2.7

2.6K 222 143
                                    

İyi okumalar...

"Hyung, ipi kesiyorum Chaeyoung'u tut sen."

"Olum dur kızın neresini tutacağım?"

"Gerizekalı mısınız siz?"

"Kes artık şu ipi! Beynime kan fışkırdı!"

"Kesiyorum, kesiyorum, kestim!"

İpi kesmemle beraber Chaeyoung'un, Jimin'in kucağına düşmesi bir olmuştu. Acaba bende kendimi ağaçtan atıp Lisa'nın kucağına mı düşsem?

Neyse...

Ağaçtan indiğimde Chaeyoung da Jimin'in kucağından inmiş ve Lisa'ya sarılmıştı. Hepimiz öylece onları izlerken sessizliği sevgili Noona'm bozmuştu.

"Ağaçta asılı kalmayı nasıl becerdin? Hadi her şeyi geçtim. Ayaklarından asılı kalmayı nasıl becerdin itin kardeşi!"

Chaeyoung dudağını büzdü. "Bende anlamadım ki, bir anda kendimi orada asılı bir şekilde buldum. Sanırım tuzağa yakalandım."

Bir süre kimseden ses çıkmadı. Ta ki Jimin konuşana dek.

"O değil de ağaçlara o kadar Chaeyoung'un fotoğraflarını astım ya."

"Onlar Chaeyoung'un fotoğrafı değil mal! Onlar elinde gül olan sincap fotoğrafları!"

Hepimiz Jisoo Noona'yı onaylarken, Jimin göz devirmiş ve Lisa'ya sarılan kardeşimi alıp arabasına doğru ilerlemeye başlamıştı. "Sende Lisa'yı al. Bugün dövmeyeceğim seni."

Gözlerimi kocaman açtım ve koşarak gidip Lisa'nın elinden tuttuğum gibi arabaya doğru koşmaya başladım. "Bana bak, sakın kızı hamile bırakayım deme!" diye bağırdı Jennie.

Başımı sallayıp arabaya binerken Lisa da binmişti. "Nereye gidiyoruz aptal?"

Gülümsedim ve burnunu öptüm. "Nereye gitmek istersin?"

Omuz silkti. "Fark etmez."

Gülümseyip başımı salladığımda arkasına yaslanmıştı. Pekala, sakin ol Jungkook. Sakın heyecan yapma. Gerekirse aklına Chaeyoung'un yediği bokları getir ve sinirlen, ama sakın heyecan yapma.

Heyacan yaparsam gaz çıkarırım.

O yüzden heyecan yapmak yok!

Derin bir nefes alıp arabayı çalıştırdığımda, Lisa da dışarıyı izliyordu.

"İn bakalım serçe parmağı olmayanın kardeşi."

Lisa göz devirip arabadan indiğinde siyah saçları uçuşuyordu. Tabii bu rüzgar onun saçlarını uçururken kokusunu da bana verip ölmemi istiyordu.

Herkesin bana garezi var...

"Akşam oldu ve biz Han nehrine geldik."

"Neden, sevmez misin burayı?"

Gözlerini kocaman açtı ve koluma vurdu. "Deli misin, bayılırım!"

youth feverWhere stories live. Discover now