AY IŞIĞINDA İZLER

172 18 2
                                    




Cezalı Edgar'ın yemeğini odaya getiren garson çıkarken kapıyı kilitledi. Çocuk anahtarın kilitte dönüşünü duyunca öfkeyle yerinden fırladı. Onu kötü bir hayvan gibi odaya kapatmaları hiç kuşkusuz annesinin bir buyruğu gereği idi. İçini bir karanlık kapladı. Ben burada kilitli otururken kim bilir aşağıda neler oluyor? Ne kumpas kuruyorlar acaba? Ben büyük sırrı öğrenmekten yoksun mu kalacağım sonunda? Yetişkinlerin arasında olduğum zamanlar sırlarını hep hissederim. Geceleri kapılarını o sırra karşı kilitlerler, konuşurlarken ben girince seslerini alçaltırlar.

Günlerdir iyice yaklaştığım o büyük sırra da hâlâ elimi uzatamıyorum. Bir zamanlar babamın masasından kitaplar çalıp okurdum. Ne tuhaf şeyler yazılıydı onlarda. Sırrın ortaya çıkması için önce gizliliğin açıklanması gerekirdi. Hizmetçi kıza yaklaşıp, yalvarmıştım, kitapların o sayfalarını bana açıklasın diye. Fakat o beni alaya almıştı. Çocuk olmak, meraktan kıvranıp da hiçbir şey soramamak ve yetişkinlerin önünde budalanın, işe yaramazın biri gibi gülünç duruma düşmek pek korkunç!

Fakat bunu öğreneceğimi seziyorum. Çok geçmeden öğrenmiş olacağım. Bazılarını şimdiden ele geçirdim. Fakat bütününü elde etmeden peşini bırakmayacağım.

Kulak verdi, bir gelen var mı diye. Dışarıda hafif bir rüzgâr esiyor ve ay ışığının donuk aynasını, ağaç dalları ile yüzlerce titrek parçaya bölüyor.

"İkisinin tasarladığında kötü bir yan olmasa benden kurtulmak için böylesine zavallı yalanlara baş vurmazlar. Kötüler, benden en sonunda kurtulabildikleri şu anda benimle alay ediyorlardır. Hiç kuşkum yok bundan. Fakat en son gülen ben olacağım. Onlara balta olup her hareketlerini kollayacağıma, burada, kilit altında oturmaya boyun eğmek kadar budalaca bir şey olmaz. Büyükler her zaman dikkatsizdir. Bunlar da yakayı ele verecek. Bizi her zaman küçük yerine koyarlar, akşamları hep uyduğumuzu sanırlar, uykuda da tetik davranılabileceğini, budala görünen birisinin pek akıllı çıkabileceğini unuturlar.

Geçenlerde halamın bir çocuğu olacağını uzun süredir bilmelerine karşın, bana karşı şaşırıp kalmış göründüler. Çocuğun olacağını ben çoktan biliyordum. Çünkü haftalarca önce bir konuşmalarını duymuştum, beni uykuda sandıkları bir akşam. İşte şimdi de şaşırtacağım onları. Acaba zili mi çalsam? Belki o zaman kat hizmetçisi kız gelip kapıyı açar ve bana ne istediğimi sorar. Yoksa patırdı gürültü yapıp, kap kacak kırsam, yine kapıyı açarlar. Ben de böyle bir andan yararlanıp, dışarı fırlarım. Böylece onları bulur, gözetlerim. Fakat hayır, yapmayacağım böyle bir şeyi. Bana karşı nasıl alçakça davranmış olduklarını kimse bilmemeli. Onuruma düşkünüm, bilsinler istemem. Yarın ben onlardan bunun öcünü alırım.

Aşağıda bir kadın güldü. Edgar'ın ödü patlamıştı. Belki bu gülen kadın annesiydi. Şu sıra gülebilirdi, oğlunu alaya alabilirdi. Elinden hiçbir şey gelmeyen, üstüne kapı kilitlenmiş küçük bir çocuğu, yük olmaya başlayınca ıslak bir elbise yığını gibi silkip, bir köşeye atılıveren küçük Edgar'ı hor görebilirdi. Dikkatle pencereden sarktı. Hayır, gülen kadın annesi değildi. Bir oğlanı alaya alan hiç tanımadığı, kendini beğenmiş kızın biriydi.

İşte tam bu anda pencerenin bahçeden pek az yüksek olduğunu fark etti. Aynı anda da aklına aşağı atlamak geldi. Kendilerini güvende sandıkları şu sırada onları gizlice dinleyecekti. Verdiği bu karara çok sevindi. Çocukluk dünyasının en parıltılı sırrını elleri arasında tutuyormuş gibiydi. İçinde bir duygu: "Haydi, dışarı!" diye titriyordu. Tehlike filan yoktu. Sokaktan hiç kimse de geçmiyordu. Atlayıverdi aşağı. Çakılların çıkardığı sesi duyan olmadı.

Usulca izlemek, gizlice gözetlemek, şu son iki günde Edgar için hayatının tadı, amacı olmuştu. Oteli aydınlatan güçlü ışıklardan kaçınarak usulca binanın çevresinde dolandı. İçindeki korkunun hafif ürpertisi ona zevk veriyordu. Önce yüzünü dikkatle yemek salonunun camına dayayıp içeri baktı. Her zaman oturdukları masa boştu. Pencereden pencereye giderek gözetlemeyi sürdürdü. Otele girmeyi göze alamadı. Koridorlarda ya da salonda karşılarına çıkmaktan korkuyordu.

Yakıcı SırWhere stories live. Discover now