesi'ne doğru hızla ilerlerken Müdür Lu'yu aradı.

"Lu amca, benim. Acil olduğundan izin istemek için vakit bulamadım, iki telefon numarası versem konumlarını bulmak için bir şeyler düşünebilir misin?"

Müdür Lu'yu işten çıktıktan sonra kimse aramamasına rağmen şaşırmamıştı. "Numaralar ne? Neredesin?"

Luo Wenzhou hızla Chen Zhen'in numarasıyla bilinmeyen numarayı söyledi. Müdür Lu not alıp kapatmadan önce sordu, "Şu anda nasılsın? Güvenliğini garanti edebilir misin?"

"Güvenlik, alçakgönüllü hizmetkarınızın ikinci adıdır." Luo Wenzhou değişik bir kahkaha atıp direksiyonu çevirdi. Nanping Yolu'ndan sağa dönüp Batı Bölgesi'ne yöneldi.

Gece, hava bir anda bunaltmaya başlamıştı; yaz sıcağı gerçekten de bunaltıcıydı. Kuşlar ara sıra araba denizinde cüretkar bir şekilde hızla savrulup neredeyse yere konarak yağmurun gelmek üzere olduğunu ima etmeye başlamışlardı. Cuma akşamının yoğun trafiği normalden daha uzun sürmüştü. Neyse ki kısıtlamanın son günüydü. Şehir merkezi hafta sonu için ısınıyordu. Gözler önündeki devasa meydan Canopy of Heaven, kayan LED'leriyle göz kamaştırıyordu. Gece ışıkları, gelip giden insanları acımasızca takip edip geniş yolun üzerinden geçerek Luo Wenzhou'nun arabasının üzerinde parlamış ve düşmanlıkları Batı Bölgesi'nin karmaşık sokaklarına girdiğinde sona ermişti.

Müdür Lu düzenli ve güvenilirdi; teknisyenin biri Luo Wenzhou'ya geri döndüğünde fazla zaman geçmemişti. Chen Zhen'in telefonu Batı Bölgesi'nin Batı Guanjing Caddesi'nin oralardaydı. Bilinmeyen numaranın konumu ise yakınlardaydı. Wu Xuechun adlı bir kadına aitti. "Wu Xuechun?" Luo Wenzhou şaşırmıştı. "Gerçek ada mı kayıtlı?"

"Evet. Adı bu." Teknisyen ona net bir cevap verdi. "Kaptan Luo, kimlik bilgilerini birazdan telefonunuza göndereceğim."

Navigasyona göre Batı Guanjing Caddesi'ne yaklaşmıştı. Arabayı yavaşlattı. Gecenin bir yarısı tek başına gelmeye cesaret etmesinin tek nedeni Wang Hongliang'ın ona bir şey yapmaya cesaret edemeyeceğini bilmesiydi.

Mo Du {默读} || Silent Reading Where stories live. Discover now