15

801 75 27
                                    

---
ficin finalı 16.bölümde olacak sanırım, bu bölüm kısa olabilir belki, belki de olmaz bilmiyorum ama 16.bölümü uzun yazmaya çalışacağım ve 16.bölümde ikinci ritüel gelecek koyabilirsem birde ekstra video koyacağım. sizi çok seviyorum🥺 buradan sonra diğer ficlerimde buluşalım olur mu? yuwin, nomin, chanbaek ve jaeyong ficim var

-aklımda ekstra dan kurgular oluyor yuwin, markhyuck, luwoo, yongyoung, taeten, jaeyong, nomin, chensung, chanbaek, kaisoo shiplerinden bana istek söyleyebilirsiniz💋
---

Haechan olup biten her şeyi Taeyong'a anlatmış, Taeyong her ne kadar Mark'a şans vermesini söylese de kabul etmemişti ve şimdi de onu kendisinden soğutacak bir şeyler düşünüyorlardı.

"Buldum! Ama bu çok kırıcı olacak."

Haechan üzgün hissediyordu, ama Mark'la olursa kırılan kendisi olurdu.

"Söyle hemen."

"Mark yakınlardayken onun hakkında konuşmaya başlayacağız sen Mark'ı birine ayarlamak için kullandığından bahsedeceksin ve sana aşık olduğunu planlamadığını diyeceksin böylece merak edecek ve bizi dinlemeye başlayacak. Onunla sırf arkaşınla ayarlamak için yakın olduğunu çıkıp ayrılacağını ve o üzülürken arkadaşını yollayacağını söyleyeceksin. Oda sen onunla çıkmadan senden uzaklaşacak." (y/n; taeyong tısla bakayım annem)

Haechan onu onayladığı anda, Mark'ın yaklaştığını görmüş ve Taeyong'u dürtmüştü.

"Ne yapacağımı bilmiyorum, Mark bana aşık oldu ve onu arkadaşımla ayarlamalıydım."

"Ne yapacaksın?"

Mark onları dinlerken, Taeyong'da ayak uydurmaya çalışıyordu.

"Mark ile çıkıp ona fazlasıyla umut vereceğim. Sonra o benim için üzülürken yarasını sarması için ark-"

Mark daha fazlasını dinlemek istemeyip çekip giderken Haechan'da yeni karşılaşıyorlarmış gibi peşinden koşmuştu. Tahmin ettiği gibi Mark onu görmezden geldiğinde bileğinden tutup kendine çevirmişti.

"Hey Mark! Sorun ne?"

Haechan gördüğü kadarıyla Mark'ın gözlerinin dolduğunu anlamıştı.

"Rahat bırak."

Haechan pes etmeyip kolunu çeken oğlanın önüne geçmişti. Canı yanacaktı ama alışıp canı yanmasından iyiydi.

"Ama biz-"

"Bi küçük öpüşmeyle senden hoşlanacağımı mı sandın? Rahat bırak beni! Hepsi bir oyundu. 10 günde seni tavlayamadım ve iddiayı kaybettim."

Mark ne de olsa üzülmez diye düşünerek ilerlemeye devam etmişti. Haechan bunun gerçek olup olmadığını düşünmeye başlarken kuzenine döndü.

"B-bak şimdi-i kı-kırılıyorum ama üç güne geçecek."

Haechan gözyaşlarını silip gülümsemeye çalışmıştı ve çantasını alarak saatinin geldiğinin yalanını söyleyerek dersine ilerlemişti. Mark'ın da pek farkı yoktu. İlk defa birine gerçek anlamda bağlamıştı ve duyduğu şey canını yakmıştı.

Haechan dersine, Mark'ta evine gitmiş ve saatlerce birbirlerini düşünmüşlerdi. İkisi de boş duvara bakınmış ve birbirlerini düşünmüşlerdi.

3 gün sonra;

Haechan yemek yemeği bırakmış, okula gitmeye de ara vermişti. Mark ise her şeye rağmen gülmeye çalışıyordu ve geceleri kahve içen Haechan'ı arabasından izliyordu. İkisi de birbiriyle konuşmayı kesmiş, numaralarını silmişlerdi. Ama Mark, Haechan'ı görmek istiyordu. Haechan ise kalbindeki sızı geçsin diye evinde kalıyor dışarıya çıkmıyordu.

3 gün sonunda 4.gün Haechan okula gitmeye karar vermişti. Ömrünün sonuna kadar saklanıp sınıfta kalamazdı. Ayrıca Mark onun yüzünden okula gelmediğini düşünsün istemiyordu.

Saat sabah 10 civarlarındayken Mark baygın bakışlarıyla yanındaki kızı dinliyor onu onaylıyordu. Herhangi bir şeye her zaman başını sallıyordu. Hatta kızla ramdevulaşmıştı ama haberi bile yoktu.

10-15 dakika sonra Haechan'ın hayalini gördüğünü düşünüp o tarafa bakarken Haechan'ın hayal olmadığını fark ettiği gibi
k

ıza dönmüş ve onunla 'flörtleşiyor gibi davranmaya başlamıştı.

Haechan Mark ve yanındakine göz ucuyla bakalım dersliğine girmiş telefonuyla uğraşmaya başlamıştı. Kalbinde ağrı vardı ve sanki nefes alamıyordu.

sıçmık wtp yayınlamadı bağzı yerleri neyse düzenledim

teammark or teamhaechan?

ritüel, markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin