-13-

907 81 87
                                    

Lavinia Caster(biz)

Öpüşmemiz tutkuyla devam ediyordu, beni kucağına alıp masaya oturtmuştu, ensesindeki küçük saçlarla oynarken öpücüklerim çenesine inmişti, birden kapı açıldı, kafamı o tarafa çevirdiğim de Emma'yı görmemle sertçe yutkundum, üstümü düzeltip Emma'nın yanına gittim, "Emma."

"Siz, inanmıyorum size, Lavinia biliyordun, onu sevdiğimi biliyordun ve sen onunla öpüşüyordun."

"Emma ben-"kapıya yönelmişken kolunu tuttum, sert bir şekilde beni itip kapıyı sertçe kapatıp çıkmıştı, gözlerim dolmuştu, peşinden gidecekken kolumdaki el engel olmuştu.

"Bırak yalnız kalsın."üzgünce Tom'u bakıp sarıldım, "ben çok kötü bir insanım Tom en yakın arkadaşımın sevdiği kişiyi seviyorum."kafamı kaldırıp yüzümü avucunun içine aldı, "hayır Lavinia sen kötü biri değilsin, hem aşık olucağın kişiyi seçemezsin, ayrıca kötü birisi olsaydın bunları düşünmezdin."eğilip saçımı öpmüştü, tekrar sıkıca sarıldım, belimdeki eller destek verircesine sıvazlıyordu.

Gözümden akan yaşları silip burnumu çektim, "iyiki varsın."

"Sen de güzelim, sen de iyiki varsın."geri çekilip durmak bilmeyen göz yaşlarımı sildi, "sakin ol, Emma eminim anlayışla karşılayacaktır, o senin en yakın arkadaşın."derin bir nefes alıp ofladım, "umarım."

Zilin çalmasıyla ofladım, "şimdi sakin ol ve sınıfa git olur mu, ben de birazdan sınıfına gelicem, dikkat çekmeyelim."

"Haklısın, derste görüşürüz."yanağımı öpünce gülümseyip odasından çıktım, sınıfa girdiğim de Emma yoktu, üzgünce sırama oturup başımı masaya yasladım. Masada oluşan ağırlıkla kafamı diğer tarafa çevirdim, Robert'ta benim gibi başını masaya koydu. "Ne oldu niye üzgünsün."

"Önemli bir şey değil boşver."saçlarını karıştırıp çantamdan defterimi çıkarttım, boş boş etrafa bakınırken içeri Tom girdi, "günaydın çocuklar."çantasını masaya koyup içinden kağıtlar çıkarttı, "bu ders ben size test dağıtıcam ve birlikte çözüceğiz anlaşıldı mı?"sınıftan mırıltılar çıkarken Tom kağıtları dağıtmaya başladı. Masamın üstüne koyup gülümsedi.

Dersler bitmişti ve ben de kütüphane de oturuyordum,  Emma bugün hiç bir derse girmemişti ve telefonu da kapalıydı ona bir sürü mesaj atmıştım ama hiç birini görmemişti, başımı geriye yasladım, sadece oturup etrafa bakıyordum, yanımdaki haraketlikle başımı sağa çevirdim. Tom'u görmemle derin bir nefes aldım, "hala üzgün müsün, güzelim sakin ol, her şey çok güzel olucak."başımı omzuna yasladım, "Emma telefonlarımı açmıyor, mesajlarımı da cevap vermiyor Tom ya kendine bir şey yaptıysa."

"Hayır hayır kötü düşünme olur mu?"bir şey demeden gözlerimi kapattım, "çalışıyorum."

"Dondurma yemeye gidelim mi? Sen seversin hem moralini de biraz düzeltiriz hadi kalk."ayağa kalkıp beni de kaldırdı, ellerimi tutarken boylarımızı eşitledi, yüzüme minik minik öpücükler bıraktı. "Hey gülümse biraz yoksa seni gıdıklarım."birden gıdıklamaya başlayınca kendimi tutamayıp gülüyordum. "Tamam tamam bırak gıdıklama." Ellerimi belimden çekmeden gülümsemeye başladı, parmak ucuma çıkıp burnunun ucunu öptüm, "hadi gidelim."

.

Okuldan çıkmıştık ve deniz kenarında el ele yürürken dondurma yiyorduk. Tom'un elini bırakıp ayakkabılarımı ve çoraplarımı çıkartıp kenara koydum. "Niye ayakkabılarını çıkarttın güzelim."

"Sence, hadi sen de çıkart."gülümsedi, ayakkabılarını çıkartıp pantolonunun paçalarını biraz kıvırdı, tekrar elini tutup denize sürüklemeye başladım, üstümüz ıslanmadan sadece bacaklarımız ıslanıyordu, biraz bu şekilde durduktan sonra çıktık.

Telefonumuza bildirim gelince hızlıca hırkamın cebinden telefonumu çıkarttım, "baban mesaj atmış."bana da babamdan mesaj gelmişti, "bana da babam."hızlıca bildirimin üstüne tıkladım.

Ak sakallı kötü adam(baban):Lavinia hemen eve gel.

"Eve çağırıyor, acaba bir şey mi oldu."

"Bilmem hadi gidelim, hem bakarsın belki ilişkimizi açıklarız."elimi öpünce gülümsedim, "olur."

Eve gelince anahtarla kapıyı açıp içeri girdim, evde hiç ses yoktu, omuz silkip birlikte babamın odasına geldik, kapıyı tıklattım, gel sesi gelince kapıyı açtım, babam fazlasıyla sinirli gözüküyordu, sertçe yutkundum, koltuğa oturup bir şey demesini bekliyordum, göz ucuyla Tom'a baktığım da babama bakıyordu. "Baba, bir şey mi oldu?"

"Oldu kızım."ayağa kalkıp Tom'un yanına gitti, bir elini omzuna atıp sıktı, anlamaz gözlerle ikisine bakıyordum, babam sinirle Tom'a bakıyordu, Tom'da yere bakıyordu.

"Ben bu çocuğa sana yakın olsun göz kulak olsun diye istekte bulunuyorum, karşılığın da bir şeyler yapıyorum ama o benim kızımla yatıyor."gözlerimi büyültüp ikisine bakıyordum, "ne, ne saçmalıyorsun baba."

"Sevgiline ahh pardon, seni kullanan adama sor bunları."babam odadan çıkınca ayağa kalkıp Tom'a baktım. "Yalan olduğunu söyle Tom, babamın yalan söylediğini söyle, sen böyle bir şey yapmazsın."başını kaldırıp dolu gözleriyle baktı, "üzgünüm Lavinia ama bunlar doğrular, ben-"

"İnanmıyorum sana seni sevmiştim Tom, senin için ben en yakın arkadaşımı önüme aldım ve sen beni kullandığını mı söylüyorsun, iğrençsin."göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken Tom'a vuruyordum.
"S-sakin ol."kollarını belime sardığında onu ittim, "sakın Tom, sakın bana bir daha dokunma."onu ittirip göz yaşlarımı silip kapıyı açtım. "Sakın bir daha karşıma çıkma."kapının orada bekleyen babama baktım, buruk bir gülümsemeyle bakıyordu, hızlıca yanına gidip sarıldım. "Özür dilerim güzelim, sadece senin güvende olduğunu bilmek istiyordum."başımı kaldırıp babama baktım. "senin bir suçun yok baba."saçlarımı öpüp okşadı.

Ağlıcam bir sonraki bölüm final🥺🥺🥺

T22-DearnessWhere stories live. Discover now