Seri sonuna ait özel bölümler bu kitapta yayınlanıyor !!!!
GEN serisinin son kitabı, tamamlandı. ✓
Bölümler hem GEN | SERİNİN TÜM KİTAPLARI hem de ÖLÜMCÜL MİRASLAR kitaplarında yayınlandı.
"En büyük düşmanları, içlerinde saklı."
UYARI
Bu kitap, GEN...
Bu bölüm ÖM:25 "İki Yalancı Veliaht" isimli bölümle alegorik bağlantılar gösteriyor.
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
Ölümcül Miraslar : 26
İki Yalancı Komutan
ŞARKI: My Mistakes Were Made For You, The Last Shadow Puppets
Umay, kısık gözlerini önündeki elektrik devresine dikmiş, görüşünü kısıtlayan, önüne gelen açık renkli saçlarına aldırmadan devreyle oynuyordu.
Dışarıdaki isyan çadırlarından gürültüler gelmeye başladığında sabah olduğunu fark etti. Oflayarak arkasına yaslandı, birkaç saniye boş boş tavanı izledi. Dışarı çıkmayı düşündü, gözlerini yanındaki bastonlara çevirdi. Sonra, yeryüzüne çıkan dik merdivenlere baktı. Üşendiği için bu kararından vazgeçti, tekrar devre ile uğraşmaya geri döndü.
Umay, burayı tanıdığı için kendini de buraya daha yakın hissediyordu. Savaş bittikten sonra İsyan da eski yerleşim alanına geri dönmüştü. O da, geceden beri İsyan'ın yer altına inşa edilen atölyesindeydi.
Önündeki cihazla tekrardan bakıştı, "Asla çalışmayacaksın değil mi?" diye mırıldandı.
"Yanlış yaparsan çalışmaz tabii." Umay başını kaldırdı. Merdivenlerin başında duran Atlas'a ters bir bakış attı. "Geldiğini fark etmedim." diye fısıldadı zor duyulan bir ses tonuyla.
Atlas, Umay'ın önündeki cihazı işaret ederek, "Kesin devreyi yanlış kurmuşsundur." dediğinde, Umay gözlerini devirdi. Yüzünü buruşturarak itiraz etti. "Yanlış yapmıyorum, bozuktur. Hem... Oradan göremezsin bile."
Atlas gülmeye başladı, yavaş adımlarla Umay'ın yanına geldi. Masadaki kablolarda, hologramlarda gözlerini gezdirdi.
"Neden bunlarla uğraşıyorsun ki?"
Umay omuz silkti. Elindeki ince kontrol kalemini kenara bıraktı ve "Bilmiyorum." diye mırıldandı. "Yapacak başka bir şey bulamadım."
"Önceden ne yapıyordun? Dore'deyken." Umay duraksadı. Gözlerini kıstı, omuzlarını silkti. "Bilmiyorum." diye tekrarladı. "Bir yıl önceydi. Hatırlamıyorum."
"Incendium'dan geleli iki hafta oldu." dedi Atlas birdenbire. Umay'ın önceki söyledikleri hakkında konuşmadı. Bastonları işaret etti.
"Daha iyi misin?" Umay omuz silkti. Konuya olan ilgisini kaybetmiş gibiydi. Devre ile oynamaya devam etti. Atlas da sesini çıkartmadan Umay'ın yaptıklarını izledi.
"Hala yanlış yapıyorsun."
Umay, Atlas'ın ince bir sesle söyledikleri üzerine iç geçirdi. "Umurumda değil, çalışmasın." diye mırıldandı.
