1.BÖLÜM

209K 7.7K 8.3K
                                    

11.03.2021 ☽

Oy vermeyi lütfen unutmayın, keyifli okumalar dilerim😽

Sonradan eklenen not:
Lütfen yorumlarda başka hikaye ya da karakterden bahsetmeyin. Bu durum çok rahatsızlık verici...

DOKSAN ARTI DÖRT
Pukka Yayınları aracılığıyla kitap olduğu için bölümler kaldırılmıştır. Burada yalnızca ilk 6 bölümü bırakılmıştır. Kitabımıza tüm site ve kitapçılardan ulaşabilirsiniz.
❤️

🦁

"Ve Halil Umut Meler maçı bitiriyor. Başkent Ankaragücü Galatasaray'ı 2-1 mağlup ediyor sevgili futbol severler."

Alt dudağımı dişlerimin arasına alırken bakışlarımı maçın açık olduğu televizyon ekranından çekip başımı iki yana salladım. "Yandık.

"Valla beni bağlayan bir şey yok balım," dedi Sevcan koltukta daha da yayılırken. "Yüz yüze gelmem hiçbiriyle yarın."

"Yarın Medih Bey ile görüşecektim ben," dedim sıkıntıyla. "Şimdi bütün görüşme boyunca sinir küpü gibi duracak."

"Medih'e şükret... Ya Merdan Efe'nin avukatı olsaydın? Düşünemiyorum bile. Yazık Serhan Bey'e bir yandan karakoldan onu kurtarmaya çalışırken bir yandan da magazine ulaşmasını engellemeye çalışıyor."

"Valla benim müvekkillerim bana yeter. Bir de başkalarınınkiyle uğraşamam kolay gelsin Serhan Bey'e. Medih Bey her ne kadar fanatik olsa da Allah'tan futbol konusunda çok uğraştırmıyor beni." Tam sırada çalan telefonumla kaşlarım çatılırken uzanıp Medih Bey'in aramasını yanıtladım.

"Karakoldayım, İzgi. Ankara'da."

Laflarımı bu kadar çabuk yedirtmemeliydin ama bana.

Medih Bey'in söylediği tek şey bu iki kelime olurken yarım saat içinde kendimi Ankara'ya giden uçağın içinde bulmuştum.

Ben, İzgi Gökyel.

Yüceer Avukatlık Bürosu'nun avukatlarından yalnızca biriydim.

Mirsat Yüceer, Türkiye'nin sayılı zenginlerinden biriydi. Medih ve Merdan Efe ise başının tacı olan iki oğluydu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okurken yurtdışında sertifika sınavlarına girmem Yüceer Holdingin stajında ve mülakatlarında beni öne geçirmeye yaramıştı. Stajımı Yüceer Holding'e bağlı bürosunda yapmamın hemen ardından burada çalışmaya da başlamış ve Medih Yüceer'in avukatı olmuştum. Staj zamanımı da sayarsam yaklaşık üç senedir Yüceerler ile birlikte çalışıyordum.

Medih Yüceer'in hakkını hiçbir zaman ödeyemezdim. Burası binlerce kişinin başvuru yaptığı bir yerdi ve onların arasında sıyrılmam hiç de kolay olmamışken ilk zamanlardaki tecrübesizliğimi bile takmayarak beni avukatı yapmıştı. O günden bugüne sadece bir müvekkilim değil aynı zamanda ağabeyim olmuştu. Öyle ki iki ay sonra evlenecekti ve nikâh şahidi olacaktım.

Avukatını nikâh şahidi yapmayan da ne bileyim...

Tüm bu varlığın sahibi olan Mirsat Yüceer ile pek bir iletişimim olmamıştı. Benim zamanımın neredeyse hepsi büroda geçiyor ve holdingle pek bir bağlantım olmuyordu. Bir diğer oğlu Merdan Efe'yi ve kızı Sabiha Yüceer'i ise yalnızca magazinlerden tanıyordum. Tabii bu konuya Sevcan daha hâkimdi.

Yaklaşık bir saatlik uçuşun bitimiyle kendimi Ankara Esenboğa Havalimanında bulmuş ve vakit kaybetmeden öğrendiğim karakola gitmek için taksiye binmiştim. En önemli ayrıntıyı atlamıştım... Yüceer ailesi fanatik bir şekilde Galatasaray aşığıydılar. Hepsi. Hastalık derecesinde fanatiklerdi.

DOKSAN ARTI DÖRT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin