T22-Dearness

-11-

Lavinia Caster(biz)
!smut!

Çalan kapıyı önemsememişti ve boynumu öpmeye başlamıştı, "Tom, kapı."

"Bir şey olma güzelim kapı kilitli."

"Okuldayız."boynumu öpmeyi bırakıp emmeye ve küçük ısırıklar bırakmaya başlamıştı, belimden tutarak masaya oturtmuştu, "yani." elleri giydiğim gömleğin düğmelerine gidince istemsizce alt dudağımı ısırdım. "İlkimi okulda vermem aptal." Başını hafif kaldırıp bana baktı.

"Imm ne yani şuan evde olsaydık ilkini mi vericektin."ellerimi gömleğinin üstünden karın kaslarında gezdiriyordum. "Bilmem, belki."

"kaşınıyorsun güzelim."

Omuz silkip masadan kalktım, eteğimi ve gömleğimi düzelttim, ellerimi dağılan saçlarımın arasından geçirip düzgün bir şekil vermeye çalıştım. Gülümseyerek yanıma gelip büyük ve kemikle ellerini saçlarıma geçirdi.

"Böyle daha iyi."gülümsedim, kim geldiyse hala kapıyı zorluyordu,
"Sanırım kapıyı açman lazım."

"Seni de saklamamız lazım."elimden tutup masanın altına soktu, "cidden mi."

"Gözükmüyorsun az sabret."oflayıp kollarımı göğüsümde birleştirdim, bir kaç dakika içinde kapıyı açmıştı, "Tom neredesin sen Tanrım her neyse seni tebrik etmeye geldim." Müdireden hep nefret etmiştim lanet biraz geç gelseydin ne olurdu.

Tom koltuğuna oturduğun da sırıtarak ona baktım, "ne için tebrik edicektiniz efendim."

"Şu bir kaç hafta da çok iyi iş çıkardın Tom, çoğu öğrencinin derse ilgisi arttı."neden acaba.

"Teşekkürler ama zaten zeki öğrenciler."sırıtarak pantolonun üstünden birazcık kalkmış erkekliğini okşamaya başladım, arada aşağı bakıp sırıtıyordu,

"Her neyse seni tekrar kutlarım, hatta istersen bu akşam bunu güzel  bir şekilde kutlayalım." Sürtük kadın Tom'u sana bırakmam, elimin altındaki şişlik daha da büyümeye ve sertleşmeye başlayınca sırıtmam artmıştı.

"Bu gece aslında önemli bir işim var ama belki daha sonra yapabiliriz."bok yaparsınız

"Tabi, çok yorma kendini."tobo çok yormo kondono, Kapı kapanma sesi gelince sırıtarak ayağa kaldırdı. "Çok yaramazsın." Kucağına oturtunca gülümsedim. Dudağına küçük bir öpücük bırakıp biraz daha sokuldum.

"Yaramazlık yapmayı çok severim hocam."belimde hissettiğim sıcak ellerle gülümsedim, kucağına tamamen yerleşip saçlarıyla oynamaya başladım.

Tanrım saçları gerçekten çok güzeldi, yüz hatlarını beynime kazımak istercesine inceliyordum, tebessüm ederek onu izlemek çok güzeldi. "Çok güzelsin."saçımın bir tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı gülümsedi, gülümsedim.

"Teşekkür-"

"Teşekkür etme Lavinia gerçekleri söylüyorum."bir şey demeden kafamı göğüsüne yasladım, kalp atışı çok hızlıydı, kokusu ve saçlarımla oynayışıyla mayışmıştım, gözlerimi kapattım.

"Hadi biraz uyu."biraz daha sarılıp uyuyakaldım.

Biraz kıpırdanıp gözlerimi açtım, kafamı kaldırıp Tom'a baktım, gülümseyerek saçlarımı okşuyordu, "ne kadar oldu."

"Bir buçuk saat oldu güzelim,"yanağımı öpünce gülümsedim. "Ben artık eve gidiyim."ayağa kalkıp üstümü düzelttim. "Beraber çıkalım güzelim." Montumu üstüme geçirip Tom'u beklemeye başladım.