1.0

3.8K 314 160
                                    

İyi okumalar...

"Şimdi bunu Jimin mi söylemiş?"

Bıkkınlıkla başımı salladım. "Evet, Chaeyoung'a söylemiş."

Yugyeom gözlerini kısıp Chaeyoung'a baktığında, sevgili kız kardeşim sadece göz devirmekle yetinmişti. Aslında bu olan şeye inanması zordu. Ne de olsa Chaeyoung'tan bahsediyoruz.

Sırf bana piçlik olsun diye Jimin'in söylediklerinin tersini söylüyor olabilirdi.

"Bence Chaeyoung bir tarafından uyduruyor." Yugyeom'un konuşması ile Chaeyoung masada bulunan kitabı suratına geçirmiş, ve Yugyeom'un elindeki kahvenin üzerine dökülmesini sağlamıştı.

"Yandım lan!"

Sıcak kahve Yugyeom'un pantolonuna dökülürken alayla sırıttım. "Olm, ya haşmetliye zarar geldiyse?"

Yugyeom kafasını kaldırıp bana sinirli bakışlarını gönderirken, ben ise kahkaha atıyordum. Chaeyoung bizim bu halimize dayanamamış olmalı ki, kitaplarını toplayıp masayı terk etti.

Canım kardeşim, bizi tanımamazlıktan geliyordu.

Yugyeom hala acı ile yerinde kıvranırken oturduğumuz masaya Bambam ve Yoongi Hyung gelmesi ile bakışlarım onlara kaydı. Yoongi Hyung yanımdaki sandalyeye otururken, Bambam da karşımdaki sandalyeye oturmuştu.

"Noldu buna?"

Yoongi Hyung'un sorusu ile sırıttım. "Chaeyoung buna çaktı, bu da salaklığını konuşturup kahveyi haşmetlisine döktü."

Bambam ve Yoongi Hyung kahkaha atarken, Yugyeom da bana göz devirdi. "Güleceğine kalk git Jimin'le konuş. Bak geliyor işte."

Bakışlarımı hızla arkama çevirirken Jimin'i gördüm. Kai ile beraber tam arkamızdaki masaya oturmuşlardı.

"Havuca bakar gibi bakmasana olm, gidip adam akıllı konuşun." Yoongi Hyung'un konuşması ile ona 'ciddi misin' der gibi baktım. En son Jimin'le adam akıllı konuşmak niyetiyle görüştüğümüz de birbirimize dalıyorduk.

Şimdi yanına gitsem, olacakları ben bile tahmin edemiyorum. Ama yine de canına susamış biri olarak masadan kalkıp Jimin'in yanına doğru ilerlemeye başladım.

Tam yanlarına vardığımda bana bakması için boğazımı temizledim. İkisinin de bakışları bana döndüğünde derin bir nefes alıp Jimin'e baktım. "Biraz konuşabilir miyiz?"

İlk başta kaşlarını çatıp bana baktığında daha sonra ise ayağa kalktı. "Gelirim birazdan." Kai'ye söylediği şey üzerine, Kai onu başıyla onaylaydı.

İkimiz birlikte okulun kafeteryasının en arka masasına doğru ilerlerken bakışlarım Chaeyoung'a kaydı. Bana öpücük atıp orta parmak çekti. Bu demek oluyor ki; 'Hadi aslanım göreyim seni'

İkimizin arasında anlaşma yöntemleri çok farklıydı. Mesela sınavda benden kopya istemek için fizik hocasına arkadan pantik atmıştı.

Tanrım.... kadın bizi sınıftan kovdu. Üstüne bir de sıfırı bastı.

"Sorun nedir?" Jimin'in sorduğu soru ile düşüncelerimden kurtulup ona baktım. "Chaeyoung'a, 'Eğer Lisa'yı seviyorsa gelip çıkma teklifi etsin' demişsin. Bu doğru mu? Çünkü kız kardeşime bu konuda güvenim yok."

Jimin gözlerini yumup dişlerini sıktı ve adeta tıslarcasına konuştu. "O sarı sincaba güven olmayacağını biliyordum."

Sarı sincap? Sarı tarantula olması daha mantıklı. Jeon Chaeyoung, adamı zehiriyle sokardı.

"Doğru mu, değil mi?" diye saçma bir soru sordum. Çünkü doğru olsaydı Jimin bu kadar sinirlenmezdi.

"Değil lan, değil!" diye bağırdı aniden. Kaşlarımı çatıp bende aynı şekilde bağırdım. "Ne bağırıyorsun lan!?"

"Sen niye bağırıyorsun!?"

"Sen bağırıyorsun diye!"

"Sorun yok o zaman!"

"Aynen, yok!"

İkimizde sinirle birbirimize bakarken derin bir nefes alıp sakince konuştum. "Neden kız kardeşinle görüşmemi istemiyorsun?"

Göz devirdi. "Çünkü sizin gibi heriflerin onu üzmesine istemiyorum. Anladın mı?"

Kaşlarımı kaldırdım. "Bizim gibi heriflerin?"

Nefesini sertçe dışarı verip suratıma baktı. "Sizin gibi her gece başka kızla olan heriflerin. Playboy olduğun tipinden belli. Hadi diyelim, izin verdim Lisa ile çıkmana sonra ne olacak? Sen sıkılacaksın ve kardeşimi yarı yolda bırakacaksın, o da çok üzülecek. Lisa hassas bir kız, ben bile onunla tartışırken sırf onu kırmamak için kelimelerime dikkat ediyorum. Şimdi sen bir kaç ay sonra ondan sıkılacaksın ve terk edeceksin."

Yumruk yaptığı eli ile omzuma sertçe vurup konuştu. "Kusura bakma Jeon, benim kardeşim sizin oyuncağınız değil!"

Dedi ve omzuma çarpıp yanımdan geçip gitti...

youth feverWhere stories live. Discover now