22-"biz sadece arkadaşız"

6.6K 498 404
                                    

Öncelikle Yugyeom'u gerçekten çok seviyorum. Bir ahgase olarak o benim minik bebişim. Lütfen yanlış anlaşılma olmasın. Bölümü okuyunca neden böyle söylediğimi anlayacaksınız.

-

Taehyung ile lunaparka gidip deliler gibi eğlenmemizin ve sevgili olmamızın üzerinden üç gün geçmişti. Bu üç gün boyunca o işe, ben de okula gittiğim için buluşmamıştık ama hafta sonu onda kalacağıma söz vermiştim.

Şimdi ise Jimin ve Yugyeom ile birlikte okulun kütüphanesinde test çözüyorduk. Üçümüz de eşit ağırlık seçmiştik. Jimin avukat olmak istiyordu. Ben ve Yugyeom ise hala karar verememiştik. Son sayfamı da çözdükten sonra test kitabımı kapatıp arkama yaslandım. Saatime bakıp esnedikten sonra Jimin ve Yugyeom'un kaç sorusu olduğuna baktım.

"Hadi hızlı olun birazcık!"

İkisinin sert bakışlarından sonra ellerimi havaya kaldırdım.

"Tamam, sustum."

Jimin hızlı hızlı soruları yaparken Yugyeom bana kaçamak bakışlar atıyordu. Bu beni her ne kadar rahatsız etse de bir şey söyleyemedim. Taehyung Yugyeom'dan pek haz etmiyordu ama arkadaşımdı sonuçta. Oflayarak kütüphaneyi süzmeye başladım. Bizim gibi bir kaç son sınıf öğrencisi buradaydı. Onun dışında alt sınıflardan kitap okuyanlar vardı.

Kollarımı birleştirerek arkama yaslanmam ile kütüphanenin kapısının açılması bir oldu. Hızla oraya baktığımda siyah pantolonu, beyaz tişörtü ve siyah kot ceketi ile kütüphaneyi süzen Yoongi'yi gördüm. Elimi kaldırıp buraya gelmesini işaret ettim. Beni görmesi ile gülümseyerek yanımıza geldi. Jimin'in kolunu dürtmem ile kafasını kaldırmadan bana söylenmeye başladı.

"Jungkook durur musun? Şurda dört sorum kaldı.."

Yoongi hyunga baktığımda ben hallederim gibisinden bakış attı. Ardından öksürerek konuşmaya başladı.

"Öyleyse hızlı çözmen gerek Jiminie."

Jimin sesi duyması ile hızla kafasını kaldırdı.

"Yoongi!"

Farkında olmadan bağırması ile elimle ağzını kapattım. Herkes bize ters bir şekilde bakıyordu. Yoongi hyung ise hoşuna gitmiş gibi sırıtıyordu. Elimi çekmem ile kızarık yüzünü görüp kıkırdamam bir oldu. Yugyeom ise umursamazca kitabını kapatıp çantasına koydu.

"Bu gün yemeğe çıkacağımızı unuttun sanırım."

Jimin şaşkınca gözlerini açıp üzgünce dudaklarını büzdü.

"Yoongi ben.. Of ya hepsi dersler yüzünden. Gerçekten özür dilerim."

Yoongi siyah saçlarını karıştırıp yarım ağız sırıttı.

"Önemli değil sevgilim. Hadi gidelim."

Jimin kitaplarını çantasına koyup fermuarını çekti. Tam çantayı sırtına takacaktı ki üzerine bakıp üzgünce nefesini verdi.

"Ama Yoongi.. Benim üstüm hiç uygun değil ki.. Şuna bak sarı kazağım ve siyah bahçıvanım ile yanında çok sönük kalıyorum."

Yoongi hyung dilini dudaklarında gezdirip masaya eğildi. Jimin'in kalp atışlarını buradan bile duyabiliyordum.

"Tatlı sarı kazağın ve siyah bahçıvanın ile olsan bile benim için dünyanın en güzel insanısın Jimin. Şimdi gidiyoruz."

Jimin yutkunarak kızarmış yanakları ile utangaç bir şekilde gülümsedi. Çantasını omzuna atıp ayağa kalktı bize veda ettikten sonra el ele tutuşarak kütüphaneden çıktılar. Bense gülümseyerek onları izliyordum. Beni izleyen Yugyeom'a bakıp kaşımla işaret ettim.

back to you Where stories live. Discover now